2-

1K 119 143
                                    

...🎀

"Futbol mu oynuyorsun?! Takımın var mı? Ah! Tabi ki de vardır, yalnız olmana rağmen çok güzel oynuyordun, eminim çok iyi bir takımdasındır."

Topu ayağımın altına alıp Shou'ya baktım. Okul çıkışı, kardeşim ile parkta buluşmuştuk ve sadece iki saniye topa şut çekişimi görmüştü. Şu an ise beni Neymar sanıyor!

Kai, Shou'ya bakarak "Abart da Messi yap." deyince uyarır gözlerle ona döndüm. Kardeşim tabii uyarımı sallamayıp omuz silkmişti.

Tekrar Shou'ya döndüm. "Buraya gelirken takımımdan ayrıldım. Çoğu takım beni almak istemiyor. Doğrusu, Heavenly denen takım ve adını hatırlayamadığım bir takım kabul etmedi."

Shou dediğime inanmayarak atıldı. "Şaka yapıyorsun! Senin gibi bir yeteneği neden takımlarında istemesinler?"
"Henüz iki takıma başvuru yaptım. Amarillo takımını da düşünüyorum. Beni boşver, sen futbol oynuyor musun?" diye sordum.

"Evet oynuyorum! Yani, oynuyordum. Reika ve Eftal takımdan ayrılmadan önce. Şu an eksiğimiz olduğu için oynayamıyoruz."

Gözlerimi büyütüp çocuğa baktım. "Ne yani, o kızlarda mı futbol oynuyor? Ve hatta sen!"
"Sadece ben değil, üçüzler, Jacin ve Aoto'da oynuyor. Bir de Tagi var. Onu tanımıyorsun ama çok iyi biridir."

Onaylar şekilde başımı salladım. Hepsi futbol oynuyordu. Hatta eskiden takımdılar? Performanslarını merak etmedim değil..

Shou sessizliği bozarak "Yani, içinde hiç kız olmayan bir takıma katılmak ister misin bilmiyorum, ama bizimle oynarsan çok mutlu oluruz!"
Shou'nun dediğine gülerek "Çok çabuk karar veriyorsun Shou," cümlemi yarıladığımda, tekrar ciddileştim. "Takım arkadaşların, daha dünkü çocuk olduğum için beni araların almazlar. Ayrıca, daha sizin takıma girecek düzeyde miyim diye kontrol etmedin. Ah, bunu geçtim ben sizden üstünsem, kusura bakma ama.." deyip duraksadım.

Shou'nun yüzü solmuştu. "Bizden iyi oynuyorsan farklı takıma gidersin. Anladım. Ama söyleyeyim, Kota ve Aoto'yu geçemezsin."

"Kontrol etmeden bilemezsin." deyip oturduğum banktan kalktım. Kai de şükür çekerek benimle ayağa kalkmıştı.

Shou kafasını salladı, ardından hızlı bir duygu değişimiyle sırıttı. Sırıtışında meydan okur bir ifade vardı. "Hadi, oynayıp kontrol edelim o zaman."

Gülümseyip ayağımın altındaki topa şut çekmeye hazırlandım. "Hızlı düşün! Kale!" dedim. Shou bunu söylediğim gibi ayağa fırlamıştı, bense topa güzel bir şut çekmiştim.

Topa vurmamla Shou önüme geçip topu göğsüyle durdurmuştu. Gerçekten hızı insanı şok ederdi!

"Oha.." deyip şaşkın gözlerle Shou'ya baktığımda çocuk sırıttı. "Ben defans oyuncusuyum, Eri. Defans çocuğu aileyi savunur." dedi ve kale olarak belirttiğim iki ağacın arasına koşmaya başladı.

Tanrım, bu cidden bir yetenekti! Asıl sormam gereken, ben Shou gibi iyi oyuncuların olduğu bu takıma girebilecek miydim?

Kai ellerini saçlarına geçirdi. "Bıktım sizden! Erika, eve gideliimm!"

|☆Ertesi Gün!|

"Shou, dünkü güzel antrenmadı.. Gerçekten teşekkürler. Sizin takıma layık olabilecek miyim emin değilim. Teklifini gözden geçir." deyip duvara yaslandım. Dün neredeyse yarım saat Shou ile oynamıştık fakat şimdiden düşük hissetmiştim. Shou, defans oyuncusu olmasına rağmen tüm mevkilerin görevlerini yarım saatte ustalıkla yapmıştı. En az bir forvet kadar iyi şut atıyordu, ve bir kaleci kadar iyi top kurtarıyordu..

"Sen aptal mısın? Oyunun iyiydi Erika! Hızın takımdakiler ile eşdeğer.. Eminim kısa sürede bize ayak uydurursun! Momoyama Kinzou seni havada kapar!"

