BAŞKA EVREN - AVENGERS

Hücre

İyi okumalar bebeklerimm

"Kehanet doğru. Geldiğim evreni yok ettim."

Riley'in söylediği şeyle odada uzun süreli sessizlik oldu. Genç kız yaptığı şeyden kesinlikle pişmanlık duymuyordu. Thor ise kızın alternatif bir evreni yok edebilmesine şaşırıyordu. Kız daha 17 yaşında bir çocuktu.

Sorgu odasını camdan izleyen Avengerlar ve Fury şaşkındı. Tabi hepsi şaşkınlığını belli etmiyordu.

"Tanrım... Bu gerçek olabilir mi?" dedi Natasha. "Öyle gözüküyor." dedi Clint. Ajan oldukları için kızın hareketlerinden yalan söyleyip söylemediklerini çıkarabiliyorlardı ve kız doğru söylüyor gibiydi.

"Kimse kızın 100 yıl önce doğup nasıl 17 yaşında olduğuna takılmadı mı?" dedi Stark. "Evrenin yok olmasına dikkat ettik Stark. Kızın yaşına değil." dedi yüzbaşı.

Fury kulaklığına dokundu ve "Kızı hücreye kapatın." dedi. Bahsettiği hücre New York saldırısında kullanılan hücrenin gelişmişindendi. Olası bir durum için hücreden birkaç tane yaptırmışlardı ve Shield binasının en üst katındaydı bu hücreler.

Sorgu odasında ise Thor sonunda bir tepki vermişti. "Ne yaptın sen?"

Riley dudağını büzdü. Bu halde bile ne kadar güzel ve tatlı göründüğünden haberi yoktu. "Yapmam gerekeni."

Riley bir adım daha geri gidip sandalyesine oturdu. "Birazdan buraya askerler girecek ve beni bir hücreye kapatacaklar. Ziyaretime gelirsin umarım." Demesinden birkaç saniye sonra odaya altı tane asker girdi. Riley ayağa kalktı ve geçerken Thor'un yanında durdu.

"Beni burda tutamazsınız Odin oğlu." Fısıldadığından kimse duymamıştı. Cama arkası dönük olduğundan da Clint ve Natasha ağzını okuyamazlardı. Riley birkaç adımla askerin önünde durup kollarını uzattı. Asker koluna kelepçeyi geçirdi ve diğer beş askerle birlikte odadan çıktılar.

Riley'in odadan çıkmasıyla Thor sandalyeye oturdu. Kendine geldikten sonra Avengers'ın orada olduğunu düşünerek toplantı odasına gitti. Doğru tahmin etmişti. Kapıyı kapatır kapatmaz konuşmaya başladı.

"Onu hücreye kapatamazsınız. Tekrar kaçacak. Hem daha küçük. Yanlış yolu seçti sadece. Hatasından dönmezse bizi de yok edebilir." Cümlelerini peşpeşe sıralamasıyla Tony şaşkınlıkla kaşları kaldırdı. "Sakin ol. Onun şimdilik orada kalması lazım."

Thor hemen "Zamanımız yok. Kaçacak." dedi. Aynı zamanda stresle bir o yana bir bu yana yürümesi değerlerini de tedirgin ediyordu. "O hücrelerden kaçmak o kadar kolay değil." dedi Fury. "Bizzat deneyimlemişti." diyerek Thor'a takıldı Clint.

Thor ise "Senin zihnin o zaman yerinde miydi ki?" dedi. Bu konunun Clint'in hoşuna girmediğini biliyordu.

"Yüzbaşı da yanında şuan." dedi Natasha. Moonlight kaçmaya kalksa bile kaptanın onu oyalayacağını düşünüyordu. Hem de tartışma çıkmasını istemiyordu. En azından şuan olmazdı.

Riley etrafımdaki altı askerle asansörden indi. Koridorun sonuna gelince askerlerden biri odanın kapısını açtı. Riley içeriye girdiğinde odada iki tane hücre olduğunu gördü. İkisi de odanın farklı uçlarındaydı. Sonra gördüğü kişiyle kaşlarını kaldırdı. Belli etmeden ifadesini bozup askerlerin açtığı hücreye girdi ve kapıyı kapatmalarını beklemeden sedye gibi olan yere oturdu. Oldukça yorgun hissediyordu. Gözlerini kapatıp kafasını hücrenin camına yasladı. Derin nefes alıp düşünmemeye çalıştı. Hiç konuşmadan geçen bir saatin sonunda moonlight'ın uykusu gelmeye başlamıştı ancak uyumaması gerektiğini biliyordu. Uyursa yine o rüyayı görecekti. Etrafa bakışlarını yüzbaşına çevirdi.