💚

396 47 106
                                    

Bu bölümü Fesatlık Tanrısı, Laufey'in oğlu, Thor'un biyolojik olmasa da kardeşi olan Loki'nin ağzından okuyacağız.

İyi okumalar.

Aklımdan geçen binbir türlü öldürme planına dalmışken omzuma çarpıp Bucky'e ilerleyen örümcek velete baktım. Bucky'nin yüzüne içimi rahatlatacak bir yumruk indirdi. Stark, iris'imin yüzüne bulaşan kanları silmişti ve bir pamuğa ilaç döküyordu. İris'im, Peter'a seslense de Stark onu durdurmuş ve çenesini kapatmasını söylemişti. Onunla bu kadar kaba konuşmasına normalde olsa sinirlenirdim ama şuan beni sinirlendiren Riley'in kendisiydi.

Stark'a "Çekil." Diyerek Riley'in diğer tarafına oturduğumda sorgularca bana dönmüştü. "Acıtacak." Sadece onun duyabileceği bir sesle fısıldamıştım. Elimi kaldırıp yarasının üstüne acıtmamaya dikkat ederek dokundurup büyüyü yaptım. Yara giderek kaybolurken Riley'in acıyla dişlerini sıktığını görmüştüm.

Arkadaki kavgaya Rogers müdahale etmişti ve Bucky'i odadan çıkarmıştı. Diğerleri ise onlara zaman tanıyarak burada kalmış, cam parçaları olmayan koltuklara yerleşmişlerdi. Şuanda fark ediyordum da hepsinin üstünde pijama vardı. Özellikle Natasha ve Clint'i bu halde görmek farklıydı.

Riley'in yarası tamamen kapandığında yüzünü inceledim. Fazla belli olmayan ince bir iz kalmıştı ancak zamanla geçerdi. Ezberlediğim yüzüne hayranca bakmaya devam ettim. Beyaz teni üstündeki kan onu çok çekici gösterse de bu kanım kendine ait olması canımı yakmıştı. Buz mavisi gözleri biraz daha açık renkli olsaydı beyaz olabilirdi ama o bu rengi çok iyi taşıyordu. Sarı kirpiklerine kan değmişti. Aynı şekilde saçlarının bazı yerlerine de kan bulaşmıştı.

Biraz daha bakmaya devam etmek istesen de koltuklardaki ekibe döndüm. O sırada Riley konuştu. "Sanırım uyumaya gideceğim. Teşekkürler Loki." İsmimi söyleyişine bile hayrandım. Ne ara bu duruma düşmüştüm... Bu denli aşık olmuştum? Artık sorgulamayı bırakmıştım.

"Hiçbir yere gitmiyorsun." Pietro'nun emrivaki konuşmasıyla dişlerimi sıktım. Onunla böyle konuşmaya nasıl cüret edebiliyorlardı? Riley diğerlerinin de aynı fikirde olduğunu görünce kalktığı yerine tekrar oturdu. "Hadi ama. Sadece ufak bir tartışmaydı."

Stark ayağa kalktı. "Ufak bir tartışma mı? Sana zarar verdi?!" Riley cevap veremeden salona Rogers'in girmesi ile Stark ona döndü. "Dostunu savunacak tek kelime edersen ikinci hir savaş çıkabilir Rogers."

Rogers ellerini havaya kaldırdı ve sert bir ses tonuyla konuştu. "Şiddetin savunulacak bir yanı yok." Onun bu fikirde olmasına şaşırmıştım doğrusu. Tahminimce Barnes yalnız kalmak isteyip onu odasından kovmuştu. Ne hüzünlü ama.

Rogers da Thor'un yanına, koltuğa oturduğunda Tony tekrar Riley'e döndü. "Bak Tony... Sadece bir kavgaydı. Belli ki başka birşeye sinirlenmiş ve bana patladı." Tony başını iki yana sallarken Pietro herkesin duyabileceği ama kısık bir sesle konuştu. "Acaba onu iyi birine çevirmesemiydik?"

Bu dediğine katılıyordum. Ancak bir yerde Riley'in içinden ne geçtiğini de biliyordum. Hydra'yı yönettiği zaman Bucky ve diğer süper askerlerden haberi olmadığı için kendini suçlu hissediyordu. Bucky ona ne kadar zarar verirse versin bu suçlu durumundan kurtulmayacaktı. Tabi bence kendini suçlu hissetmesi saçmaydı.

"Gerçekten ya. Bana iyi olmak yaramadı bence." Dedi Riley. Bunu söylediği an zihninin ne kadar dolu olduğunu hissettim.

Merakıma yenilerek aklından geçen bir düşünceyi okudum. "Hydra yerine Shield'ı mı kontrol etmeye çalışsam?" Gülümsedim.

BAŞKA EVREN - AVENGERS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin