Araf- Mor ve Ötesi
Bad Blood - Taylor Swift
✧
Bana boş boş oturup duvar izlettiren herkese kırgınım.
Oğuz Atay
✧
Aydınlıkta karanlıktasın. Her ihtimalde yalnızsın. Esrigün geliyor. Çiçek toprağına tutunmazsa Fırtına merhamet gösterir mi ? Fırtınada kara kış var. Kan ağlıyor ormanlar. İntikamın ele geçirdiği ruhlar var. En çetin çarpışmadır aşk. Aydan gelen bu savaşa hazır mı ?
Bakışlarımı hızla mektuptan çekerek aceleyle cebime koydum ve Çağıl'a döndüm. Çağıl'ın bakışları hala mor noktalarda geziniyordu. Yutkunarak kenara koyduğu şeffaf poşeti dosyanın içine koydum.
Farkında olmadan içine dahil olduğum oyunda birileri hem benimle hem de doğrudan Boran Zemheri ile uğraşıyordu.
Sahi, Boran Zemheri benimle ne konuşacaktı ki ? Ayak üstü konuşulmayacak, şirketine gitmemi gerektiren bu kadar önemli ne olabilirdi ? Düşündüm.
Gözdağı olabilirdi. Düşman olabilirdi. İhtimaller dünyasında herşey, heryerde, her zaman olabilirdi. Bilmiyordum. Kimdi ya da Kimlerdi ? Dertleri neydi ? Hiçbiri için bir cevabım yoktu ve bu olayı daha da çıkmaza sokuyordu.
"Laren, bu kız daha önceden darp edilmiş. Yeşile dönen morluklar var diğer morlukları söylemiyorum bile. Aşırı doz, darp, narkotik ilaç... Bu sefer ne çıkacak merak ediyorum." Başımı salladım.
"Sağol Çağıl, gerisi bende." Beni onaylamakla yetindi. Böylesi ilkti, haliyle şaşırıyordu.
Bir saat süren otopsiden sonra, tekrardan adliyeye geçmiştim. Odama gitmek için asansöre binecekken duyduğum sesle duraksadım.
"Savcım, savcım !" Islık sesiyle kaşlarımı çatarak tamamen arkamı döndüm. Hüseyin yine hınzır gülüşüyle bana doğru yaklaşıyordu. Fakat elinde kırmızı bir gül buketi vardı.
"Hüseyin, üfürükçü olmaya mı karar verdin ? Çalıyorsun, üflüyorsun yapıyorsun bir şeyler... Hayırdır ?" Elindeki gül buketini işaret ettim.
"Estağfurullah savcım sizde beni iyice semaver yaptınız... Koş Hüseyin, kaybol Hüseyin, yürü Hüseyin, getir Hüseyin, götür Hüseyin... Çiçek ol Hüsey-" Gözlerimi irileştirerek dudaklarımı birbirine bastırmamla, o da dudaklarına aynısını yaptı.
"Siz öyle o değişik çiçeklere bi' mest olunca bende gittim- tabi onlardan bulamadım ama, gül aldım gülüme." Gülümsedim.
"Lavinya, onlar." Kaşları havalandı, başını salladı.
"Ha, ondan işte. Bulamadım ya savcım. Zaten dedim Porsche falan sen çok ümitlenme Hüseyin." Şakayla karışık buruk bir söylemdi. Omzuna iki kere vurarak dostâne bir tavırla güldüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/330103517-288-k883409.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
General Fiction❝Alacayı aydınlatan ay sensin. Bencil olan da sensin. Aşkın. Hırsların. İnadın. Sen. Herkesi küle çevirirsin kendini ise yakarsın. Ama yanmazsın. Küllerinden doğamazsın. Yaşam sensin ama ölüm kokuyorsun, Mâhperi...❞