BAŞKA EVREN - AVENGERS

portal ve yeni kız

Medya: Darkmoonlight'ın bahsettiğim elbisesi

İyi okumalar

~darkmoonlight

Avengers bugün kuledeydi. Thor da onlara katılmış ve Loki'nin asasını Hydradan almalarını kutluyorlardı. Parti bitmişti ve sadece Avengers ile birkaç dost kalmıştı. Koltuklara oturmuş bir yandan içerken bir yandan da sohbet ediyorlardı. Herkes Thor'un çekicini kaldırmayı denemişti ve başaramamıştı. Thor ise "Siz layık değilsiniz." demiş ve çekici havaya atıp tutmuştu.

Herkes ona isyan cümleleri kurarken Thor'un arkasında mor sisler belirmesiyle dikkatleri oraya kesilmişti. Kaptan kalkanını aldı, Thor elindeki çekiciyle grubun önüne geçti, Clint yayını eline aldı ve bir ok yerleştirdi, Natasha ve diğer kalanlar da silahlarını hazırladı

"Bu da ne be!" Rhodey herkesin düşüncesini dile getirmişti. Mor sisler çoğalmış sonradan bir portal haline gelmişti. Bir insanın rahatlıkla geçebileceği bir portaldı bu.

"Bir çeşit portala benziyor." Steve düşüncelerini söylerken diğerleri de ona hak vermişti. Biraz sonra portalın öbür ucunda bir kız göründü.

Soğuk sarı aralarında gümüş saç telleri olan saçları, siyah taşlarla bezenmiş tacı, tacının tepesindeki çok değerli olduğu belli olan mor bir taştan hilal ay, buz mavisi hafif çekik gözleri, sarı kirpikleri, ufak ve şekilli burnu, sütü andıracak derecede beyaz ten rengi, giyindiği siyah mini elbise ve mor, kenarlarında gümüş çizgi olan kapüşonlu cübbesi, siyah kadife ve bağcıktı çizmeleri ile büyüleyici güzelliğe sahipti. Bir prensesi geçebilecek güzelliğe sahipti genç kız.

Portaldan diğer tarafa adım attı ve elinden çıkan mor sislerle portalı kapattı. Arkasını döndüğünde ona bakan değişik bir grup insanla karşılaşmıştı. Sislerini yok etti ve başındaki tacını düzeltip sabitledi. Avengers ise kızın büyüleyici güzelliğine kapılmamaya çalışıyordu. Maalesef bazıları başarılı olamıyordu.

"Kimsin sen!?" diye sordu Natasha. İlk kendine gelebilen oydu ve sesiyle birkaç kişinin de kendine gelmesini sağlamıştı. Karşısındaki genç kız gülümseyerek onunla gözlerini buluşturdu.

"Ben darkmoonlight." Kız ismini söylememişti. Ne de olsa buradan gitmeyi planlıyordu ve insanlar genelde onu böyle seslenirdi. İsmini bilmezler, lakap takarlardı. Natasha silahını tekrardan kıza doğrulttu. "Kuleme böyle giremez!" Tony isyanla konuştuğunda diğerleri göz devirmiş ve ona hoş olmayan bakışlarla bakmıştı. Darkmoonlight ise onun bu tatlı bulduğu isyanına gülmüştü.

"Sonuç olark girdim bay?" Ve tüm ekip darkmoonlight'a inanmayan bakışlarla silah doğrultmaya devam etti. Nasıl olurda dünyaca herkes tarafından tanınan dahi, milyarder, zampara hayırsever Tony Stark'ı tanımazdı. "Nasıl yani- bir dakika sen beni tanımıyor musun?"

Darkmoonlight alt dudağını büzdü. "Tanımam mı gerekiyordu?" Tony güldü. Bu kız, her kimse, kesinlikle hafıza kaybı yaşamıştı ve tam olarak Tony'nin laf dalaşına girebileceği biriydi. Tony yine de kendini tanıtmaya karar verdi. "Ben Tony Stark'ım." Kızda birşeyler çağrıştırmasını bekledi ancak onun yerine kız gülümsedi ve "Memnun oldum bay Stark." dedi.

