Tom'u gerçekten anlayamıyordum , çok garipti resmen bipolar gibiydi . Dün gece olanlardan sonra sabah uyandığımda resmen bi sevgi yumağı gibiydi beni sulu sulu öpüp sarıp sarmalıyordu . Ama kahvaltıdan sonrada yüzüme bile bakmamıştı resmen ! Şuanda ölüm yiyenlerle toplantı yapıyordu . Yine bakanlığın içine nasıl sızacaklarından falan konuşuyorlardı işte .
Şaşırtıcı bir şekilde bellatrix'in geldiğini görmemiştim . Tabii tom'un lanetinden sonra kim iyi olabilirdi ki ? O bunu haketmişti ama hiçte acımıyorum üzülmüyorum ona , o her şeyi hakeden bir canavardı .
Tom'un çalışma odasında kitaplara boş boş bakmaktan sıkıldığım için aşağı inmeye karar verdim . Belki biraz bahçeye çıkar hava alırdım . Zaten midemde bulanıyordu içeride içim daralıyor nefes alamıyorum gibiydi .
Bahçeye indiğimde mavi güllerin yanında duran arkası dönük mattheo'yu gördüm . Yanına gidip gitmemekte kararsız kaldım . Yavaş yavaş yürürken arkası hala dönükken konuştu "Korkma yemem seni" bu dediğine göz devirdim . "Senden korkan kim" dedim sertçe , güldü . "Evet sen benden korkmuyorsun" dedi yüzüme bakarak ve ekledi "Sen ondan korkuyorsun" . "Ne saçmalıyorsun yine" dedim kaşlarımı çatarak . "Yalan mı julia sen ondan, abimden korkuyorsun" . Kaşlarım çatık anlamaz bakışlar attım ona . Göz devirerek kafasını salladı "Zaten kim aşık olurdu ki ona"
Bir an ciddileşti ve bana doğru bir adım attı "Bak eğer istersen burdan kaçıp gideriz bizi bulamaz ! Biliyorum hala bana karşı hislerin var" elimi tutmaya çalıştığı anda geri çekildim . "Saçmalama mattheo-"
"Hayır julia'm korkma saçmalamıyorum seni koruyabilirim ben benimle gel sensizliğe dayanamıyorum her şeyi anlatıcam sana"
"Uzak dur benden" dedim üstüme gelirken . "Gözlerindeki korkuyu görebiliyorum ondan korkuyorsun" dedi durdu . "Saçmalamaktan başka bir şey yapmıyorsun şuan mattheo" dedim kollarımı kavuştururken .
"Hayır julia dinle beni sonumuz böyle olmamalı"
"Mattheo" dedim kafamı olumsuzca sallarken "Lütfen yapma anlamıyorsun beni-"
"Evet anlıyorum seni ondan korkuyorsun !" diye bağırdı sertçe . Sertçe çıkışması karşısında aniden irkilerek geri çekildim . En sevmediğim şey birinin bana bağırmasıydı . "Üzgünüm gözünde onun gibi olmak istemiyorum" koluma dokunduğu anda ona bir tokat yapıştırmam bir oldu . "Yeter ama dedim sana" sinirle ciyakladım . "Seni hala sevdiğimide nerden çıkarttın" sordum öfkeyle . Donmuş bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu . "Ben ona aşık oldum" dedim . Nerden çıkmıştı bilmiyorum ama öyle demek gelmişti içimden . Yoksa aşık mıydım gerçekten ? Bilemiyorum henüz erken değilmiydi ama kaç gündür evliydik şurda ya ?
"Öylemi ?" dedi burnundan solurken . "Öyle" dedim kararlı bir şekilde . "Tamam o zaman, o canavarın yanında kal çünkü ben gidiyorum-" cümlesini bitireceği sırada konuştum "Biliyor musun mattheo inan artık ne yaptığınla zerre ilgilenmiyorum" dedim ve soğuk bir bakış attıktan sonra içeri geri döndüm .
Ölüm yiyenlerin gittiklerini gördüm . Tom'da çalışma odasındadır heralde diyerek yukarıya çıktım . Kapının ucundan baktım masasında düşünceli düşünceli oturuyordu . "Girebilir miyim lordum" diye sordum . "Zaten girmişsin julia" dedi bana düz bir sesle . Göz devirmemek için kendimi o kadar zor tuttum ki . Yoksa göz devirdiğimi görse yatırıp hiç acımazdı bana gerçekten .
Yanına gittim ve omuzlarını yavaşça okşarken sordum "İyi misin çok düşünceli görünüyorsun" . "Evet iyiyim yok birşey" dedi . Kafasını birden yana çevirdi , gözlerini elbiseme diktiğini görmüştüm , kaşları çatıldı "Ne oldu" diye sordum eğilerek göz teması kurduğumuzda . "Seni bu elbiseyle kimler gördü?" sertçe sordu . "Anlamadım-" birden kalktı ve beni arkamızdaki kitaplıkla arasına aldı . "Son kez soracağım" dedi elini belime koyarken "Seni bu elbiseyle kimler gördü" diye ekledi . "Hiç kimse" dedim sessizce sesim çıkmamıştı resmen . Aklımı başımdan alıyordu böyle hareketleriyle . Gülümsedi , aklıma mattheo'nun saçmaladıkları geldi .
Onunda aniden kaşlarının çatılmasıyla zihnimde olduğunu anladım . Belimdeki elini sıkıyordu , canım acımaya başlamıştı "Tom" diye koluna dokundum gözlerim dolarken . Normal bi sıkma değildi bu ya sıktığı yer uyuşmaya başlamıştı resmen . Elini gevşetti . Sert ve öfkeli ifadesi yerini düz bir ifadeye bırakmıştı , sordu "Sen bana mı aşıksın" . Aniden öyle bir şey sormasıyla utandığımı yanaklarımın alev aldığını hissettim . Kafamı göğsüne doğru eğdim "Yüzüme bak" diye konuştu yumuşakça . Yavaşça yüzüne baktım "Bana mı aşıksın" diye sordu tekrar . "Olabilir" dedim gözlerimi kaçırarak . Kenardan dudağının kıvrıldığını gördüm . "Bu keyfimi yerine biraz getirdi" dedi elini çeneme koyarak ona bakmamı sağlarken . "Hadi keyfimi biraz daha yerine getir" beni kucağına aldı ve masanın üstüne koydu .
Bir anda beni tutkuyla ve şehvetle öpmeye başlamıştı . Her öpüşmemiz ilk seferki gibi ateşliydi . Bir yandan elbisemin altından bacağımı okşuyor bir yandan da göğüslerimle oynuyordu . Ellerimi boynuna dolamış öpüşmeye devam ediyorduk . Dudaklarımızı ayırmadan ellerini üzerimden çekti ve pantolonunun fermuarını açtı . Kısık gözlerim ortaya çıkar şişkin erkekliğine kaymıştı . İç çamaşırımın üzerinden erkekliğini bana bastırmasıyla zevkle inledim . Dudaklarımdan bir kaç santim ayrıldı ve fısıldadı "Onu içinde ister misin küçüğüm" inlemelerimle cevap verdim ona .
Külodumu kenara sıyırdı ve yavaş yavaş aletini içime yerleştirdi . Zevkle inlemeye devam ediyordum . İnlemelerimin hoşuna gittiğini biliyordum , içimde yavaş yavaş gel git yaparken bir yandan omzuna kafamı koymuş kulağına doğru inliyordum bir yandan da boynunu emiyordum . Bir kaç kez birlikte olmuştuk neredeyse ve ben cinsel ilişkide nelerden daha çok zevk aldığını çözmüştüm .
Boynunu emmemden dudakları kıvrılırken erkeksi sert inlemeler çıkartıyordu . Birden hareketlerini hızlandırdı ve sert sert kendisini içime doğru ittirmeye başladı . Sert hareketleriyle acıyla karışık inliyordum "Tom!"
Adını inlememle hareketlerini daha da hızlandırıyordu neredeyse kulağıma doğru hırlıyordu zevkle . Gözlerimi yumarak göğsüne gömdüğüm kafamı sertçe tutarak kaldırdı ve dudaklarımızı birleştirdi . Dudaklarımı ısırarak sertçe öpüyordu . Dudaklarımızı bir saniye olsun ayırmıyordu . İyice zevkten dört köşe olmuştum . "Geliyorum bebeğim" diye fısıldadı dudaklarıma . İki eliyle belimden tutup beni kendisine daha da çok bastırdı . Sert sert gel git yaptıktan sonra erkeksi bir şekilde inleyerek durdu ve bana sarıldı . Aynı anda boşalmıştık , hala içimde olmasıyla canımın acıdığını hissettim . Kafasını kaldırdı ve dudağıma son bir öpücük kondurduktan sonra aletini içimden çıkarttı , istemsizce inledim .
Dudakları kıvrılmıştı . Dağılan masaya baktı "Buraları toparladıktan sonra beraber duşa girmeye ne dersin" diye sordu bana çapkınca göz kırparak . Yanaklarım alevlenmişken konuştum "Tabii lordum"
Ulan bune her bölüm s2ş var yeto mu devam mı ?????
Sınır 8 vote <8
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Riddle's
Fanfiction❝Artık abimin karısı sayılırsın❞ bana son kez soğuk bir bakış attı ve arkasını dönüp gitti . Koca koridorda tek başıma kalmıştım ,incinen kalbimle . Mattheo'ya karşı hala bir şeyler hissediyormuşum demekki azda olsa . Ama onu unutmalıydım , bunu yap...