Merhaba kıymetli okurlarım yeni bölümü isteyenler olunca sizleri kıramadım.
Bu bölüm cihangir'in ağzından ufak bir kesit okuyacaksınız. Tepkilerinizi merak ediyorum.
Satır aralarında yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmazsanız sevinirim 🍀💙
Keyifli okumalar diliyorum.
Medya: 2 sene önceki Mihre
.
.
.
.Masaya dönüp olanları düşündükçe başıma ağrı saplanıyordu.
Bu adam ne yapmaya çalışıyordu Allah aşkına sevdiği biri varken benim sevgilimin olmayışı onu neden mutlu etmişti ki.
Umarım bana da abilik taslamazdı.
Anıl kolumu dürtüp "ne oldu? Keyfin kaçmış gibi bizim altın babası sana bir şey mi dedi?"
Altın babası dediğine gülüp "demesene şöyle ayıp" koluna vurup "hem bir şey demedi bana ne diyecek ki" diyip soğuyan yemeğime geri döndüm.
Herkes tek tek evine dağıldıktan sonra anneme yardım edip bahçeyi toparlayarak odama geçtim.
Işığı açıp odaya girerken üstümü değişmeden önce açık kalan pencereye yöneldim.
Elinde sigarası odamın camına bakan Cihangiri görünce durup bende ona baktım.
Bu adam kesinlikle benim ayarlarımla oynuyordu mal gibi durmuş adama bakıyorum.
Göz devirmemi görünce gülümsemesi silinmiş kaşları çatık bir şekilde bana baktı. Omuz silkip önce pencereyi sonra suratına bakarak bir hışımla perdeyi kapattım.
Bütün günün yorgunluğunu üstümden atmak ve olanları düşünmemek için bilgisayardan film açıp yatağa uzanarak izlemeye başladım.
Cihangir'den..
Sabah annemin yeni komşuya yardıma gideceğim hadi bir an önce kahvaltıyı yapıp çıkın diye bizi evden kovalar gibi konuşmasına tebessüm etmiştim.
Annem hep böyleydi mahalleye yeni taşınan özellikle kendi yakın olduklarından iyi insan diye duyduklarına koşar yardım ederdi.
Tabi kiracımız olmalarının da etkisi büyüktü.
Bütün gün dükkanının tadilat işleriyle koşturup eve geldiğimde annem yeni komşularımızı anlata anlata bitirememiş genç bir kızın olduğunu da defalarca vurgulamıştı.
2 yıl önce gördüğüm kızdan sonra kimseye dönüp bakmamıştım ki başka bir kızın varlığı beni ilgindirmiyordu.
Her ne kadar babamın yanında dedelerden gelme işi yani mücevheratla ilgilensem bile Boğaziçi üniversitesi hukuk fakültesini de okumuş hayalimdeki mesleği de öğrenmiştim.
Üniversite biter bitmez işleri yoluna koyup askerlik görevimi yapmak için Ankara'ya gittim.
Zaten ne olduysa Ankara'da oldu.
2 sene önce...Çarşı iznine çıktığımız bir gün Ankaralı olan bir arkadaşın tavsiyesiyle bir cafeye gitmiştik.
Temiz ve nezih bir mekandı. Gerek çalışanları gerekse sahibi güleryüzlü davranmıştı.
Siparişlerimizi getiren sarı saçlı yeşil gözlü kızı görünce durup kızı ayrıntılı bir şekilde inceledim.
Bana göre şeyler değildi ama kendimi kızı incelerken bulunca rahatsız olmasın diye hemen yüzümü çevirdim.
Ankara'da geçirdiğim 5 ay boyunca her haftasonu onu orada görmüştüm ta ki gelmemize iki hafta kala konuşup tanışmaya karar verdiğim güne kadar.
O gün kafede çalışan arkadaşından öğrendiğim kadarıyla üniveriste öğrencisi olduğu için sınavları bitince memleketine dönmüş.
İsminin Mihre olduğunu öğrenmiştim ama soyadını bilmediğim için hiç bir şey yapamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANCAKZADE MAHALLESİ
ChickLit"Peki o zaman neden halâ benden uzaklaşıyorsun?" Sorduğu soruya gülüp " unutulmaktan.. son anda balkonda olduğumu hatırladığın için gerçi kimsenin görmediğini herkesin unuttuğunu senin hatırlaman saçma olurdu" Gözlerimi gözlerine dikip "ayriyetten b...