Stray Kids'in yeni albümünü nasıl buldunuz? Ben bayıldım ve en beğendiğim comeback olabilir. Yukarıya albümde en beğendiğim şarkıyı koyuyorum<3
***
Seungmin ve Jisung biraz oturup sohbet ettikten sonra Hyunjin geldi.
"Naber güzellikler?"
"Hoş geldin seksi Hwang."
Hemen ardından Jeongin, abisi Jungkook ve Felix geldi.
Taehyung kapı sesini duyar duymaz sevgilisinin yanına koşup önce yüzünün her yerini, sonra dudağını öpmeye başladı. Bunu gören herkes yüzünü buruşturdu, Hyunjin Jeongin'in gözlerini eliyle kapattı.
"YA YAPMAYIN
TETİKLENİYORUM!""BARİ KARDEŞLERİNİZİN YANINDA YAPMAYIN!"
"GİDİN ODANIZDA NE YAPACAKSANIZ YAPIN!"
"GENÇLİK BİTMİŞ OĞLUM BU NE!"
"Ay tamam yeter susun."
Taehyung sevgilisinin elinden tutup odaya sürüklemeye başladı.
"Jisung." dedi Jeongin.
"Hm?"
"Abin abime bir şey yapmaz değil mi?"
.
.
.
Bütün gece inanılmaz eğlenmişlerdi. İlk olarak kendilerine ramen hazırlayıp güzel bir korku filmi izlemişlerdi. Sonra diğer atıştırmalıkları getirip Jisung'un odasına çıkmış, karınları ağrıyana kadar gülüp sohbet etmişlerdi. Sonra Chan ve Soobin de onlara katılmış, şişe çevirmece oynamışlardı.Oyunda Jeongin'in Hyunjin'e kucak dansı yapması, Felix'in Taehyungları 17 kere araması, Chan'ın dolaylı ilanı aşkı, Jisung'un abilerinden gizli klübe gitme,Soobin'in diğerlerini kandırarak eve kız atma, Seungmin'in yediği dayaklarının öğrenilmesi dışında pek bir olay yaşanmamıştı.
Saat geç olunca abiler odalarına çekilmiş, arkadaşlarını yalnız bırakmışlardı. Yere yatak serdiler ve Jisung kendi yatağına geçti, diğerleri de yere uzandılar. Yine sohbete dalmışlardı.
Jisung artık olanları anlatmanın tam zamanı olduğunu düşündü.
"Size bir şey anlatmam lazım."
.
.
.
Bütün olanları ve hislerini en küçük ayrıntısına kadar anlattı. Hepsinin ağzı açık kaldı çünkü hiçbir şekilde akıllarına gelmemişti."Sen şimdi gerçekten Minho'dan mı hoşlanıyorsun?"
"Evet dedim ya Felix daha kaç defa anlatacağım?"
"Asla inanamıyorum! Şaka gibi."
"Jisung her ne olursa olsun yanında olduğumuzu ve seni desteklediğimizi biliyorsun değil mi?"
Jisung bunu duyunca ister istemez duygulanmıştı. Arkadaşlarını çok seviyordu. Hiçbir zaman yaptığı hataları yüzüne vurmamışlardı veya yaptığı bir şeyi sorgulamamışlardı.
"Biliyorum Seungmin'im. Size sahip olduğum için o kadar şanslıyım ki. Bir kes olsun moralimi bozacak bir şey yapmadınız. Siz benim ailemsiniz."
"Ya tamam susun da yatın artık bu ne sabahın 8'inden beri beraber olduğumuz yetmiyormuş gibi bir de gecenin 3'ünde ağlayacak mısınız? Valla çekemem ben uyuyorum."
Hyunjin'in söylediğine güldükten sonra herkes kendini uykuya bıraktı. Yarın belli ki uzun bir gün olacaktı.
***
Sabah 5 arkadaş da Soobin'in telefonundan açtığı angara drille uyanmak zorunda kaldılar. Saate baktıklarında 12 buçuktu.
Hepsi sırayla ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra ruh gibi mutfağa daldılar. Girdiklerinde Jungkook ve Taehyung kahvaltı hazırlıyordu.
"Hey hey, 9 kişi aynı mutfakta duramayız. Salona geçin kahvaltı hazır olunca haber veririm." dedi Jungkook.
Hepsi onaylayıp salona geçti.Uzun bir kahvaltıdan sonra herkes mutfağı ve odaları topladı.
Artık hazırlanma zamanı gelmişti. Bugün Jisung'ların ekibi ve Minholar buluşacaktı. Jisung heyecandan yerinde duramıyordu.
Çok güzel olması gerekiyordu.Hızlı bir duş alıp kıyafet seçti. Altına bir kot pantolon giydi, üstüne de hem günlük hem de şık bir gömlek giydi.
Jisung'un zaaflarından biri de uzun çoraplardı. Uzun beyaz bir çorap giydi, saçını yaptı, doğal ama özenli bir makyaj yaptı ve en önemli parça olan zincirlerini pantolonuna ve boynuna taktı.
Artık aşağı inmeye hazırdı. Diğerlerinin yanına gittiğinde hepsi ona şaşkın gözlerle bakmaya başladı.
"Sen neye bu kadar hazırlandın?"
"Bu ne güzellik Ji."
"Tamam tamam biliyorum çok güzelim ama geç kalacağız hadi."
.
.
.
İstikametleri her okul çıkışı gittikleri alışveriş merkeziydi. Eve çok yakın olduğu için yürüyerek gittiler.Vardıklarında sinemanın önünde beklemeye başladılar.
Kısa süre sonra Minho ve Changbin de geldi. Kısa bir selamlaşmadan sonra bilet almaya gittiler.Jisung ve Minho gişe kısmına gidene kadar hiç konuşmadılar.
"Naber Jisung? Çok güzel olmuşsun."
Jisung yanaklarının kızardığını hissetti.
"Teşekkür ederim sen de çok iyi görünüyorsun." dedi başını eğerek.
Minho bu hareketini çok tatlı bulmuştu.
"Minho!" Arkadan bir ses geldi.
"Minnie!"
Minho koşarak kıza sarıldı. Jisung ise neye uğradığını şaşırdı.
"Çok özledim seni nerelerdeydin?"
"Babam işlerinden dolayı yurt dışına gitmek zorunda kaldı. Ben de bunu tatil olarak değerlendirmeye karar verdim."
Minho kıkırdadı.
"Çok iyi düşünmüşsün."
Konuşurken ikisinin de eli karşısındakinin omzundaydı. Jisung görmezden gelindiğini hissetti ve ister istemez kıskandı ilk defa gördüğü bu güzel görünümlü kızı.
Minho arkadaşıyla konuşurken diğerleri biletleri almak için sıraya geçtiler. Jisung ise utana sıkıla Minho'yu beklemeye devam etti.
Minnie sonunda Jisung'u fark etti.
"Sevgilinle mi geldin?" diye sordu biraz yüzünü büzüştürerek.
"Yok be okuldan bir tanıdık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLeander • Minsung
FanfictionÜç abisiyle birlikte yaşayan ve yeni sakat bir ilişkiden çıkan Jisung'un yolu Minho'yla kesişir. "Senin bu güvensizliğin beni gerçekten deli ediyor!"