Dudaklarında arzu - GökselBir şey var aramızda,
Senin gözlerinde ışıldıyor,
Benim dilimin ucunda.
Nahit Ulvi Akgün
✧
Kapının ikinci kez tıklatıldığını duyduğumda başımı şimşek çakmış gibi hızla kaldırarak etrafa bakındım. Kapı tekrar tıklanmadı. Aksel de topuklamış olmalıydı. Ne yapabilirim ? Nereye saklanabilirim ? Diye düşünürken, yere eğilerek hızla yatağın altına yuvarlandım. Aynı anda kapı hızlıca açılmış ve kapanmıştı. Kilit sesini duyduğumda nefesimi içime çekerek hiç bırakmayacakmış gibi tuttum. Sonrasında duyduğum erotik sesler ise nefesimi hiç bırakmamam ve utançtan kızarmama yetmişti. Odanın içini dolduran nefes, öpücük ve tenin tene karışması gibi sesler doldurdu.
Bu sesler bir kaç dakika daha devam etti ardından tam tepemde bir gıcırtı sesi duydum. Gözlerimi kapatarak bekledim. Yatak biraz çöktü. Alanımın biraz daraldığını hissettim. Başımı geriye yatırarak arkaya doğru baktım. Bir fotoğraf vardı. Ancak elimi uzatma fırsatım olmadı. "Burası Helen'in odası- Bu manzarayı görse... Deliye... Dönerdi." Melina'nın sesiydi. Elektrik çarpmış gibi hızla elimi kendime çektim ve mecburi bir şekilde seslere dikkat kesildim. "Umrumda değil. Güzelliğin... Aklımı başımdan alıyor." Dedi Barlas.
Barlas ve Melina öpüşüyordu.
Gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi olurken öpüşme seslerini aldı başını gitti. Kısıkça Melina'nın inlediğini duydum. Dudaklarımı birbirine bastırarak kahkahamı tuttum. "Helen ne yapar dersin şimdi ?" Barlas şehvetli bir şekilde gülerek yatağın daha çok çökmesine sebep oldu. Muhtemelen Melina ince oynuyordu. "Kafasının bin beş yüz olacağı kesin. Boran'ın sinirlerini yeterince bozuyor. Bu sefer o bok çukurundan ben bile kurtaramam onu. Yeterince Boran'ın radarına takıldım zaten..." Hoşnutsuz bir sesle söylendi. Kaşlarımı çatarak devamını bekledim. Melina kedi gibi sırnaşıyordu ve Barlas'ı konuşturuyordu.
"Boran Helen'e kıyamaz. Lavinya kesinlikle Zemheri'lerin aradığı o sakin hanım hanımcık gelin değil. Ortalığın amına koyar o kız. Boran onu zapt etmekte zorlanacaktır, Helen'e karşı kayıtsız kalmak zorunda kalabilir. Lavinya'yı susturmayı deneyebilir belki. Tanrım ne kadar aptalca..." Barlas cıkcıklayarak bir şey yaptı ve bu Melina'nın derince inlemesine sebep oldu. "Onu bende farkettim. Boran'a deli diyorduk bir de, bitmiyor ki çilemiz amına koyayım ! Delinin delisini gönderdi bize ! Kızın gözleri küfürbaz. Baksan bakamıyorsun da baksan zaten Boran'ın gözleri var o da ayrı olay. Deli anca kendinden daha deli olanla anlaşırmış. Sabit tecrübeli bundan sonra." Ben deli değildim. Küfürden de hoşlanmazdım ayrıca. Küfürbaz falan değildi gözlerim. Abartıyordu. Ama Boran deliydi. Manyaktı hatta. Kafadan kontaktı. Ona katılıyordum işte. Ne demişti ? Lavinya'yı susturmayı deneyebilir belki. Yapar mıydı ? Hayır yapmazdı. O kadarını yapmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERNWEH
General Fiction❝Alacayı aydınlatan ay sensin. Bencil olan da sensin. Aşkın. Hırsların. İnadın. Sen. Herkesi küle çevirirsin kendini ise yakarsın. Ama yanmazsın. Küllerinden doğamazsın. Yaşam sensin ama ölüm kokuyorsun, Mâhperi...❞