Beyaz Güller

433 61 198
                                    

Biliyorum, 10 gündür yeni bölüm bekliyorsunuz...
Biliyorum, uzun bir bölüm bekliyorsunuz...
AMA YAZAMADIM

Maalesef 3-4 gün önce bacağımı yaktım
ve yanık bir bacakla biraz yazmayı denedim
Olmayınca da yazdığım kadarını düzenlemeye başladım, ancak bu kadar etti

Her birinizden çok çok özür diliyorum bebeklerim💗🥺

Çok da uzatmayacağım

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın

Öyleyseeee

Bölüme geçelim...💓

*****

Beynimi delip geçen sessizlikte hissettiğim tek şey sigaranın ve alkolün iç içe geçmiş kokusuydu.

Ancak hayır, bu beni rahatsız etmiyordu. Buna çoktan alışmıştım.
Yalnızca biraz başım dönüyordu. Ve biraz da midem bulanıyordu.
Bu, devirdiğim kadehler ve dudaklarım arasındaki sigaranın eksi bir getirisiydi.

Boğazımı yakan dumanı serbest bırakarak havaya karışmasını izledim.
Kulaklarımı dolduran hafif klasik müzik eşliğinde sigarada bir yudum daha aldım.

Boğazım acıyor.

Bu acı uzun süredir hissetmediğim bir acıydı. Ancak beni tatmin ediyordu.
Çünkü acı çekmeyi hak ediyordum, sonuna kadar.

Herkes haklıydı.
Ben bir caniydim.

Nasıl yapabiliyordum ki? Vicdanım nasıl rahattı?
Bu sorular beni yiyip bitiriyordu. Çünkü cevaplarını asla bulamıyordum.
Nasıldı? Nedendi?
Bilmiyordum.

Bu yol beni bitiriyordu.
Seçtiğim bu kader beni gün geçtikçe daha da dibe çekiyordu. Ve ben hiçbir şey yapamıyordum.

Aslında...Yapabilirdim.

Aklıma gelen şeyle oturduğum koltukta doğruldum.

"Yapabilirim."

Belki acı verici olurdu ama çektirdiklerimin yanında hiçbir şeydi.
Çok sürmezdi, yalnızca birkaç dakika... Yani umarım.

Orta sehpanın üzerindeki boş içki şişeleri arasından parlak demir yığınını elime aldım.
Bir süre bakışlarımı üzerinde gezdirip namlunun ucunu zemine çevirdim.

Tetiğe basıp berbat bir ses eşliğinde yattığı yerden fırlayan öldürücü kurşuna gülümsedim.

Ardından namlunun ucunu yavaşça çevirdim.
Sonunda tam şakağımın üzerinde durdurup hala dumanı tüten sigaramı orta sehpaya bastırarak söndürdüm.

Tek bir saniye bile tereddüt etmeden tetiğe baskı uygulamaya başladım.
Baskıyı yavaşça arttırıp kafamın içindeki tiz yankıya lanetler okudum.

Gittikçe artan ses beni delirtecekti.
Ama çok sürmeyeceğini biliyordum. Birazdan, kurşun kafatasımı delip geçtiğinde ses dinecekti.
Her şey sonsuza değin bitecekti.

Bu dudaklarımda bir gerginlik yarattı ve yavaşça gözlerimi yumdum.

Tam silahın tetiğine tamamen basacakken parmaklarımı hareketsiz bırakan bir şey oldu.

Bir ses.

Yıllar önce de tam böyle bir anda duyduğum o ses.

"Bırak o silahı!"

Aylak ve garip homurtular eşliğinde başımı arkama çevirip temkinli şekilde bana yaklaşan Yoongi'ye bir süre uyuşuk gözlerle baktım.

"Sen neden uyandın?"

CF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin