1|Ben onu...

227 15 1
                                    

Balköpüğü gözlerini tekrar bahçede dolandırdı. Etrafta kimsenin olmadığını anlayınca telefonunda bir şeyler yaptı. Ardından kulağına götürdü. Bu sırada kâhkülü inatla gözüne giriyordu, bundan sıkılmış olacak ki işaret parmağı ile saçını geri itti. Bu hareketi gülümsememe neden olmuştu. Gülümsemem yüzüme yayılırken kendime hakim olmaya çalıştım.

Omzuma değen el ile irkildim. Elin sahibi aynı kişiydi, daha demin aşağı kahve almak üzere inmiş olan Berk'ti. "Klasik olacak ama..." kendi cümlesini kendisi kesmişti. Oda bunu söylemek istemiyordu. İçime dolan öz güven hormonu enerjimin dolmasına yeterince sebep olmuştu. Duvara bakan gözlerimi ayırıp ona baktım ve derin nefes alıp verdim. Ağzımı araladım "Söyleyeceğim be! Yeter!" hırsla sınıftan çıktım. Merdivenleri hızlı bir şekilde ikili üçlü indim. Kapıya gelince durdum.

Camdan onun yanına ilerleyen Sedef'i görünce enerjim soldu...

"Niye bir kere de ben geldiğim zaman yalnız olamazsın ki?" içimden geçirdim tabi, Ahmet hoca yakalarsa dövmekten beter yapardı. Anama da söyler, en son söylediği zaman "Gelinimi getir bana!" diye 'koca istiyorum gel beni al!' diyen kadın ile aynıydı, tabi daha sonra götürdüm. Kızın önceden 8 sevgilisi olduğunu öğrenince "İstemem böyle gelin!" diye kapı dışarı etmişti. Bir ara da beni odadan çıkartıp bir şeyler sordu, neler sordu orası muallak...

O Sinan hoca mı?

Zaten adam bana gıcık. Gördüğü zaman trafik polisi misali çevirip "Oğlum sen çalışıyor musun?" diye klasik sorularını soruyor. Hayır, profesör olsam gene gelir der "Hiç çalışmıyorsun!" hatta  "Her şeyden sen çıkıyorsun..." hâlbuki ben, matematik yazılısından 78, testinden 89 almış öğrenciyim. Ne yapıyım? 100 mü alayım? Diksiyon sınavımı ki sıraya yazıyım de kopya çekeyim? Bir formülü bitse diğeri başlıyor. Her neyse ya ben hâlâ burada dikiliyorum ya, kaşınıyorum valla bak... Koşarak merdivenleri çıktım sınıfın kapısını açınca, bizim sürü cama sıralanmış bir şekilde sanki dışarıda kavga var gibi salisesine kadar izliyorlardı.

"Ne oldu?" sesimi duyar duymaz hepsi bana baktı. "Lan! Senin burada ne işin var?" kıvırcık Ali konuşmuştu "Nerde olmam lazımdı Alim?" Ali ile anlaşmış bir şekilde Berk'de konuştu "Ya ben dedim ki, bizim Kanuni Sultan Süleyman yeni bir devlet fethetmeye gitti, hepsi doluştu" Ardından Serkan "Ya oğlum bak bu kızın peşinde koşuyorsan eğer, diğer kızlar ile alakanı keseceksin" Ali Serkan'ı onaylar bir biçimde lafa karıştı

"Daha dün kızın biri yakamdan tutup yangın merdivenine çekti, ben bana hayran diye düşünürken o 'sizin şu sınıfta esmer uzun boylu çocuğun numarasını versene' diyince şarteller attı kıza çok pis elektrik verdim, o günden beri peşinden numaranı versene diyerek dolaşıyor" kaşlarımı kaldırdım.

"Siz manyak mısınız oğlum?" sırama geçtim.

Yanıma Berk gelip oturdu, yüzünü bana çevirdi. "Kendimi böyle aşiki durumlara atmam ama sana bu kızı ayarlamaya çalışacağım"

"Sorun değil, ben... Böyle yaşamaya alıştım"

Hiçbir zaman bir kızın peşinden koşup ona yavşamamıştım zaten yavşamam da. Ama her zaman tüm kızlar benim peşinden kopardı... Sevmezdim böyle kızları.

Sessiz, sakin, keşfedilmeyi bekleyen. Onun gibi.


Seversem Sever misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin