[3]

372 29 12
                                    

Çok garip bir andı . Geceydi , tom'la beraber aynı yataktaydık ! Bir şey de diyememiştim . Uyumadan önce "Merak etme istemediğin bir şey olmayacak" demişti , az da olsa rahatlamıştım yanii ne diyebilirim ki . Uyuyamıyordum , gecenin bi yarısı uyanmıştım neden bilmiyorum . Boğazımın kurduğunu farkettim , aşağıya mutfağa inip su almak için yataktan kalktım . Sessiz olmaya özen göstererek mutfağa gittim . 

Mutfakta beklemediğim birisi vardı , mattheo...

Onunda burada yaşadığını unutmuştum , beni görünce konuştu "Artık bizimle yaşayacağını unutmuşum" bu biraz garip ama neyse . Ona cevap vermeden suyumu doldurdum ve içtim "Vay be beraber de yatıyorsunuz" dedi sinirli bir şekilde gülerek . Cevap vermedim sustum , o konuşmaya devam etti "Belki sevişmişsinizdir de, nasıl olsa artık evlisiniz" ne diyor bu ya . "Aramızda olanlar seni ilgilendirmez !" diye tısladım sinirle .

"Doğru ilgilendirmez" dedi . Ona bakmadan mutfaktan çıktım ve yatak odasına döndüm . Yatağa girdiğimde gözlerimi kapatacağım sıra tom'un hızlanan nefes alış verişlerini duydum . Ona baktığımda çenesinin kasıldığını ve kaşlarını çattığını gördüm . Sanki kabus görüyor gibiydi cok tuhaf . Kendi kendine bir şeyler söylüyordu , anlamıyordum . Çatal dili konuştuğunu farkettim . Onu uyandırmaya karar verdim , koluna dokundum adını seslenmeye başladım "Tom uyan" . Elini tuttum ve ona yaklaştım alnından terlen akmaya başlamıştı . Son kez seslendim "Tom uyan!" gözleri fal taşı gibi açılmıştı . Gözleri kıpkırmızıydı , aynı dün sabah ki gibi . "İyi misin" diye sordum . Gözlerindeki kırmızılık yerini yeşile bırakmıştı . 

"Sadece kabus" dedi yatakta dikleşirken . Gözleri tuttuğum eline kaydı , kısık gözlerle bir bana birde ellerimize baktı . Elini bıraktım "İstersen su getireyim sana" dedim yataktan kalkmaya çalışırken , kolumdan tuttu "Hayır gerek yok, şuan başka şeylere ihtiyacım var" sesi çok kısık ve karanlık çıkmıştı . "Neye ?" diye sordum masumca , anlamamıştım çünkü . "Sana sarılmama izin verir misin ?" diye sordu adete küçük bir çocuk edasıyla . "Olur" dedim . Yastıkları düzeltti ve yerleşti , bende yanına doğru yattım . Aramızda biraz mesafe vardı ama bu o mesafeden pek hoşlanmamıştı galiba , ellerini bedenime doladı ve kendisine çekti . Sessiz bir şekilde "Böyle daha iyi" dediğini duymuştum . Kafanı yavaşça kaldırdım ve ona baktım "Bir şey mi dedin ?" 

"Hayır, işine bak sen" dedi garip bir ses tonuyla . İşine bak sen derken ? Tom'un hareketlerini çözememiştim "Beni kimse çözemez" dedi , aklımı okumuştu . Derin bir iç çektim ve konuştum "Yarın seninle şu akıl okuma işini konuşmamız lazım" demiştim , güldüğünü duydum . Hoş ve erkeksi kokusu beni iyice mayıştırmıştı , uyku bastırmıştı aniden . Boynuma değen nefeslerden saçımı kokladığını anlamıştım . Daha fazla dayanamadım ve kendimi uykuya bıraktım .

Sabah uyandığımda yatakta tektim , tom yoktu . Üstümü değiştirip odadan çıktım , evde dolaşırken bir odada tom ve mattheo'nun konuştuklarını gördüm . Biraz kapı dinlemek gibi olacaktı konuştukları şeyi çok merak etmiştim . Kulağımı kapıya yasladım .

"Amacın ne senin" dediğini duydum tom'un sinirle mattheo'ya , ardından o da konuştu "Hiç, mutluluklar size" umursamaz bir ses tonuyla konuşuyordu ve bu da tom'u kızdırıyordu . "Julianna'ya salak saçma şeyler söyleme sakın" 

Mattheo'nun sinir bozucu bir şekilde kahkaha attığını duydum , "Ahh söylersem ne olur , mutlu huzurlu karı koca ilişkiniz mi bozulur yoksa abiciğim ha ?" bu tom'u çok sinirlendirmiş gibiydi . "Dua et kardeşimsin mattheo aynı kandanız" kapıya doğru yaklaşan adım seslerini duyduğumda hızla sessizce uzaklaştım ve odaya geri gittim . 

~

Tom bir ölüm yiyen toplantısı yapıyordu . Bende onun çalışma odasında kitaplıktaki kitaplara bakıyordum, izin vermişti . Kapının açılma sesiyle arkamı döndüm , sanırım toplantı bitmişti . 

Görmeyi beklediğim kişi tom'du , deli bellatrix black değildi ! Hogwarts'da hiç anlaşamazdık , o da benim gibi bu sene mezun olmuştu . Aynı binada olmamıza rağmen çok kavga edip atışırdık . Tek ortak yönümüz kavga ettikten sonra aynı kütüphanede ceza almaktı . "Vay vay, çok konuşulan riddle gelinine de bir bak sen" dedi sinir bozucu bir şekilde .

"Ne var black" dedim ona göz devirerek . "Lordumuzun yanı nasıl rahat mı"

"Ne saçmalıyosun" 

Gülen yüzü bir anda yerini öfke dolu sert bir ifadeye bıraktı kendisini "Senin yerinde ben olmalıydım!" bağırarak üstüme gelmeye başlamıştı . Asasını bana doğrulttuğu anda bende asamı hızla çıkartmıştım "Ne yapmaya çalışıyosun?" dedim sinirle ona . "Eğer sen ölürsen, lordun yeni bir leydiye ihtiyacı olucak ve o kişide benim!" sinirle tıslamıştı .

"Seni sürtük !" sinirlenmiştim , kendisini ne sanıyordu . "Şimdi seni-" asasını bana salladığı sırada bir ses geldi ve asası havaya uçtu "Expelliarmus" , sesin sahibi tom'du . Bellatrix tom'un öfkeli suratını görünce korkuyla kafasını yere eğdi ve konuşmaya başladı "Affedin lordum! Ama kendimi savunmak zorundaydım o bana saldırdı! İnanın bana" . Gözleri kırmızılaşmaya başlamıştı . Diğer ölüm yiyenlerde seslere gelmişlerdi . "Crucio !" dedi tom bir saniye bile durmadan . Bellatrix acıyla yere yığılmıştı . Druella black göz yaşları içinde tom'a yalvarıyordu "Lütfen lordum durun lütfen durun size yalvarıyorum!" cygnus black ise kenarda kızının yerde kanlar içinde can çekişen vucüduna bakıyordu . Herkes dehşete kapılmıştı . Tom durdu , yüksek ve sert bir sesle konuştu "Alın şu kendini bilmezi yerden !" 

Ölüm yiyenler bellatrix'i kaldırdılar ve odadan çıkarttılar . Tom diğer ölüm yiyenlere konuştu "Julianna artık sizin leydiniz , eğer ki ona birisinin bir saygısızlık yaptığını duyayım  sonu hiç ama hiç iyi olmaz ! Bellatrix'e bakın , julianna'ya yapılan saygısızlık bana yapılmıştır!" sesi çok sert ve öfkeli çıkmıştı . Dedikleri açıkçası hoşuma gitmişti . Daha dün evlenmiştik , bana sahip çıkması hoştu...

Riddle'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin