1.4

394 30 27
                                    

(Jeongin)

Gözlerimi araladığımda başımın ağrısıyla geri kapattım. Elimi gözlerime götürüp ovuşturdum. Ağrı kesici içmeye karar verdiğimde doğruldum.

"Bura nereydi ya?"

Tanıdık yere bakarken gece ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. En son bar- burası Hyunjin hyungun odası değil mi?

"Günaydın Jeongin."

"Oh günaydın, ve özür dilerim. Gece sarhoş olduğumu hatırlıyorum, sonrası yok. Umarım kötü birşey yapmamışımdır. Ayrıca boynum çok acıyor. Sen ne olduğunu biliyor musun hyung?"

Kafasını salladı.

"Aşağı inelim de, anlatırız."

Hyunjin hyungla beraber aşağı indiğimizde etrafa göz attım. Changbin hyung ve Minho hyungdan azar yiyen Jisung hyung ve Felix hyung.

"Günaydın Jeongin. Otur şu karşıma. Ora değil, Jisung'un yanı."

Changbin hyung'un dediği yere oturdum. Minho hyung bana bakarak konuştu.

"Boynun acıyor mu? Felix şu kremi sürsene."

Felix hyung kremi alıp yanıma oturdu.

"Kafanı kaldır. Oha ne kadar kızarmış. Özür dilerim."

"Nede- Aa hatırladım. Adam gelip sana-"

"Tamam Jeongin, açma konuyu. Ayrıca, sen niye Jisung'a uyup da bara gidiyorsun! Daha reşit bile değilsin!"

Başımı öne eğip halıya bakmaya başladım. Desenleri güzelmiş.

"Özür dilerim hyung. Sadece biraz eğlenmek istemiştim."

"Eğlenmek mi? Hepiniz yaralanmışsınız Jeongin. Şu boynunun haline bak!"

Ben ellerimle uğraşırken Jisung hyung ayağa fırladı.

"İyi de, kavga konusunda Jeong'umun bir suçu yok. O sadece oturuyordu! Suçlu benim. Beni asın, onu değil!"

O sırada Felix hyung Jisung hyungun önüne atladı.

"Hayır ben içmeseydim olmayacaktı bunların hiçbiri. Hepsi benim suçum. Beni asın!"

"Benim boynum acıyor."

Hyunjin hyung yanıma gelip boynumu incelemeye başladı.

"Hastaneye mi gitsek?"

Minho hyung sinirle nefes verip konuştu.

"Oldu Hyunjin, doktora ne diyeceğiz?"

"Kapıya çarptı deriz."

Herkes Jisung'a boş boş bakarken Hyunjin hyung konuştu.

"Ben Jeongin'i doktora götürürüm. Siz yemek yiyin. Ne olduğunu sorarsa bulurum bişeyler. Hadi gidelim Jeongin."

Ayağa kalkıp Hyunjin hyungun peşinden çıkışa ilerledim.

"Bekle burada. Motorla gidersek kask boynunu acıtır. Araba anahtarını alıp geliyorum."

Başımı sallayıp ayakkabımı giydim. Hyunjin hyung montunu alıp kapıyı açtı. Changbin hyungun arabasına ilerlerken sordum.

"Sen araba kullanmayı biliyor muydun?"

Başını sallayıp konuştu.

"Çoğu şeyi bildiğim gibi, çoğu şeyde iyiyimdir."

Arka koltuğa oturdum.

"Müzik aleti çalmayı biliyor musun?"

Kafasını salladı.

inspiration, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin