Stop Pretending Like...|Tom Kaulitz|

+Back To Home And Trauma+

Sabah saat 7 gibi Tom beni uyandırdı.''Kalk hadi uykucu! Okul otobüsü bizi bırakmadan yetişelim'' uyandığımda üstümde hiçbirşey olmadığını fark ettim.Tom odanın yarısını toplamıştı, üstümü giyinirken arada bana bakıyordu.Üstümü giyidikten sonra kapı çaldı.Bill'di ağlayarak odaya girdi.Hemen yanına gidip ne olduğunu sorduk.Ağlayarak ''Aldatıldım'' dedi.Tom odayı toplamaya devam ediyordu, ben Bill'e sarıldım, ne diyeceğimi bilemiyordum.''Odanı topladıysan bavullarını al yanımıza gel.'' derken elimle omzunu okşadım.Kafasını aşşağı yukarı sallarken bir eliyle gözlerini siliyordu.Odadan çıkınca Tom ''Biliyordum, hiçte hoş bir kıza benzemiyordu.'' diye mırıldandı.Odayı toplamayı bitirmiş, ellerimizde bavullarla koridorda Bill'i beklerken yanıma tanımadığım biri geldi ve bana ''Seninle konuşabilirmiyiz hanımefendi.'' dedi.Belki 40 belki 35 yaşlarında bir adamdı.Önce Tom'a baktım sonra adama.''Iıı, şey evet yani.Ama kimsiniz siz tanıyamadım?'' diyince adam ciddi bir sesle ''Önce gidelim anlarsınız'' dedi.Tom arkamdan ''Otobüsün kalkmasına 1 saat var unutma!'' diye bağırdı.Adamı takip ederken beni hotelin arka kısmına, karanlık ve köşe bir yere getirdi.''Dinliyorum?'', ''A şey bak ben senden birşey isti-'' derken sözünü kestim ve ''Kimsin?'' diye sordum.''Iıı şey ben, bak önce istediğim şeyi sorayim sonra anlarsın zaten kim olduğumu.'' dedi.Sonra ''İstediğim şey şu;Sen'' derken elini cebine soktu.Ben daha ona davranamadan cebinden çıkardığı bezi ağzıma yapıştırarak beni bayılttı.

3. kişi bakış açısı
Tom hala Y/N'yi bekliyorken Bill elinde bavuluyla geldi.Gözleri kızarmıştı, belliki çok ağlamıştı."Üzülme Bill, demekki böyle olması gerekiyormuş." "Hayır, keşke sadece beni sevmiş ama sonrasında aldatmış olsaymış.Kız eşcinselmiş ama daha sonrasında biseksüel olup olmadığını anlamak için benden hoşlanmasa bile-" "Oros-" Tom'un lafını kesen  şey öğretmeniydi "Şşş, küfür etmiyoruz delikanlılar." ikiside öğretmenin arkasından baktılar."Y/N nerde?" diye sordu Bill."Keşke bilsem, bir adam onu 'çok özel' bir konu hakkında konuşmak için çağırdı." "Anladım"

Y/N uyandığında etrafına baktı, karanlık soğuk ve eski bir bodrumdu burası."Hey!" diye bağırdı, hala bilinci tam yerinde değildi.Etrafı inceledikten sonra ellerini kontrol etti, bağlanmıştı.Boynunu eğerek içinden küfür etti."Vay! küçük hanıma bakın." kafasını kaldırmadan "Pislik" dedi Y/N, "O! Şşş ayıp oluyor ama ben baban yaşında bir adamım sonuçda." "Kimsin sen?" diye sordu Y/N, "Tanıdığını sanmıyorum bayan büyük göğüslü" diyerek sırıttı.

Y/N bakış açısı

sinirlenerek ellerimi sökmeye çalıştım, ama sanki gücüm yoktu.3 gündür uyumamış gibi hissediyordum."Piç, babam yaşında adamsın sen!" merdivenlerden yukarı çıkarak ışıkları kapattı, sonra kapıdan dışarı çıkıp beni bodruma kilitledi.

3. kişi bakış açısı

Tom artık dayanamayıp Bill'e "Sende iphone takip var değilmi Bill?" diye sordu."Neden Y/N nerede diyemi bakacaksın?" Tom evet anlamında kafasını salladı.Bill telefonunu çıkarttı ve iphone takibi açarak Y/N'yi seçti."Of taa ağaçlık bir alanı gösteriyor.Belliki hareket etmiyor, gitmek istiyormusun?" diye sordu Bill."Oh, Bill ormanlık alan olması çok tuhaf değilmi? Tabiki gidiyoruz."
Tom ve Bill yola çıktıklarında bodrumun kapısı tekrar açıldı.

