Julianna'dan :
"Dışarısı senin için çok tehlikeli hiç bir yere gitmiyorsun" dedi tom sert bir sesle . "Peki" dedim kısaca , ona karşı gelip sinirlendirmek istemiyordum , kalbimi kırar diye korkuyordum . Yarısına kadar açık olan odanın kapının sesiyle konu dağıldı "Lordum" bir hizmetçi kapının önündeydi . "Misafiriniz var aşağıda sizi bekliyor yukarıya çağıralım mı ?" diye sordu tom'a . "Birini mi bekliyordun" diye sordum . "Hayır" kaşlarını çatarak kafa salladı . "Çağır gelsin birde ayağına mı gideceğim" dedi sertçe hizmetçiye . Hizmetçi kafasıyla onayladı ve gitti . "İstersen bende odama gidiyim" dedim masasının yanındaki sandalyeden kalkarken .
"Kalabilirsin gitmene gerek yok senden bir şey saklamıyorum" dedi . Bu dediğine sevinmiştim "Öylemi lordum" dedim dudaklarım kıvrılırken hafif gülerek . Bana göz kırptı ve tekrar kapı sesiyle o yöne döndü . Göz kırpması beni kıpkırmızı yapmıştı resmen, merlin ölüyorum .
Kapının önünde regulus black duruyordu . Ne işi vardı ki burda ? "Lordum" dedi kafasını selam verir gibi eğerek . "Ne oldu black ne diye geldin habersiz" tom sordu düz bir ifadeyle . "Lordum rahatsız ettim kusura bakmayın" dedi ve ekledi "Mattheo'dan günlerdir haber alamıyorum birden kayboldu siz biliyorsunuz diye size sormak istedim, onun için endişeliyim" imalı bir şekilde konuşmuştu . Tom ifadesini bozmadan konuştu "Bilmiyorum" ağzından çıkan tek şey bilmiyorum olmuştu . Bu işin içinde bir şeyler var gibiydi , ama pek kurcalamak istemiyordum .
"Emin misiniz lordum, o zaman sizi boş yere rahatsız ettim bağışlayın beni"
Tom bana döndü "Bizi yalnız bırakırmısın Julianna" , "Tabii" diyerek kalktım ve odadan çıktım , çıkarken kapıyı kapatmamıda istemişti .
Aşağı salona indim , acaba ne konuşacaklardı . Bende herşeyi merak ediyordum ya , napıyım ama öyle bir konuştularki . Ya tom mattheo'yu ortadan kaldırdıysa , aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman açıldı birden . Ona zarar vermiş olamazdı değil mi ? Yani o kardeşiydi sonuçta . Tom bizim önceden beraber olduğumuzu öğrendiyse kıskanıp ona bir şeyler yapmış olabilirdi , yada mattheo'nun bana geçenki yaptığına da sinirlenmiş olabilirdi . Off tom bu her şeyi kıskanıp sinirlenebilirdi .
Sabah kahvaltıda çok az yemiştim , açlıktan midem bulanmıştı . Hizmetçilere bir şeyler hazırlamalarını söylemek için mutfağa gitmeye karar verdim .
Mutfaga gireceğim sıra içerdeki konuşmalar dikkatimi çekti , "Lordun hazırlattığı tabak buydu değil mi ?" ne tabağı anlamadım . "İçine iksirden katmışsınızdır umarım pişerken"
"Ha pişerken katmışız ha piştikten sonra katmışız ne farkeder be kadın" başka bir hizmetçi konuştu sesli bir şekilde . "Bağırma birisi duyacak şimdi"
"Kim duyar tanrı aşkına o saf salak kızın odasından aşağı indiğimi var, lordun evcil hayvanı gibi" sinir bozucu şekilde gülerek konuşması beni öfkelendirmişti . Bir hışımla içeri daldım "Hangi hadsiz onu söyleyen" sordum burnumdan solurken . Kimse konuşmamıştı "Dilinizi mi yuttunuz, az önce ciyaklarken iyiydi pis bulanıklar sizi !" tısladım sinirle .
"Madem konuşmuyorsunuz, lordum sizi çokta güzel konuşturur" dedim ve arkama bakmadan mutfaktan çıktım , arkamdan birisinin "Aferim aptal tutamadın çeneni" dediğini duydum . Tom'a söyleyimde görsün bakalım kim evcil hayvanmış ! Soluğu tom'un yanında almıştım , tom'a olanları anlattığımda çok sinirlenmişti . O tabak ve iksir mevzusunun ne olduğunu sormayı unutmuştum ama şuan sorsam daha da sinirlenecek gibi duruyordu en iyisi sonra sormaktı .
Tom mutfakta tüm hizmetçileri sıraya dizmişti . "Hangi kendini bilmez benim leydim hakkında çirkin şeyler söyledi" dedi sertçe . Arkasına geçmiş alaycı bir şekilde korkudan titreyen kafasını yerden kaldıramayan bulanıklara bakıyordum .
Tom asasını kaldırıp salladı ve şişko bir hizmetçi kafasını kaldırarak öne çıktı . Gözlerinde korkuyla tom'a bakıyordu . "A-affedin lordum" dedi kısık sesle çaresizce . Onu hakkımda konuşmadan önce düşünecektin hayatım .
"Evcil hayvan öylemi" dedi tom kadına yaklaşırken . "Evcil yılanım tavuk çok sever" asasını kadına sallamasıyla kadın birden tüysüz iğrenç bir tavuğa dönüşü verdi . Mutfağın arka kapısından sürünerek siyah koca bir yılan girdi ve tavuğa doğru yavaş yavaş yaklaşıyordu . Tavuk ciyaklarken yılan hızlı bir hamle yaptı ve onu birden ağzına alıverdi . Ağzında can çekişen tavukla tekrar geldiği yerden geri gitti yılan sürünerek . Bu bana biraz komik gelmişti , gülmemek için tuttum kendimi "Sonunuzun o bulanık gibi olmasını istemiyorsanız hareketlerinize dikkat edin" dedi tom ve yanıma gelip belimden tutarak mutfaktan çıkarttı beni .
"Mutfakta ne işin vardı ne oldu" diye sordu bana . "Çok midem bulanmıştı biraz açıkmıştım" dedim masumca ona bakarak ."Tamam sen yukarı çık o zaman ben söylerim odaya getirirler yat sen biraz" dedi ve beni yukarı yolladı .
Bu bölüm biraz kısa oldu ama diğer bölüm çok çok uzun olcak ve aslnda bölğmğ gece yazıodum ama malsfki işim cıktı (draco ile kendimi shopladım fln)
SİZCE O TABAK VE İKSİR KİMİN İCİNDİ ??? JULİANNA İÇİNMİ YOKSA MATTHEO İÇİNMİ ???
SINIR 10 VOTE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Riddle's
Fanfiction❝Artık abimin karısı sayılırsın❞ bana son kez soğuk bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti . Koca koridorda tek başıma kalmıştım ,incinen kalbimle . Mattheo'ya karşı hala bir şeyler hissediyormuşum demekki azda olsa . Ama onu unutmalıydım , bunu yap...