Gözlerimi kıstım. "Kinzou da kim?"
"Ah! O bizim takım kulübünün başkanı. Yaşlı Canavar da diyebilirsin.."

Gülümsedim. "Pekala," deyip duraksadım. Artık başka bir konu açmak istiyordum, lakin Shou yine izin vermedi.
"Birazdan bizim antrenman var. Onun için bizimle gel! Lütfen!"

Son söylediği şeyle gerçekten gülmüştüm. "Antrenman saat kaçta?" diye sorunca Shou ; "Okul çıkışı beraber gidebiliriz." dedi.

Başımı sallayıp yanımda oturan Eftal'e baktım. "Eftal, sen gelir misin?"

Sorduğum şeyle Eftal gözlerini büyütüp başını olumsuz sallamıştı. İmkansız demenin bir başka yoluydu bu sanırım?

...🩰

Elindeki spor çantasını omuzuma geçirip ayağında topla ilerleyen Shou'ya baktım. "Riana neden teklif ettiğimde öyle bir tepki verdi ki? En kötü ne olabilir?"

Shou gözlerini toptan ayırmadan "Bizimkiler ile kanlı bıçaklı kavgalı onlar." dedi.
"Nasıl yani? Gerçekten ne olmuş olabilir?"

"Bilmiyorum ki." dedi rahatça. "Onlar kavga ettiği sırada yanlarında yoktum. Kavganın asıl sebebini bilmiyorum.. Sadece Kota, Eftal'in ciddi anlamda bizden sebepsiz nefret ettiğini söyledi."

Nefes verdim. "Eminim sebepsiz değildir.. Birinden durduk yere nefret edecek bir kıza benzemiyor." dedim duraladım. Aklıma kızın dünkü samimiyeti geliyordu. Duru bir kişiliği vardı. 7-8 çocuktan, hiçbir şey yapılmadan nefret edecek hali yoktu.

...🩰

Shou ve eksik oyunculu takımı, sayılarına göre ikiye bölünüp antrenman takımları kurmuşlardı. Kalede uzun boyu, gerçekten güzel yüzüyle ve esmerliğiyle dikkat çeken bir çocuk vardı. Muhtemelen Shou'nun bahsettiği iyi niyetiyle nam salmış Tagi Sugiyama bu çocuktu. Okulu farklı olduğu için onunla hiç görüşmemiştik.

Diğer kalede ise, üçüz çocukların kırmızı eşofmanlı olanı duruyordu. Kale konusunda yeteneği olmadığı belliydi ama en azından deniyor..

Antrenman maçı dahi olsa, birbirlerine hunharca kandırma hareketleri yapıp oyunu sürdürüyorlardı. Hepsi birbirinden iyiydi.

Gonzalez oyunu başlattı ve sarı eşofmanlı üçüzü boyuyla bir çırpıda geçti. Karşısında sadece yeşil giyinen üçüz ve Shou kalmıştı.

Gonzales şut çektiğinde Kırmızılı, topu ayağıyla tutup göndermeyi başardı. Top sarının önüne düştü, çocuk hızlıca şutunu çekti ve Sugiyama'yı alt etti.

Oyunları agrasif olmasına rağmen çok yetenekli ve izlemesi eğlenceliydi. Koçları düdüğünü çalınca, Aoto ve sarı eşofmanlı Furuya birbirlerinin üzerine koşup alayla tebrik ettiler. Takımın maskotluğunu bunlar gideriyordu..

...🩰

"Nasıldı?"

Shou'nun sorusuyla gülümsedim. "Kusursuz."
"Yani?"
Gözlerimi kıstım. "Ne demek yani?"
"Takıma katılacak mısın?"
Nefes verdim. "Bilmiyorum. Sizin kadar iyi olamayabilirim."

"Boşversene şunu!"
Gelen öfkeli sesle gözlerimi o tarafa çevirdim. Shou ise elini aniden savurmuştu.

"Kendine güvenmeyecek kadar kötüyse, hiç takıma sokma işlemine gerek yok."

Kaşlarımı çatıp bu aptalca şeyleri söyleyen kırmızı sweatli Furuya'ya döndüm. "Senden daha iyi bir oyuncuyum! Kendime de güveniyorum, söylediğin kışkırtma tiyatrolarına kanacak gibi mi duruyorum?!"

"O zaman uzatma da takıma katıl gerizekalı!"
Saçma çıkışını umursamayıp köşedeki spor çantamı aldım. "Düşünmem gerek."

...🌴

Kronol'a bölüm yazmaya çalışmak o kadar zor ki.. Uzun bölüm yapmak icin olay cıkarmam gerekşto olay cıkarsam ilerdeki senaryo bozuluyor..

Vicinato'nun kapağına özellikle bayılıyorum cok hoa geldi bana siz de beğenir misiniz (lütfen)

'06/03/2023

Kronol | √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin