[Smut :) !]
Mattheo'dan :
İki yada üç gündür buradaydım . Tom elimdeki ve bacağımdaki zincirleri çözmüştü ama zaten hareket edecek gücümde yoktu . Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslatmaya çalıştım . Susuz açsız günlerdir duruyordum burada . Merlin sesimi duymuş gibi bir gürültüyle tom girdi odaya . Elinde bir tepsi duruyordu . "Senin getirdiklerini yemem" dedim yüzüne bile bakmadan kafamı duvara çevirerek . "Ukalalık etme kardeşim" diyerek tepsiyi kenara bıraktı ve çıkıp bitti . İstemeye istemeyede olsa sert yatağın üzerinden kalktım ve tepsiye doğru ilerledim .
Bir kase çorba ve bir bardakta su vardı . Hiç düşünmeden suyu kafama diktim , o kadar çok susamıştım ki anlatamam . Çorbadan bir kaç kaşık alayım derken tüm kaseyi bitirmiştim neredeyse . Öyle açtım ki , hala doymamıştım . Be insafsız herif bi kase çorba kime yeter . Üzerime bir yorgunluk çökmüştü , neden bilemiyorum birden çok uykum gelmişti . Şimdide başım ağrımaya başlamıştı . Çorba çok tuzlu gelmişti bana ondandı sanırım . Ben aşırı tuzlu yemekleri yiyemezdim ama çok aç olduğum için hemen mideme indirmiştim . Gidip yatağa uzandım ve tavana bakmaya başladım .
Acaba burdan ne zaman çıkardım , julia'ma ne zaman kavuşurdum . Kader elbet bizi birleştirecekti ama ben sabredemiyordum . Çok sabırsızım evet .
Kapıya yaklaşan ayak sesleriyle kafamı kapıya çevirdim . Tom yine ne için gelmişti acaba ? Pislik herif . İkide bir gelip bak julianna'ya ben sahibim dercesine şeyler söyleyip gidiyordu ve bu çok sinirlerimi bozuyordu . Kapının gıcırdamasıyla yüzümü buruşturdum , kulağım kanıyordu her seferinde resmen çok kötü bir sesti .
Beklemediğim bir ses konuştu gözlerim kapalıyken "Şu haline bak" . "J-julia" titrek bir sesle konuştum . Gözlerime inanmıyorum tam önümdeydi , yataktan hızla doğruldum "Beni di-"
"Şşşh" parmağını dudağıma götürdü ve beni susturdu . "Beni özlemedin mi" dedi dudak büzerek . Kafamı salladım "Seni o kadar çok özledimki anlatamam" . Heyecanla güldüm , "Sana zarar verdi mi o" dedim tom'u kastederek "Hayır" diye kısaca cevapladı . Aynı benim gibi gülmeye başlamıştı . "Çok kötü gözüküyorsun" dedi tekrardan . "Hepsi o canavar yüzünden"
"Senin neye ihtiyacın olduğunu çok iyi biliyorum" dedi sanki benim dediklerimi umursamıyormuşçasına . Ağzımı açmama izin vermeden konuştu "Bana" . Donup kalmış adeta bir tanrıçayı andıran güzel yüzüne ve vücuduna hayranlıkla bakıyordum . Üzerinde sadece beyaz iç gösteren bir bluzun olduğunu yeni farketmiştim . Siktir ! Sütyeni yoktu yeni görüyordum , dik göğüsleri bana selam veriyordu resmen...
"Julia" dedim titrek bir nefes alarak . "İstemiyor musun yoksa beni" dedi ağlamaklı bir sesle yatağın üzerine çıkarken . "H-hayır çok istiyorum" zor yutkunmuştum resmen .
"O zaman güzel, hasret giderebiliriz" dedi bana sıcak bir şekilde gülümseyerek . Şu gülümsemesini o kadar çok özlemiştimki , ahh tanrım sana şükürler olsun .
Yatakta dizlerinin üzerinde sürünerek önüme geldi . Yavaşça tişörtümü çıkarttı ve dudaklarıma kapandı . Çok vahşice öpüşüyordu , masum julia'm bıraktığım gibi kalmamıştı anlaşılan . Narin dudakları acıdığı için yavaş ve tutkulu öpüşürdük her zaman . Sanırım çok yükselmişti şuan .
Ellerimi onu incitmekten korka korka beline koydum ve kendime çektim , ağzından bir inleme kaçtı . Kucağıma tamamen çıkmış kendisini bana bastırıyor sürtünüyordu . Dudaklarımızı kısa süreli ayırdı ve "İçime girmek ister misin hayatım" diye sordu bana . Onu altıma alarak cevap vermiş oldum . Eteğini sıyırdım ve külodunun üstünden erkekliğimi ona bastırmaya devam ettim . Acaba tom bizi şu halde göre ne olurdu, muhtemelen kafayı yerdi . "Hadi gir içime" diye inliyordu tatlı sesiyle .
Sürtünürken durdum ve altımdaki pantolondan kurtuldum . Baksırımıda çıkartıp bir kenara fırlattıktan sonra külodunu araladım . Aletimi vajinasının üzerine sürttüm . Gözlerini gözlerime dikmiş zevkle inlemeler çıkartıyordu her dokunuşumda . Bu beni daha da azdırıyordu . Aletimi deliğine hizaladım ve yavaş yavaş içine girdim . Dudağını ısırarak inlemesini bastırmaya çalışıyordu .
İçinde yavaş yavaş hareket ettikten sonra hızlanmaya başladım . İç gösteren bluzundan her bir vuruşumda sallanan göğüsleri iyice hızlanmama sebep oluyordu . Eğilip karnından göğüslerine doğru yalayıp emmeye başladım , her hareketimde çıkarttığı tatlı inlemeleri de beni kendimden geçiriyordu resmen . Bir elim belindeyken diğer elimide bluzunun altından göğüslerine atmış sıkıyordum . "Theo!" zevkle adımı izliyordu . Onun bu haline baktım ve zevke gelmişken sırıttım . Tekrar eğildim ve dudaklarımızı birleştirdim . Hızımı bozmadan içinde hareket ederken sert sert dudaklarını öpüyordum . Boğuk inlemeleri devam ederken dudaklarımızı ayırdım ve kalktım . "Arkanı dön" dedim onu kaldırırken . Kalkıp önümde domaldığında koca kalçasını iki yandan tuttum ve aletimi içine yerleştirip aynı hızla içine girip çıkmaya devam ettim . Ön deliğinden daha da dar olan arka deliği beni daha da azdırıyordu , dar ve seksiydi arkası .
Hırlayarak kalçalarına bir şaplak attım ve bu onun acıyla inlemesine sebep oldu . İnlemeleri çoğalmıştı . Hızlı hızlı içine girip çıkarken saçından tuttum ve onu kendime doğru çektim . Boşalacağımı hissettiğim sıra biraz doğrulduğunda elimi beline attım ve onu iyice çekerek kendime bastırdım . Aynı anda inleyerek boşalmıştık ikimizde . Beraber yatağa uzandık , derin bir nefes aldım soluk soluğa kalmıştım . Nefesimi düzene sokmaya çalıştım , onunda benden farkı yoktu . "Sana herşeyi anlatmalıyım ama çok uykum var" dedim aklıma gelenlerle . "Bana neden anlatıyorsun ki" diye sordu , anlamadım ne demek bu . "Çünkü herşeyi bilmen lazım" tekrar konuştum kaşlarımı çatarak .
Elini çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı "Ah mattheo ben sadece senin zihnindeyim uyursan kaybolacağım" tanrım al canımıda kurtulayım !
la bölüm yazmayı unutmusum askımla konusurken ŞLASKDJFAŞSLKDJFŞASDKJASDF neyse c:
AGA MATTHEO'NUN RUYASIMIYMIS NEEE VAY ALÇAK YAZAR VAAAAAY YAPILIRMI ULAN BUUU (3 4 BÖLÜM SNRA GERCEK SMUT GELEBİLİR BENDEN DUYMADINIZ)
SINIR 10 VOTE (diğer bölüm 9 oy olmstu 10 olmadan atmicaktım nrmalde ama canım sıkıldıgı ıcın atıyom :D)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Riddle's
Fanfiction❝Artık abimin karısı sayılırsın❞ bana son kez soğuk bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti . Koca koridorda tek başıma kalmıştım ,incinen kalbimle . Mattheo'ya karşı hala bir şeyler hissediyormuşum demekki azda olsa . Ama onu unutmalıydım , bunu yap...