𝐈̇𝐲𝐢 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚𝐥𝐚𝐫~
"Hyunsuk! Hazır mısın?"
"Birazdan oradayım!"
Choi ailesinin tek ve çokça sevilen başarılı, yakışıklı çocuğu Choi Hyunsuk bugün on sekizinci yaş gününü kutlamak üzere odasında hazırlanıyordu. Babası Bay Choi, oğlunun bu yaş partisi için çokça para dökmüştü, ihtişamlı villanın oldukça geniş ve büyük bahçesinde düzenlenen partiye neredeyse tüm Seul davet edilmişti. Bu, Hyunsuk'un her seneki doğum gününde olan bir şeydi.
𝐵𝑒𝑡𝑡𝑒𝑟 𝑊𝑖𝑡ℎ 𝑀𝑢𝑠𝑖𝑐 şirketlerinin sahibi Bay Choi, ailesi için neredeyse her şeyinden vazgeçebilirdi. Onun için aile kavramı, hayat demekti. Tabi Junior Choi bunu hiçbir zaman tam olarak kavrayamamıştı. Çünkü bu 18 yıllık yaşam serüveninde asla ailesinin birlik olması gereken bir olayla karşılaşmamıştı. Gerek duyulmamıştı buna, çünkü para demek güç demekti.
Yeteri kadar paraya sahip oldukları sürece hiçbir şeyin onları indiremeyeceğini düşünüyordu Hyunsuk. Şu yaz dizilerindeki para saçan, şımarık, zorba zengin lise çocukları gibi değildi tabi. Aksine oldukça iyi bir terbiyeyle yetiştirilmişti. Tek kusuru, arkadaş çevresinin fazla geniş olmamasıydı.
Hyunsuk her zaman sıkı dostluklar, arkadaşlıklar kurmak istemişti ama ondaki bu zenginlik, güç buna her zaman engel olmuştu. İnsanlar ya onun zengin şımarık bir velet olduğunu düşündüğü için uzak duruyor ya da sadece parasından faydalanmak için onunla takılıyordu.
Yüz yüze konuşmadığı, mektuplaştığı iki arkadaşı vardı tabi. İki kardeş Yoshinori ve Haruto. İkisi de Japonya'da yaşıyordu ve tek iletişim kaynakları telefon, mektuptu. Üçü gerçekten sadece bir kere yüz yüze konuşup gezebilmişlerdi. Bay Kanemoto iş seyahati için Seul'e geldiği zamandı, üstünden de epey zaman geçmişti tabi, neredeyse iki yıldır görüşemiyorlardı yüz yüze.
Haruto, Kanemoto ailesinin evlat edinilmiş çocuğuydu. Yoshinori ile öz kardeş değillerdi, Hyunsuk ikisinin arasındaki bu bağı çok seviyordu. Aynı anne ve babadan olmamalarına rağmen epey iyi bir ilişkileri vardı ve her ne kadar farklı özelliklere sahip olsalar da dışarıdan bakıldığı zaman ikisini gerçek kardeş zannedenler vardı.
Bazen gerçekten onlara imreniyordu Hyunsuk. Bir abisi, ablası, kardeşi yoktu. Koskoca evde otuz - kırk yaşlarındaki hizmetlilerle, korumalarla yirmi dört saat geçirmek zorundaydı. Bir yere giderken, evden çıkarken, dolaşırken, her yerde kendinden epey büyük insanlarla dolaşıyordu. Yaşıtları onunla düzgün bir ilişki kurmak istemiyordu zaten. Bu iki durum da yarasına iyice tuz basıyordu.
Ama bu sene bir şeyleri değiştirme vakti gelmişti. Bu sefer bu doğum günü partisinde kendi yaşıtı biriyle dostluk kuracaktı. Bir arkadaşa gerçek anlamda ihtiyacı vardı, yalnızlığın pençeleri altından çıkaracaktı kendini.
Karşısında dikildiği altın kaplama boy aynasından son bir kere annesinin giymesi için ona hazırladığı kombinine baktı. Fazla renkliydi, her zamanki gibi, iç dünyasının tam tersini yansıtacak renkler...
"Birini bulacaksın." dedi Hyunsuk aynadaki görüntüsüne sert sert bakarak.
"Bir arkadaşa ihtiyacın var senin, sevgili bile olur, belki de bir yavşak. Ama 𝑖𝑙𝑙𝑎 𝑏𝑖𝑟𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑢𝑙𝑎𝑐𝑎𝑘𝑠𝚤𝑛."Boynundaki kırmızı, siyah desenli fularını düzeltti ve ağır adımlarla kapısını kapatarak odasından çıktı. Kapının önünde onu bekleyen koruması Bay Hwang ile beraber bahçeye indi.
Her sene karşılaştığı manzaraydı işte, büyük bir kalabalık bahçeye yerleştirilmiş masalarda oturuyor, küçük çocuklar oyun oynuyor, bazı gençler ayakta sohbet ediyor, sevgili çiftleri de romantik romantik takılıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paralel Ayna | Hoonsuk | TREASURE
Fiksi Penggemar"Elimi tuttuğun an bir daha bu evrene ait olmayacaksın. Seni tanıyan herkes seni unutacak. Benim evrenimde sen ve ben sonsuza kadar beraber olacağız, mutlu olacağız." ✉⏤͟͟͞͞☆ 𝑯𝒂𝒓𝒖𝒔𝒅𝒊𝒂𝒓𝒚