Y/N'nin bakış açısı

Kafamı kaldırdığımda elinde bir çantayla geldiğini gördüm, "O ne?" diye sordum.Sadece güldü, "Birazdan anlarsın." Ne demekti bu? 'bİrAzDaN aNlArSıN.' orospu.
Çantayı bodrumun ıslak ve soğuk beton zeminine bıraktı.Çantayı araladığında içinde bıçaklar ve bir kelepçe olduğunu gördüm.Sırıttım "Beni bununla korkutamazsın." soğuk kanlılığım karşısında şaşırmış olacakki "Ne? Bu keskin bir bıçak ve birazdan kanlanıcak.Ama önce birşey daha var." çaresizce bekliyordum.Beni bağlı olduğum büyük direğe daha sıkı bağlamaya başladı."Canımımı yakacaksın? Haha o minik bıçaklamı??" ağzından bir kelime bile çıkmadı.Beni bağlamayı bitirdiğinde ellerini göğüslerime götürdü."DOKUNMA BANA! PİSLİK! KES ŞUNU!" diye bağırıp kendimi zar zor çektiriyordum.Adam eline bıçağı aldı "YERİNDE DUR SÜRTÜK SENİ." "OROSPU ÇOCUĞU! DOKUNMA BANA." daha fazla bağırıp daha fazla hareket etmeye başladım taki bacağımda keskin bir acı hissederek inleyene kadar.Sırıttı "Ne güzel inliyorsun sen öyle" ellerim bacaklarıma sabitlenerek bağlandığı için bıçağı bacağımdan çıkarttım.Ama elimden alarak boynuma dayadı ve "Sesin çıkmasın, ayrıca yerinde dur." yutkundum, bıçağın üstündeki kanımı, bıçağın keskinliğini ve soğukluğunu hissediyordum boğazımda.Yavaşça çekti, "Aferin." içimden ona bildiğim tüm küfürleri saydırıyordum, elleri göğüslerimdeydi.Sonra bir makas alarak üstümü yırttı, elimden birşey gelmiyordu.Altımıda kesti,artık tamamen çıplaktım."Lütfen, lütfen dur." gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.Niyetini anlamıştım, suratıma baktı sonra kendi altını çıkartarak bana doğru yaklaştı.Artık çok daha fazla ağlıyordum, son kez gözlerime baktı.Elleriyle beni tutuyordu, daha fazla yaklaştığında gözlerimi kapattım.Hem inliyor hemde elleriyle beni sıkıyordu.Tam o anda bodrumun kapısı açıldı ve bir el silah sesiyle adam benden ayrılarak yere düştü.Ağlıyordum, gözlerimi açtığımda Tom elinde bir tabanca tutuyordu ve Bill de bodrumun kapısından bana bakıyordu, çıplak olduğumu fark ettiğinde arkasını döndü."Tom" "Y/N geldim" Tom elindeki tabancayı yere atarak beni çözmeye başladı.Beni tamamen çözdüğünde Tom inleyerek yere eğildi.O adam yere düşen tabancayla Tom'un bacağına vurmuştu.Silahı bana doğrulttu, tam o anda Tom yerdeki bıçaklardan birini alarak adama sapladı."TOM" Tom elindeki bıçağa ve eline bulaşan kana baktı, sonra bana döndü."Orospu çocuğu! Sen- Y/N buradayım artık"bana sarıldı.Üstünü çıkartarak bana verdi, Bill evin içinden bir pantalon getirdi ve bize verdi.Hepimiz dehşet içindeydik, Tom adama pansuman yapıyordu.Bill polisleri aradı, Tom'a döndüm ve ağlayarak "Öldümü?" diye sordum.Bill bana sarıldı ve "Tom bıçak kullanmayı biliyor.Önemli bir yerine saplamamıştır.Dimi Tom?" Tom cevap vermedi.Polis sirenleri yükselirken Tom elini adamın kanayan yerinden çekti.Kafasını adamın boğazına yaslayarak kalp atışlarını dinledi."Yaşıyor" tam o anda içeri polisler girdi ve bizi dışarı çıkarttılar.Tom'a sarıldım, polis olanları sorduğunda anlattım.Polis kemerinden kelepçeleri çıkartınca, "Hey! N'apıyorsun? Bu bir nefsi müdafaa!" diyerek Tom'u geri çektim.Polis "Nefsi müdafaa olup olmadığına karakolda karar vericez." deyince Bill "Biz nasıl gelicez?" diye sordu ve polis "Arabaya binemezsiniz bu yüzden taksi bulun." diyip gidecekleri karakolun adresini verdi.Tom'a kelepçeler takılırken yağmur dahada şiddetlendi.Bill ona sarıldıktan sonra belki son kez öptüm, yağmur suyu dudaklarımızın arasından yere damlıyordu.Polis Tom'u geri çekerken birbirimizden çok uzaklaşana kadar dudaklarımızı ayırmadık.Polis arabasına soktular, Bill'e sarılarak ağlamaya başladım, Tom camdan bize bakıyordu.Araba uzaklaşana kadar arka camdan bize baktı, bizde ona baktık.Polis arabası uzaklaşınca yere çöküp ağlamaya başladım.Bill bana sarıldı ve "Tom geri gelicek merak etme" diye fısıldadı.