5

12.1K 592 68
                                    

Ahu'dan

Az önce öz babam olduğunu öğrendiğim adam bir kafe'ye gidip konuşmayı teklif etmişti. Ne kadar reddetmek istesem de kocaman adamların kabul etmem için gözümün içine bakmalarını ve öz annemin hasret ile bakmasına kıyamamıştım. Bir tarafım aile olmak isterken diğer tarafım ise kimseye güvenmemi söylüyordu. Ne kadar benim için zor olsa da onlar içinde zordu. O yüzden onlara bir şans verecektim. Tabi ki öyle hemen güvenip evlerine gidemezdim. Belki zamanla diğer  aileler gibi olabilirdik.

Hastane'nin karşısında ki kafe'ye geçip oturmuştuk. Daha doğrusu masa'ya sığmamış yeni bir masa daha eklettirmişlerdi. Ama gene de sığamamışlardı. Hepsi iri cüsseliydi sığmamaları normaldi. Eh sulak alanda yetişince öyle oluyordu.

"Bak Ahu konuyu fazla uzatmayacağım. Senin torunum ile birlikte ait olduğun yerde yaşamını istiyorum. "Yasin bey sözünü bitirip arkasına yaslanmıştı. Böyle demesi saçmalıktı, tamam beni yanlarında istemeleri normal ama hemen istemeleri ve fikrimi sormadan böyle demeleri çok bencilce bir hareket.

"Ben size bir şans vermek istiyorum ama benim adıma böyle bir karar vermeniz çok bencilce bir hareket. Zamanla belki sizin ile yaşayabilirim ama şimdi olmaz. Lütfen beni de anlayın benim için de çok zor."diyerek cevap vermiştim. Bu cevabımla beraber masada kısa bir sessizlik olmuştu.
Konuyu fazla uzatmayıp sadece kafa sallamışlardı. Bu gergin havayı bozmak istercesine Nergis hanım hemen konuşmaya başlamıştı.

"Kızım o zaman seni abilerin ve ikizim ile tanıştırayım."diyerek gözlerini benden ayırmayan kocaman adamları göstermişti. Bir dakika bunların hepsi benim abim mi oluyordu? E yuh kadın yememiş içmemiş çocuk yapmış, hemde iri iri yapmış.

"Anne kız şoka girdi. Niye hemen söylüyorsun? İnsan alıştıra alıştıra söyler. " Dövmeli ve serseri tipli olan adam konuya hemen atlamıştı.

"Abim haklı anne, yemeyip içmeyip çocuk yapan bir çift ile karşılaşsam ben de şoka girerim." İkizim olduğunu söyleyen çocuğun dediği şeye bende gülmüştüm. Nergis hanım oğlunun dediği şey ile kızarırken masada ki herkes gözlerini kahkaha atan bana dikmişlerdi.

"Gülüşün çok güzel, gülünce yanaklarından çukurlar çıkıyor." Hastane odasında bana evlenme teklifi eden çocuğun hayran bir şekilde kurduğu cümle ile daha da utanmıştım.

Kucağımda uykudan yeni kalkan Yiğit  uyku mahmuru ile etrafına bakıyordu. Yabancı insanları görmesi ile onları incelemeye başlamıştı. Masanın üstüne koyduğum çantamı açmaya çalışırken yanımda oturup hiç konuşmayan en büyükleri olduğunu belli adam tarafından açılmıştı. Bir şey demeyip çantadan Yiğit'in süt dolu olan biberonunu çıkarıp eline vermiştim.

"Kızım kardeşin kaç yaşında?" Nergis hanımın sorduğu soru ile biraz gerilmiştim.

" Şey Yiğit benim kardeşim değil oğlum ve 2 yaşında." Cevabım ile şaşırmışlardı.

"Ay Yasin duydun mu bir torunumuz daha oldu." Hemen kabul etmelerine şaşırsam da mutlu olmuştum.

" Bak kızım şu senin yanında oturan en büyük abin Zahit kendisi mühendis benimde ilk göz ağrım olur." Adının Zahit olduğunu öğrendiğim büyük abinin bana sert bakması ile gözlerimi kaçırmıştım. Nergis hanım diğer yanımda oturan adamı göstererek devam etmişti.

Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin