|•Erika Takatou🎀|
Fön makinesini saçımdan uzaklaştırıp beni pür dikkat izleyen kardeşime baktım. Bir kaşı havada, anlam veremez gözlerle bakıyordu. "Ne oluyoruz?"
Kollarını önünde birleştirdi. "Girebilmek için götünden ter akıttığın lisenin ilk gününe boş bir sebepten geç kalışını izliyordum."
Nefes verip önüme döndüm. Maalesef haklıydı! Bu şehirdeki liseye gelmek için gerçekten dirsek çürütmüştüm..
"Peki, hadi çıkalım. Anca yetişirim."Kardeşim Kai, şükür çekercesine ellerini yukarı kaldırıp odamdan dışarı fırladı. Ben de hızlı adımlarla peşine takıldım.
...🩰
"Vay anasını! Okul dev. Sen burada kaybolma ben şu kapıya otururum."
Kai'nin başına hafifçe vurdum. "Kibarlığının tadından yenmiyor. Her neyse, çıkışta görüşürüz."
Çocuk hafifçe başını salladı ve elindeki kaykayı yere atıp hızlıca üzerine çıktı. Hobileri benim hobilerimden çok uzaktı..
Etrafa bakınarak okula ilerledim. Bahçede birkaç büyük saha vardı. Etrafındaki ağaçlar da bahçeyi hoş bir alan kılıyordu.
Merdivenlerden bir çırpıda çıkıp okulun içine girdim. Kapıdan girdiğim gibi müdür odası ve yardımcının odası gözüme çarpmıştı.
Sınıfımı öğrenmek maksadıyla müdürün odasına ilerledim. Müdürün odasına varana kadar, gözüme yine birçok şey çarpmıştı. Futbol takımı ve basketbol takımının kupaları..
Kapıya yaklaştım. İçeride fazla ses olması beklendik bir şey değildi fakat kapıyı çaldım. İçerideki gürültü saniyesinde durmuştu ve yerini kapının ardından bir kadının "Gel," bağırışı almıştı.
Kapıyı açıverdim. Sanırım pek müsait bir anda içeri girmemiştim.. İçeride müdürün önünde üç çocuk, karşılarındaysa sarışın ve küt saçlı iki kız vardı.
"Çok özür dilerim," deyip müdüre hanıma baktım. Müdüre, sorduğum gibi yeni sınıfımın katını ve yerini açıklamıştı. Teşekkür edip hızlıca odasından çıktım. İçerideki iki kızın olayını merak etmiştim aslında..
Müdürenin kapısı aralıktı ve içeriden biraz da olsa konuşma sesi geliyordu. Dinlesem fena olmaz gibiydi.
Kapıya birazcık yaklaştığımda, hiçbir şey duyamadan içeride oturan kırmızı eşofmanlı biriyle göz göze gelmiştik. Yüreğime inen korkuyla hızlıca arkamı döndüm. Kapının aralığının bu kadar fazla bıraktığımın farkında değildim. Hassiktir..
...🩰
Sınıfımı tarif edildiği şekilde bulmuştum. Kalabalık değildi ancak ön sıraları boştu. Arkalarda kalan bir yere yerleştim. Önümde iki çocuk koyu bir şekilde bir olaydan konuşuyordu.
Sınıfın bu kadar sakin olması tuhaf gelmişti doğrusu. Öğretmen olmamasına rağmen ağır bir gürültü yoktu. Sanırım 'çalışmış öğrencilerin lisesi' böyle oluyordu!
Elimi çantama götürüp kitap çıkardım. Sıranın üzerine koyup hikâyeye başladım. Sayfanın yarısını bitireceğim sırada, kolumun dürtülmesiyle gözlerimi sayfadan ayırmıştım. Boyu neredeyse benden kısa, yüzü küçük duran bir çocuktu. "Yeni gelen sensin, değil mi? Takatou olan?"
"Selam.. Üstüne bastın. Sen kimsin?""Shou Oota." deyip elini uzattı. Elini tutup sıktım ve gülümsedim. "Memnun oldum, Oota."
Çocuk yanımdaki sandalyeye oturup "Ben de." dedi ve duraksadı. "Aslında kitap dikkatimi çekti.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kronol | √
RandomVictory Kickoff Fanfic' -Kronol kadar tarif edilemez.- 🎀🧁 °04/03/2023 - 27/09/2023