4

13.8K 687 80
                                    

Ahu karşısında ki adamın ne söylediğini idrak edemiyordu. Ne kadar inkar etse de öz ailesini hep merak etmiş ve beni niye bıraktılar diye düşünmüşlerdi. Üvey ailesi hiç bir zaman kötü davravmamış gayette iyi bir çocukluk geçirmişti. Ama hiç bir anne,baba öz ailenin yerini dolduramıyordu. Küçükken hep düşünürdü."Beni neden bıraktılar?" "Ben mi yaramazlık yaptım da beni istemediler." Diyerek sürekli düşünüp geceleri ağlayarak uyuya kalırdı.

Yasin bey kızının kendisine bakıp düşüncelere dalması ile buruk bir tebessüm etmişti. Yıllarca kokusuna,sesine hasret kaldığı kızı karşısında oturup yıllar sonra öz babası ile tanışıyordu...

" Şimdi diyeceksin ki ortada Dna testi yok nasıl bu kadar eminsin? Senin kolunda ki ay şeklinde olan doğum lekeni, en sevdiğin meyvenin erik olduğunu, yalan söylediğin zaman saçların ile oynamanı, işten geldiğimde bana kapıyı açan sendin. Bana hayran olan sürekli babam ile evleneceğim diye ortalıkta gezinen küçük kızımdın. Hala öylesin biliyor musun? Senin her şeyini özledim ne kadar güçlü dursamda konu sen olunca küçük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor."Yasin Kara ağlayarak kızına gerçekleri anlatmıştı. Yasin Kara'nın dördüncü yıkılışı ise karşısında canlı bir şekilde gördüğü kızı ile gerçekleşmişti.

Duyduğu cümleler ile dolu olan gözleri daha da dolmuştu. Ahu ne kadar suçlu olmasa da bu cümlelerin altındaki ağırlık ile ezilmişti. Ahu gözlerini yaşlarını silip zorla da olsa ağlamasını durdurmuştu. Bu adamı kırmak istemiyordu, nedensizce içinde ona karşı bir güven oluşmuştu. Ve adama hayran kalmıştı.

Yasin bey ise daha fazla dayanamayıp Ahu'nun yanına oturup Ahu'yu kendine çekip sıkıca sarılmıştı. Kızı aynı ilk gün ki gibi kokuyordu. Kızının kokusunu doyasıya içine çekip burnunu saçlarına gömüp gözlerini kapatmıştı. Bir süre daha öyle durduktan sonra Yasin bey bacağında el hissetmesi ile sarılmaya son vermişti. Yiğit artık dayanamayıp elleri ile annesine sarılan adamı ayırmaya çalışıyordu.
Yiğit ayıramayacağını anlayıp ağlamaya başlamıştı. Ağlaması ile Ahu direkt Yiğit'i kucağına alırken Yasin bey ise bu bebeğin kim olduğunu çözmeye çalışıyordu.

"Ayye bu ditsin." Yiğit'in söylediği cümle Yasin bey de bomba etkisi yaratmıştı. Kızı bu genç yaşta anne mi olmuştu, üstelik araştırdığında ise evlilik kayıtlarına rastlamamıştı.

Ahu oğlunu kucağına alıp eski yerine oturmuştu. Yiğit başını Ahu'nun omzuna dayayıp gözleri yarı açık şekilde karşısında ki adama bakıyordu.

" Ben ailemin gerçek olmadığını biliyorum. Ama ben emin olmak için Dna testi yaptırmak istiyorum." Kızının çekingen bir şekilde konuşmasına iç çekip kafasını sallamıştı.

" Tamam o zaman yarın öğlen Yıldıray Hastanesinde ikinizi bekliyor olacağım. Aslında Dna testine gerek yok zaten benim kızımsın. Ama sen istiyorsan tabi ki yaptıracağız yeter ki içinde şüphe kalmasın."diyerek ayağa kalkmıştı.

Ahu adamın kalkması ile arkasından kalkmış kapıya doğru geçirmişti. Ne kadar inkar etse de adamın ağlamasıdan ve kendisinden kızım diye bahsetmesinden etkilenmişti.
Ahu oğlu için yatağın kenarlarına yastıkları koyup yaptırmıştı kendiside Yiğit'in yanına yatmıştı. Ne kadar bu olaylar aklını karıştırsa da şuan iyi bir uykuya ihtiyacı vardı. Daha fazla dayanamayıp kendisini uykuya teslim etti.

Yasin Kara'dan

Ahu'nun evinden çıkıp hızlı bir şekilde arabayı deniz kenarına sürmüştüm. Hala inanamıyordum. Canımın yarısı canlı bir şekilde karşımda oturup konuşmuş ve ona sarılıp kokusunu doyasıya solumuştum.

Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin