Sınıftan çıkmış koridorda hızlı hızlı yürüyerek çantamı karıştırırken birisi beni belimden yakaladı.''Bune hız? Ne oldu?'' ''Tom! Beni korkuttun'' ''Üzgünüm'' ''Sorun değil.Gezi olduğunu duydun öyle değilmi?'' ''Evet! Kesinlikle gidiyoruz, Bill zaten her geziye gidiyor.Kafamız dağılır.'' ''Mhm''.Bill'in nerede olduğunu bilmiyordum, sormadan edemedim ''Bill nerede?'' ''Üff şimdi nasıl anlatsam bilemiyorum'' ikimizde okuldaki dolabımıza gelmiş kilitleri açmaya çalışıyorduk, ''Bill yani bildiğimiz Bill'' dedi kitaplarını dolaba koyarken Tom ''Eee ne olmuş bizim Bill'e?'' diye karşılık verince ''Bir kız ile yakınlaşmış kendisi.'' ''Ne!'' kolumu dolabıma vurunca herkes bize doğru baktı, Tom'a doğru eğilerek ''Kim?'' diye sordum, Tom'da ''Yeni gelen bir kız işte bilmiyorum.Adı Lyna, güzelde bir kız.'' bunu duyunca Tom'a vurdum oda ''Tamam, tamam senden daha güzel değil'' dedi.Kızarmaya başladığımda Bill yanımıza gelmişti.İkimizde birde önce birbirimize sonra Bill'e baktık.Tom ''Ehh, Bill'' diye mırıldandı, Bill'de ''Ne var?'' deyince artık gülüşümü tutamadım ve sesli bir şekilde gülmeye başladım.Zar zor çantamdan minik aynamı çıkartıp Bill'e uzattım.Kendisine bakınca dudaklarının kenarlarına bulaşmış olan pembe lip gloss'u fark etti.Hemen tuvalete koştu.
...Tom'un bakış açısından...
Bill ve Y/N Bill'in dudağına bulaşmış olan lip gloss'u çıkarmaya çalışırken başka sınıftan tanımadığım bir kız yanıma geldi ve bana kimsenin olmadığı sınıfı işaret ederek ''Öğretmen o sınıfta seni bekliyor.'' dedi.Tam nedenini soracaktım ancak yanımdan hızlıca ayrılınca vazgeçtim ve sınıfa gittim.Kimse yoktu tam geri çıkarken birden Marie'nin arkadaşı kapıyı kapattı sonra birisi karnıma tekme atınca yere doğru çömeldim.Sonra Marie beni tutarak bir sandalyeye oturttu ve ellerimi bağladı.Onlara ne yaptıklarını sorduğumda ise hiç biri cevap vermiyordu.Marie eline bir jilet aldı ve bana ''Bak bu jiletin üstündeki Y/N'nin kanı'' dedi bende dayanamayıp ''O jileti alıp götüne sokacağım!'' deyince gülerek ayağıma bastı.''Şimdi'' eliyle çenemi tutup kafamı Y/N ile Bill'e doğru çevirdi.İkiside tuvalette suyla oynuyorlardı, bana ''Eğer istediğimi yapmazsan biriciğine öyle birşey yaparımki'' dedi.Bende ''Ne istiyorsun!'' diye sorunca güldü ve ''Seni'' diye fısıldadı.Ne dediğini anlamıştım, ''İmkansız!'' diye karşılık verince ''Pekala.Sen Y/N'yi bu zamana kadar hayatta tutan şey ne biliyormusun?'' Başımı eğerek hayır anlamında iki yana salladım oda ''Yapma Tom, çok iyi biliyorsun.O sensin, eğer sen olmazsan 2 güne kalmaz kendini asar!'' derken yavaş yavaş bana yaklaştı, gözüm Y/N'ye kayınca bizi izlediğini fark ettim.Marie elleriyle suratımı tuttuğunda yapacak bir şey olmadığını anlamıştım.Dudaklarımız birbirine çok yakınken bana ''Bak, Y/N buraya bakıyor Tom.Ona ne diyeceksin? Göründüğü gibi değilmi? İnanacakmı sence?'' dedi ve sonra dudaklarımızı birleştirdi, içinden gelmediğini biliyordum ama arzunun aptal insanlara yaptırabilecekleri ne garip...
Diğer arkadaşı ellerimi çözerken Y/N'nin gitmiş olduğunu fark ettim.Beni söker sökmez hemen dışarı çıkıp Y/N'yi aradım ama bulamadım sonra Bill'i gördüm ve ona ''Y/N nerede?'' diye sordum oda bana ''Yanımdayken birden koşarak gitti nerede olduğunu bilmiyorum.Ne yaptın?'' ''Sonra anlatırım ama önce Y/N'yi bulmamız lazım.''
Y/N için ararken Marie'nin sözleri aklımdan çıkmıyordu, bensiz 2 güne kalmaz kendini asarmış.Ya şu anda kendine zarar veriyorsa? O zaman ne olacak?Sonra Bill'in ''TOM!'' diye bağırışını duydum hemen ona doğru koştuğumda Y/N'nin çantası okulun çıkış kapısının kenarında yerde duruyordu.''Büyük ihtimalle eve gitmiş.Ne yapacağız Tom?'' ''Bizde eve gideceğiz.''
...Bill'in gözünden...
Ne olmuştu bilmiyorum ama Tom çok endişeli gözüküyordu, oradan oraya koşturuyor hep Y/N'yi arıyordu.Resmen ağlamaya başlayacaktı.Okuldan çıkarken Y/N'nin çantasını omzuna geçirdi ve eve doğru koşmaya başladı.Eve doğru giderken ona ne olduğunu sordum ve herşeyi anlattı.Ve onları yanlız bırakmam gerektiğini o zaman anladım.
...Y/N'nin gözünden...
Eve vardığımda neredeyse hiç ağlamamıştım resmen böyle birşeyin olacağını hisseder gibiydim.Bill'in sözleri aklıma geliyordu ''Kızlarla yiyişir.'' Sikiğin teki.O aşktan ne anlarki.Tom kapıya geldi ve ''Y/N lütfen kapıyı açarmısın en azından iyi olduğunu anliyim.'' ''Ne diyeceksin Tom? Göründüğü gibi değilmi?''
...Tom'un gözünden...
-YUKARI BIRAKTIĞIM ŞARKIYI AÇABİLİRSİNİZ-
O anda aynı Marie gibi konuşmuştu, diyecek birşeyim yoktu.Ona ''Yani, evet.Göründüğü gibi değil! O sürtüğü asla öpmem!'' ''Tom, lütfen sadece git.'' diye cevap verdi içerden, sesi üzgün gibi çıkmıyordu ama asla gitmeyecektim kapıya sırtımı yaslayıp yere oturdum, bir kaç dakika sonra içerden ayak sesleri duydum ve sonra Y/N'nin kapıya yaslanarak oturma sesini.''Orada iyimisin?'' diye sordum, ''Sen hala buradamısın?'' ''Evet, beni içeri alana kadar hiçbir yere gitmiyorum.'' ''Olanı açıklamanı bekliyorum, umarım iyi bir bahanen vardır ucube.'' kapının kilidi yavaşça açıldı içeri girdim ve orada dikilmiş bana bakıyor birşeyler söylememi bekliyordu.Olanları anlatmaya başladım sonra bana ''Marie çok güzel bir kız değilmi?'' diye sordu bende ''Evet, önceden.Artık nasıl biri olduğunu öğrendim.'' ''Sana kişiliğini sormadım ucube'' diye cevap verince ''Evet fena görünmüyor'' dedim.Güldü, ''Neden ben?'' diye sordu ne dediğini anlamıştım.''Bilmem, sadece'' diye cevap verince gülmeye başladı, o gülerken kendimi tutamayıp sırıttım.Sonra birden sessizleşti, ''Tom'' ''Efendim?'' ''Ben sanki gerçekmişim gibi davranmayı kes...''
Her hikaye aynı bitmez sonuçta, bazılarında ölüm olur bazılarında 2 ana karakter sonsuza kadar mutlu yaşar.Benim hikayem biraz daha farklı.İster sonunu beğenin yada beğenmeyin her hikayenin bir sonu vardır ve her son bir başlangıçtır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stop Pretending Like...|Tom Kaulitz|
RomanceSevgili Günlük, Tom Kaulitz isimli kişiden nefret ediyorum! Sevgili Günlük, Tom Kaulitz beni deli ediyor! Dudakları, gözleri ve vücudu.HERŞEYİ MÜKEMMEL! Sevgili Günlük, Tom Kaulitz dudaklarıma yapıştı! O artık benim erkek arkadaşım ve bana TAKINTILI!