Yemek masasında babam ve tom konuşuyorlardı , ölüm yiyenler hakkında . Sanırım benimde ölüm yiyen olmak gerekiyordu . Sonuçta ben karanlık lordun karısıydım . Tom arada bir bana kaçamak bakışlar atıyordu . Yemek yerken gözü göğüs dekolteme kaymıştı , bana çarpık bir gülümsemeyle göz kırpmasıyla utandım ve başımı öne eğip yemeğimle ilgilenmeye başladım . Tam karşımdada mattheo duruyordu . Masaya ilk oturduğumda gözü boynuma gitmişti ,kolyeyi aradığının farkındayım . Ama aradığı şeyi bulamamıştı . Kolyeyi çıkartıp sandığa geri koymuştum birdaha takmamak üzere.
Yemeğin ortasında annem düğün kıyafetimin konusunu açtıve bugün bakmaya gideceğimizi söyledi tom konuştu "Julianna'ya sorun olmazsa bende sizinle gelmek isterim" herkes söylediğiyle bana bakmaya başlamıştı . Kafamı olumlu şekilde salladım "Olur neden olmasın lordum" dedim . Lordum dememle dudaklarının kıvrıldığını ve bundan hoşlandığını farketmiştim . Mattheo'ya göz ucuyla baktığımda göz devirdiğini gördüm , tabağına neredeyse hiç dokunmamıştı . Aman neyse beni ilgilendirmiyordu artık . Kendisi de demişti ben artık abisinin karısıydım hiç bir şeyin bir önemi yoktu artık .
Zengin safkanların tercih ettiği biryere gelmiştik . Tom buranın sahibi ile konuşurken konuşmalarına kulak misafiri olmuştum "Eşim için elinizdeki en güzel en kaliteli malları istiyorum" dediğini duydum . Bu çok hoştu , bu davranışı yani . Daha öncede onu bir kaç kere görmüştüm . Ölüm yiyen toplantılarında , bazen bizim evde oluyordu toplantılar . Açıkçası önceden ondan birazcık korkuyordum . Çünkü söylenilenler gibi gözleri bazen onlar aralarında bir şeyler tartışıyorken kırmızılaşıyordu , ve bu bana çok korkutucu geliyordu . Sinirlendiğinde gözü kimseyi görmüyordu karşısındaki kişiye acımasızca lanetler savuruyordu . O adamın az önce benden "Eşim" diye bahseden adam olduğuna inanamıyordum . Karanlık lordun eşi... ben... vaybe!
Birsürü kıyafet denemiştim ama hoşuma giden olmamıştı . Saatler olmuştu tom'un beni sabırla izlemesine ve beklemesine şaşırmıştım doğrusu . Karşısında yavaş konuşulmasına bile tahammülü olmayan karanlık lord saatlerdir benim elbise seçmemi bekliyordu . Daha neye şaşırabilirdim acaba .
Sonunda çok zarif hoş bir elbise bulmuştum . Kırmızı göğüs dekoltesi ve çiçek detayları olan bir elbiseydi [Medya] . Tom'da bunu çok beğenmişti, elbiseyi üstümde gördüğünden beri beni süzüp duruyordu . Açıkçası birazcık utanmış olabilirdim...
Tom'un arada bir benimle göz teması kurduğunu ve yüzünün kasıldığını farkediyordum , ahh kesin zihnimi okumaya çalışıyordu . Ama yapamazdı , çünkü bunu engelleyen yüzüğüm parmağımdaydı . İyikide bugün akıl edip takmışım yüzüğü , yoksa kesin rezil olurdum koskoca karanlık lorda ! Çok komik olurdu .
~
Çok sade çok az kişinin olduğu kendi aramızda bir düğün yapıcaktık . Elbisemi giymiş hazırlanmış bir şekilde riddle malikanesde yatak odamızda bekliyordum . Evet yatak odamız, tom ve benim . Yatak odası, bizim . Tom ve ben . Off heyecandan kendi kendime saçmalayıp duruyordum .
Eski sevgilimin abisiyle , karanlık lordla evleniyordum . Kulağa çok tuhaf geliyordu . Annem beni aşşağıya indirmişti . Merdivenlerden yavaşça indik ve içeri odaya geçtik . Herkes bizi bekliyordu . Tom içeri girer girmez tüm dikkatini bana vermişti , yanındaki adam ona bir şeyler anlatıyordu ama onun dinlediğini pek sanmıyorum . Sadece bana bakıyordu çünkü . Adeta büyülenmiş gibi . Salona bir göz attım , mattheo ortalıklarda gözükmüyordu . Aman banane , şuan abisiyle evleniyorum o beni ilgilendirmiyo bikere..
Evlilik yeminlerimizi etmiştik , nişan kıyılmıştı . Ve şuan karşı karşıya duruyorduk . Herkes birbirleriyle konuşuyordu . Diğer ölüm yiyenler gelip babamı tebrik falan ediyorlardı . Biz tom'la sadece birbirimize bakıyorduk . Vay be yakından gözleri çok güzelmiş, yeşilin en güzel tonu . Tom aniden sırıtmaya başladı . Sorgular bir şekilde ona baktım . Elbisemi düzeltirken gözlerim elime kaydı . Hemen iki elimede baktım ve yüzüğü aradım . Aman tanrım yüzüğü takmayı unutmuşum , düşüncelerimi okuyabiliyor !!
Utanmıştım , mahçup bir şekilde kafamı yere eğdim ve parmaklarımla oynamaya başladım . Tom'un yüzüne bakamıyordum , utancımdan . "Kaldır kafanı bana bak" dedi karizmatik sert bir ses tonuyla , evet sesi çok karizmatikti- KAHRETSİN!
Yine gülmeye başlamıştı "Sesim sence karizmatik mi" konuştu . "Şey" ne diyeceğimi bilememiştim . "Benden utanmana gerek yok" dedi ve çapkınca gülerek ekledi "Nasıl olsa artık benim karımsın" dedi göz kırpıp ona seslenen ölüm yiyenlere dönmüştü .
Bir tanesinin sorduğu soruyu duydum "Lordum, leydi julianna'nın işaret alma töreninin tarihini belirlediniz mi"
Tom bu soruya neden anlamadığım bir şekilde sinirlenmişti . Gözleri yine kıpkırmızı olmuştu "Seni ne ilgilendiriyor bu hadsiz!" bağırarak sinirle asasını çıkarttı ve soruyu soran ölüm yiyene doğru doğrulttu .
Adam tom'un ayaklarına kapanmıştı "Bağışlayın lordum ben sadece-" tom adamın konuşmasına kulak vermeden ona bir lanet savurdu "Crucio!" adam acıyla kıvranarak yere düştü . Eli yüzü kızarmaya başlamıştı , odanın içinde adamın acı çığlıklara yankılanıyordu . Dayanamayıp tom'un durması için koluna dokundum "Lordum" .
Kafasını bana doğru çevirdiğinde koyu kırmızılaşan gözlerini gördüm . Gözleri yavaş yavaş geri eski haline dönmüştü . Zümrüt yeşili gibiydi . Bir bana birde yerde acı çeken kanlar içindeki adama baktı . Diğer ölüm yiyenlere "Götürün bunu" diyerek asasıyla adamı işaret etti ve tekrar bana döndü .
Nişan sona ermişti . Annem ve babam benimle vedalaşıp gitmişlerdi . Onlardan hogwarts dışında ilk defa ayrılıyordum . Annem birazcık ağlamıştı ama tom onları, istedikleri zaman beni görmeye gelebileceklerini söyleyip yollamıştı.
Üstümü değiştirmek için yukarıya odaya çıkmıştım . Elbisenin fermuarını bir türlü indiremiyordum ama . Lanet olsun! Bir bu eksikti . Sırtımda hissettiğim soğuk eller yavaşça fermuarı indirmişti . Arkamı döndüm ve başımı eğerek teşekkür ettim . Tom elini çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı . Sanırım düşüncelerimi okumuştu "Kendini ilişkiye girmek için hazır hissetmiyorsun" dedi ve ekledi "Sorun yok leydim, kendini hazır hissedene kadar beklerim seni" .
Karşımdaki adam sanki bir kaç saat önce birisine acımasızca lanetler atan adam değilmiş gibiydi . Bana karşı çok nazik ve çok yumuşaktı . Ama neden ? Daha yeni tanışmıştık .
"Sen benimle yeni tanışmış olabilirsin Julia" dedi ve gözleri dudaklarımla gözlerim arasında giderken ekledi "Ama ben seni uzun zamandır izliyordum"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Riddle's
Fanfiction❝Artık abimin karısı sayılırsın❞ bana son kez soğuk bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti . Koca koridorda tek başıma kalmıştım ,incinen kalbimle . Mattheo'ya karşı hala bir şeyler hissediyormuşum demekki azda olsa . Ama onu unutmalıydım , bunu yap...