Mattheo'dan :
"Eğer o kağıt abinin eline geçerse olacakları tahmin bile edemiyorum" dedi regulus arkamdaki pencereden dışarıyı gözetlerken . Black malikanesine gelmiştim , regulustan başka gidecek bir yerim yoktu . Evdeki diğer ölüm yiyenler apar topar evden çıkıp gitmişlerdi . Regulus daha işaretini almadığı için ölüm yiyen değildi . Almayada pek niyeti yok gibiydi . Abimin hastalıklı düşüncelerini desteklemiyordu . Benimde pek desteklediğim söylenemez , karışmamayı tercih ediyordum .
"Eğer julia öğrenemezse ne olacağı umrumda değil ölsem daha iyi" dedim .
"Saçmalama theo, düzgün düşünemiyorsun" perdeyi kapattı "Başka bir yolu olmalı" . Ona sordum "Kim neredeyse bir kaç gündür tanıdığı ve aniden evlendiği birisine aşık olabilir ki" kaşlarını kaldırarak konuştu "Tom onu büyülemiş olabilir" dedi . "Bilemiyorum kahretsin bilemiyorum" sinirle saçlarımı çekiştirdim . "Böyle yaparak sadece kendine zarar veriyorsun"
"Umrumda değil tek umrumda olan şey julianna"
"Bak dostum olanları ona açıklamanın bir yolunu bulacağız tamam mı-"
Birisinin kapıyı sertçe gürültüyle tekmelemesi üzerine ikimizde yerimizden fırladık . "Birini mi bekliyordun" diye sordum regulus'a . Olumsuzca kafasını salladı , asasını eline alarak kapıya bakmaya gitti . Bende hemen arkasından yavaş adımlarla ilerledim . Regulus kapıyı açar açmaz birinin "Sersemlet!" diye bağırmasıyla geriye doğru uçtu .
Kapı tamamen açıldığında kırmızı gözlerle karşımda duran tom'u gördüm . Tamam şimdi öldüm işte , "Kaçıp kurtulabileceğini mi düşündün kardeşim ?" diye konuştu karanlık bir ses tonuyla üzerime doğru gelirken . Ağzımı açıp tek kelime dahi edemeden o acıyla dolacağım sihirli kelimeleri söyledi "Crucio !" .
Bedenim acıyla kıvrılıp yere düşerken ağzımdan istemsizce çıkan çığlıklarım doldurdu tüm evi . Sanki bedenimdeki tüm kanlar çekiliyormuşta damarlarımda iğneler dolaşıyormuş gibi hissediyordum . O an bile aklıma gelen tek şey julianna olmuştu . Tom onu düşündüğümü farkedince asasını indirdi ve hızla yanıma gelip beni tartaklamaya başladı . Gücüm yerinde olsa ve az önce en güçlü karanlık büyücüden crucio yememiş olsam onu haklayabilirdim . Karşılık vermeden öylece yüzümden akan kanlarla işimin bitmesini gözlerimi son kez karanlığa kapatmayı bekledim .
"Seni kalleş !" dediğini duydum tom'un arada . Sert yumruklarını yüzüme geçirirken yavaş yavaş acı hissetmemeye başlamıştım ve gözlerim iyice kararmıştı . Etraf kararırken tom'un boğuk seslerle beni iki yakamdan tutarak silktiğini hissettim . Sanki tüm acılarımdan ve yüklerimden kurtulmuş gibi huzurlu hissediyordum .
Julianna'dan :
Saat çok geç olmuştu ama tom hala yoktu . Neredeydi bu şimdi ? Kesin diğer kadının yanına gitmişti . O gittikten sonra odasına çıkıp benden sakladığı kağıdı aramıştım ama bulamamıştım . Ben ona yetmiyor muydum ? Neden başkalarına gidiyordu .
Aynanın önünde saçımı tararken aşağıdan gelen gürültülü seslerle düşüncelerimden sıyrıldım . Tarağı aynalığın önüne koyup üzerime bir şey aldım ve aşağıya bakmak için odadan çıktım . Merdivenlerde beklediğim gözlerle karşılaştım "İyi misin" diye sordum tom merdivenlerden çıkarken . Çok yorgun gözüküyordu , "İyiyim julianna" dedi düz bir sesle . "Neden odada beklemiyorsun beni" diye konuştu kaşını kaldırarak . "Şey aşağıdan sesler gelince bi bakayım dedim seni bekliyordum" diye konuştum .
Beraber odaya gittik . Üzerini çıkarttı ve sadece altında baksırıyla yatağa yattı . "Bakma öyle hava çok sıcak" dedi ona olan bakışlarımı farkedince . Üzerimdekini çıkarttım ve yeşil saten geceliğimde yatağa uzandım bende . "Bunu yeni görüyorum" dedi dudakları kıvrılırken geceliğimden bahsederek . "Yeni de ondan" dedim saçlarımla oynarken . Güçlü elleriyle beni belimden çekti ve dudaklarımızı birleştirdi . Yavaş ve şehvetli bir şekilde öpüşürken birden ayrıldı "Çok yorgunum" tabii başka kadınlara gidersen yorulursun !
Aynı onun geçen gece yaptığı gibi arkamı dönüp yatmıştım . Birden beni tutup kendine çekti ve kulağıma fısıldadı "Senden başkası yok" inanıyımmı şimdi ??
"İnan tabii" kulağıma üflediği sıcak nefesine bile yükseliyordum . "Lütfen zihnime girmeyi bırakırmısınız lordum" dedim ona dönmeden . "Hazır yükselmişten birde gireyim mi sana"
Birden sorduğu soruyla şaşırıp kalmıştım ne diyeceğimi bilememiştim , kızaran yanaklarımda konuşmaya çalıştım "Ne dedin anlamıyorum" . "Çokta güzel anladın bence" dedi erkeksi bir şekilde kıkırdarken . Kollarını bana dolamış kendisine bastırıyordu . Arkamda hissettiğim sertlikle zor yutkundum . "Hani çok yorgundun" diye sordum . "Haklısın hala çok yorgun hissediyorum ve yarın çok işim var" dedi beni daha da kendisine çekerken . "Şimdi uyuyacağım" dedi ve kafasını saçlarıma gömdü . "İyi geceler" diye fısıldadım , boynuma bir öpücük kondurarak cevap verdi bana . Bu hareketine erimiştim resmeen . Gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım .
Bölüm biraz kısa olmus olabilir ama olsun nabim alala kolaymı bölüm yazmak ilham gelmio kardesim sürekli smutda olmaz yani o zaman ne farkımız kalır diğer bazı ergen tom riddle hikayelerinden );
Diğer bölüm yoldaaa (2 saattir bunu yazıodum)
Sınır 10 vote
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Riddle's
Fanfiction❝Artık abimin karısı sayılırsın❞ bana son kez soğuk bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti . Koca koridorda tek başıma kalmıştım ,incinen kalbimle . Mattheo'ya karşı hala bir şeyler hissediyormuşum demekki azda olsa . Ama onu unutmalıydım , bunu yap...