Öğle arasına kadar bomboş geçen okulda sonunda yemek saatiydi. Minho bugün bir tık farklı davranıyordu. Kötü anlamda değil, bakışları farklı gelmişti.
Hepimiz yemekten sonra sınıfa gelmiş, sohbet ediyorduk. Bizim tayfa, Minho ve Changbin hyung vardı. sıralarda daire olmuş bağıra bağıra konuşuyorduk. Herkes birbirine laf atıyor, gülüyordu. Ben de sohbete dahil olmadan onları güle güle dinliyordum.
Kulağıma gelen fısıltıyla ürktüm.
"Çıkışta bana gelir misin?"
Anlamaz gözlerle bakmaya başladım.
"Yanlış anlama sana bir sürprizim var da o yüzden."
Yanlış anlama? haha.
Kafamı olur anlamında salladığımda sevinçle gülümsedi. Gülüşüne karşılık verip diğerlerini dinlemeye devam ettim.
"Changbin salak mısın cidden benziyor ya."
"Hyunjin araba nasıl Serdar Ortaç'a benzeyebilir?"
"Buna vibe diyorlar canım sen bilmezsin. Mesela Perşembe 7 vibe'ı veriyor."
"7 deyince benim aklıma BTS'ten başka bir şey gelmiyor."
"Kime anlatıyorum ki ben."
Her şey iyiydi, güzeldi. Dışarıdaki bağırışma seslerini duyana kadar. İçeri nefes nefese kalmış Soyeon girdi.
"Jisung abin yine kavga ediyor!"
Kafamı geriye atıp gözlerimi kapattım ve Tanrıdan sabır dilendim. Derin nefes aldım. Sakin ol Jisung.
Soobin beni ciddi anlamda sınıyordu. Hiçbir haftasını kavgasız geçirmiyordu ve ne hikmetse kavga ettiği kişiler de hep müdüre şikayet ediyordu ve iş büyüyüp Taehyung'a kadar ulaşıyordu. O da zaten kızmak ve strese girmek için bahane aradığından her seferinde kavga ediyorlardı.
Bu sefer kesinlikle durdurmalıydım. Bu günlerde abimin keyfi çok yerindeydi ve eminim ki bir gerginliği daha kaldırmayı istemezdi.
Koridora çıktım ve Soobin'in yanına gittim. İkisi de birbirinin yakasından tutmuştu. Tam bağıracaktım ki tarih hocası geldi ve aralarına girdi.
" Ne oluyor burada? Yeter hepinizden bıktım çabuk müdürün odasına!"
İkisi de bakışları yerde bir şekilde aşağı inerken abimi kolundan tuttum ve köşeye çektim.
"Sen mal mısın kasıtlı mı huzur bozma çabasındasın? Ne derdin var bak müdüre gidiyorsun işte! Ya abim duyarsa?"
"Ya bi nefes al amına koyayım. Sakin ol müdüre gitmiyorum."
"Nasıl?"
"Ya hoca müdüre gönderdi diye gitmek zorunda mıyız? Ben hep öyle yapıyorum bir şey de olmuyor."
İstemsizce olayın saçmalığına güldüm ve omzuna yumruğumu geçirdim.
"Ben sınıfa gidiyorum yalvarırım rahat dur."
"Tamam hadi git."
"Bak söz mü?"
"Söz Jisung siktir git Jisung hadi Jisunggg."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLeander • Minsung
FanfictionÜç abisiyle birlikte yaşayan ve yeni sakat bir ilişkiden çıkan Jisung'un yolu Minho'yla kesişir. "Senin bu güvensizliğin beni gerçekten deli ediyor!"