Sevgili Günlük,
Tom Kaulitz isimli kişiden nefret ediyorum!
Sevgili Günlük,
Tom Kaulitz beni deli ediyor! Dudakları, gözleri ve vücudu.HERŞEYİ MÜKEMMEL!
Sevgili Günlük,
Tom Kaulitz dudaklarıma yapıştı! O artık benim erkek arkadaşım ve bana TAKINTILI!
Tom'un yanına doğru gittim ve Tom yere bakıyordu, bir tane mektup kapının eşiğine konulmuştu.Üstünde adım yazıyordu,Tom yavaşça yere eğilerek mektubu eline aldı ve adımı okudu.''Sana gelmiş.'' mektubu bana doğru uzattı ancak bu güzel anı bozmak istemiyordum bu yüzden mektubu masanın üstüne koyarak Tom'u kendime çektim.Şaşırmıştı, benden böyle bir hareket beklemiyordu belli ki.Hoşuna gitmişti, sırıtıyordu ama çok uzun süre bekleyemedi ve beni kollarıyla sarmalayarak öpmeye başladı.Tekrar beni sert bir şekilde tutup dudaklarımı zedeliyordu, dudaklarımızı birbirinden ayırdı ve dudağımın kanadığını fark ettim.Tom'un da dudakları kan olmuştu, yinede umursamadı ve dudaklarını yalayarak kanı temizledi.Tekrar beni tuttu ve dudağımı zedelemeye devam etti.
Bir kaç dakika boyunca hiç ayrılmadık, dudağım kan içindeydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tom, bu sefer beni köşeye sıkıştırmadı, aksine beni kucağına aldı ve yatağa yatırdı.Artık üstümde yatıyordu, vücudunun her detayını hissedebiliyordum.Üstümde yavaşça gel git yapmaya başlayınca sırtına sıkıca sarıldım.Nefesini boynumda hissedebiliyordum, nefesi hızlanmaya başlamıştı.Aynı şekilde kalp atışları o kadar çok hızlanmıştı ki, tuttuğu nefesini hızlıca vererek kendini yana attı.Artık yan yana yatıyorduk ve ikimizde nefes nefeseydik.Bir kaç dakika sonra Tom artık nefes almak yerine elleriyle boğazını tutmuş çırpınıyordu.Ne olduğunu anlamamıştım ama nefes alamadığı kesindi.Panik yapmamaya çalıştım ancak elde değildi.En son Tom'la birlikte iç çamaşırlarıyla hotel koridoruna çıkmıştık, Tom Bill'in odasını işaret etti, bende Tom'u Bill'e götürdüm, içeri girince Bill ve ''kız arkadaşı'' şaşkın bir şekilde bize bakıyorlardı, Bill olanları anlayınca hemen çekmecesine yöneldi ve bir astım spreyi çıkartarak Tom'a verdi.Tom spreyi kullandıktan sonra rahat bir nefes aldı, Bill'in kız arkadaşı bize dik dik bakıyordu çünkü odaya gecenin bir yarısı girmiştik.Bill Tom'a bakarak ''Haberi varmı?'' diye sordu beni işaret ediyordu, ''Neyden? Benden ne saklıyorsunuz'' diye sorunca Bill Tom'a bakarak ''2 haftalık tatilde Tom'un astımı olduğunu öğrendik ve çok ciddi bir seviye.Bu yüzden nefesini hızlandıran şeylerden kaçınması gerekiyor.'' dedi.''Tom, bana neden söylemedin?'' diye sorunca cevap vermeden kafasını eydi ve odadan çıkıp gitti.Bill'e dönerek ''Neden söylemedi?'' diye sordum Bill'de beni odadan dışarı çıkarttı çünkü kız arkadaşının duymasını istememişti.''Tom, seninle beraber olmak istedi.'' ''Yani, biz zaten beraberiz öyle değilmi?'' ''Hayır, o anlamda değil.Seninle yatmak istedi bu yüzden bunu sana söylemedi.Ama işte bunun böyle sonuçları var, eğer kendini tutarak devam etseydi sonu hastanede bitebilirdi, iyiki kendini durdurabilmiş.Bu arada dudaklarına batikon sürsek iyi olur, Tom biraz fazla incitmiş seni'' diyerek gülümsedi, ortamı ısıtmaya çalııyordu ama kafamda binlerce soru vardı, batikon sürmesini istemeden ayrıldım ve odamıza doğru yürümeye başladım.Odanın kapısına varınca kapıyı tıklattım, kapıyı açtı ve bana ''Üzgünüm'' dedi, ''Sana söyleyemezdim'' kafasını eğdi, bende ''Sadece benimle yatmak için hayatını riske attın, değermi?'' diye sordum oda ''Evet'' diye cevap verince kendimi tutamayıp ona sarıldım.''Belki benimle YATAMAZSIN ama yatabilirsin'' deyince kafası karışmıştı.Elinden tutarak yatağa doğru götürdüm ve birlikte yattık.Kafamı Tom'un göğsüne koyup kalp atışlarını dinleyerek uyuya kaldım.
DUYURU/DIP NOT
Bu bölümü daha uzun yapmak istiyordum ama uyuya kalma bölümünde bırakmak daha mantıklı geldi.Biraz kısa ama diğer bölümde geliyor<3:D