Sonunda Rogers olaya el atmaya karar vererek Clint'in yanından ayrıldı ve darkmoonlight'a yaklaştı. "Daha yeni ki şeyi nasıl yaptın?" Kız hatırlamaya çalışır gibi kaşlarını çattı. "Neyi?" Tony olaya atladı. "Daha yeni kulemin ortasına portal açmandan bahsediyor."

Darkmoonlight başını salladı. "Özel gücüm. Portal açabiliyorum." Şu zamana kadar konuşmayanlardan Bruce Banner "Mutant mısın?" diye sorarak konuşmaya dahil oldu. "O ne? Ha şey, tamam, hatırladım. Mutant değilim. Ben bir Tanrıçayım." O sırada Thor "Ne Tanrıçası? Hayır, değilsin."

Darkmoonlight gördüğü Tanrıyla onu süzdü. Sonradan tanıyabildi ve ona doğru bir adım attı. Attığı adımla yayını indiren Clint tekrardan onu hedef almıştı. Steve "Bekle." diye fısıldayınca Clint okunu atmadı. "Odin oğlu Thor." Kız bir adım daha attı. Artık Gök gürültüsü Tanrısının karşısında, birkaç adım uzağındaydı. "Beni tanıyor musun?" Kız başını salladı. "Elbette. Ne çok duydum, okudum masallarını. Asgard'ın meşhur, bir numaralı, gözde prensi. Tahtın varisi."

"Midgard da masallarım olduğunu biliyorum. Hayran falan mısın?" Thor kızın gözlerinin kısa bir saniye mora döndüğünü sandı ancak kız buz mavisi gözleriyle ona bakıyordu. "Hayır, sadece 'Tanrı' olduğunu iddia eden ölümlüleri araştırmak istemiştim." Darkmoonlight'ın gözlerinin mora dönmesi, Steve'in Thor'u korumak için kalkanını fırlatması, darkmoonlight'ın mor küre halindeki sisinin kalkana çarpması sadece birkaç saniyede gerçekleşmişti. Küre sis kalkandan sıçrayıp camı patlatmıştı.

Kız Tanrının elinde duran kalkanı mor sislerle kaplayıp zorlanarak başka yere fırlattı ve küre haline getirdiği mor sisin Thor'a çarpmasını sağladı. Hemen arkasında Steve ona yumruk atacakken sisleriyle onu duvara fırlattı. Tony zırhını çağırsa da gelmemişti. Bir terslik vardı fakat şuan kızla ilgilenmelilerdi.

Natasha kıza silahını doğrultup ateş ettiğinde mermilerin etrafını mor sisler kaplamış ve mermileri parçalara ayırmıştı. Darkmoonlight Natasha'nın mermileriyle ve ayağa kalkan Thor ile Stevele ilgilenirken Clint dikkatinin baska yerde olmasını kullanarak elektrikli oklarından birini kızın alnına attı.

Darkmoonlight alnındaki acıyla gücünün kontrolünü kaybetmiş, etrafı mor sisler kaplamıştı. Sisler kızın etrafında yoğundu, bu yüzden sisler geçene kadar göz gözü görmemişti. Steve duyduğu acı inlemeleri takip ederek yere, dizlerinin üstüne çömelmiş başını tutan kıza ulaşmış ve kollarını arkasından yakalamıştı.

Darkmoonlight ise acı içinde birşey yapmamıştı. Biraz sonra sisler yok olmaya başladığında Bruce elinde Lokiye taktıklarının benzeri kelepçeyle gelmiş ve kızın kollarına takmıştı. Sonunda kız acıya dayanamayıp bayıldığında kollarını tutan Steve onu yavaşça yere bıraktı.

Grup arasında kısa bir bakışma geçtikten sonra "Kızı bu derece kızdıracak ne yapmış olabilirsin!" demişti Natasha. Kendini darkmoonlight olarak tanıtan, Tanrıça güzelliğinde ve Tanrıça olduğunu iddia eden bu kızı sevmişti. Kızın çetin ceviz olduğu belliydi. Ancak bunların hiçbiri ona güvenmesini sağlamazdı. O sırada robotik bir ses duyuldu. Bu ultrondan başkası değildi.

⏱

Bu kurguyu bayrağıdır yazmayı düşünüyordum ve bir keresinde farklı halini yayınlamıştım. Ancak fazla hata olduğundan ve hikâye gidişatını beğenmediğinden sildim. Bu hikayenin daha güzel olacağına eminim.