✬
"Eftal, anneciğim hadi gidelim."
Ciğerlerime doldurduğum nefesimi bıkkınca bırakıp anneme doğru baktım. Bir kez daha itiraz etmeye hazırlamıştım ki annem yüzüme dahi bakmadan kapıdan çıktı. Mecburen arkasından yürüyüp kapıyı ardımdan kapattım.
"Anne ben Gazel'e gitsem, olmaz mı?"
Annemin yüzünde bilmiş bir sırıtma oluştuğunda çığlık atmamak için kendimi tuttum. Yine bir şey bulmuştu.
"O da orada." dediğinde ağzım açık kaldı.
Garip garip anneme baktığımı fark edince annem gülerek, "Gazel, Emre'den hoşlanıyorken böyle bir günü kaçırır mı sanıyorsun?" diye sorduğunda duraksadım.
Annem haklıydı, tabii ben uyanır uyanmaz annemin zoruyla mahallemizde her ay düzenlenen o meşhur güne gideceğimiz için günün Emre'lerde olacağı aklımdan çıkmıştı. O saniyeden sonra yolda ilerlerken hiçbir şey söylemeden annemin koluna girdim, gülerek bana baktı. Bilmiş bilmiş gülüşünü umursamadım.
"Gazel'i duyunca nasıl da sessizleştin, ben ciğerinizi biliyorum, ciğerinizi."
Kendi kendine konuşuyordu. Gazel eğer o gün heyecanla Emre'yle karşılaştığını söylemeye geldiğinde annemin mutfakta yerde mantı açtığını görmeden her şeyi heyecanla anlatmamış olsaydı annem ciğerimizi pek bilmeyecekti de neyse.
"Annem Allah aşkına, imada dahi bulunma."
Annemi biliyordum, yapmazdı ama uyarıda bulunup arkadaşımı güvende tutmam lazımdı. Gazel hala anneme bakarken utanıyordu, annem ise konuyu dolaştırıp yine bana getirmişti.
"Sen de bulamadın birini, anca arkadaşını koru zaten."
Sokağın ortasında olmasaydık çığlık atardım ama kendimi tuttum, o an başımı gelen gürültüye doğru çevirdiğimde alt mahallemizde olan Emrelerin evine neredeyse yakınlaşmıştık. Daha önce görmediğim bir araba yanımızdan geçip gittiğinde iç çekerek arabanın arkasından baktım. Annem bunu görünce yine yakınmaya başladı.
"Kızım arabalara değil, dalyan gibi olan damadıma öyle bakman gerekiyor."
"Anne! Sen beni evlendirmeye ne kadar meraklısın ya." diye ona sitem ettiğimde Emre'lerin sokağına girdik. Annem koluyla koluma vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teslim Ol, ASKER!
ChickLit"Ne yapmaya çalışıyorsun!?" diye bağırdım. O, "Bir şey yapmaya çalışmıyorum." diyerek yanıma yaklaştı ama bu sefer temasta bulunmadı. Gözlerime bakmayı bırakmadı. "Yarın göreve gideceğim, sana bunu gitmeden söylemem gerekiyordu." Aynı anda yutkun...