3

1.9K 279 323
                                    

Jisung

Gözlerimi ovuşturarak şifreyi girmiş ve apartmana girmiştim.

Aslında bugün bizimkilerle sinemaya gidecek ve parkta oturup bir şeyler yiyecektik ama ben gece camı açık unutarak uyuduğum için sabaha salya sümük bir şekilde uyanmıştım.

Mecburen okula gitsem de keyfi olarak onlarla vakit geçiremeyeceğim kadar halsizdim, bu yüzden eve gelmiştim.

Asansöre bineceğim sırada kedi miyavlaması duymamla kaşlarımı çatmış ve attığım adımı geri çekmiştim.

Birkaç yakarış gibi miyavlamadan sonra kedinin nerede olduğunu anlamış, hemen bir üst kata çıkmıştım.

Karışık renkli, ağız kısmı ve patileri beyaz olan bir kedi köşeye sinmiş, gözlerini büyüterek korkuyla etrafa bakıyor ve bir yandan da miyavlıyordu.

Onu ürkütmemek için yavaşça yaklaşmış ve yaklaşık bir metre ötesinde durarak çömmüş ve elimi uzatmıştım hafifçe ona.

"Bebeğim? Ne işin var senin burada? Kiminsin sen?" diye sormuştum kısık ve sakin bir tonda.

İlk başta hareket etmese de sonra yavaş yavaş yaklaşmıştı bana. Yaklaştığında kaçmasına izin vermeden ve onu ürkütmeden kucağıma almıştım hemencecik.

Kurtulmaya çalışsa da izin vermemiş ve tasmasına asılan pati figürüne bakmıştım. Aynısı Doongie'de de vardı sanki?

"Aşkım dur, vallahi kötü biri değilim iyiyim ben. Hatta sizdenim ama yanlış bedende doğdum. Miyav." diye konuşmuştum beni anlayacakmış gibi.

Birkaç saniyeliğine çırpınmayı bıraktığında pati figürünün önünde ve arkasında yazanları okuyabilmiştim.

"Dori, numara ve isim- Lee Minho? Minho hyungun bebişi misin sen? Aşkım ne işin var soğuk apartman köşelerinde? Dur seni babişine götüreyim." demiştim ve kulaklarının arkasını okşayarak asansöre binmiş, iki kat çıktıktan sonra Minho hyungun kapısını çalmıştım.

Uzun süre ses gelmeyince ve açan olmayınca hafifçe dudak büzmüş ve alt kata inerek kapıyı çalmıştım.

"Babişin gelene kadar bizde duracaksın. Merak etme hiç endişelendirmeyeceğim seni." demiş ve başının üstüne ufacık bir öpücük bırakmıştım.

Babaannem kapıyı açtığında 'Bu ne?' bakışı atmıştı kediye.

"Üst katta Minho hyung var, onun kedisi. Apartmana kaçmış ve Minho hyung da evde değil. O gelene kadar bizde dursun." demiştim ve babaannem çekilmişti ben de içeri girmiştim.

Hemen odama gidip Dori'yi odama bırakmış ve kapıyı kapamış mutfağa koşmuştum. Dolapta her ihtimale karşı bulundurduğum yaş mamayı almıştım.

Küçük bir tabağa boşaltmış ve masadan peçete almıştım. Burnumu silerken odama girmiş ve kapıyı kapamıştım.

"Bebeğim korkma, ben de kediyim diyorum ya sana. Miyavv." demiş ve eğilerek yakınına bırakmıştım yaş mamayı.

O yaş mamayı yerken bu sefer ben köşeye sinmiştim korkmasın diye. Sonrasında Dori yavaşça bana ısınmış ve kucağıma yerleşerek uyumuştu.

Onu severken duyduğum seslenişle kaşlarımı çatmış ve sese vermiştim dikkatimi. Zar zor Dori'nin adını anlayabildiğimde Dori'yi korkutmadan kucağıma almış ve terliklerimi giyerek evden çıkmıştım.

rain. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin