✬
"Kader, uyan artık!"
Neredeyse yarım saattir uyandırmaya çalıştığım Kader yanına gittiğim her dakikada aynı şeyi "Biraz daha." diyerek beni gönderiyordu. Yine aynı şeyi söyleyeceğini düşünsemde yatakta gerinerek tuhaf tuhaf esneme hareketleri yaptı.
"Günaydın." dediğinde sabahtan beri beni delirtmemiş gibi şirin şirin sırıtıp, yanağımdan makas alarak banyoya girdi.
"Saat dokuza geliyor!"
Sabah gelir gelmez ikimizde kendimizi yatağa atmış ve ben öğlen saat dörde kadar uyumuştum. Tabii Kader biraz daha abartıp akşam sekizi bulmuştu, evde hiçbir şey olmadığından haliyle açtım. Yatağa oturup, Kader'in çıkmasını bekledim. O uyurken, hem üstümü değiştirmiş hemde duş almıştım.
"Bir şey olmaz, gün zaten akşamları daha çok ağar."
Göz devirdim.
"Dışarda yemek yiyelim, sonra eve bir şeyler alırız."
Konuşmadan öylece onu onayladım. O düşündüğümün aksine geldikten sonra duş alıp uyumuştu, ikimizde hazırlanıp dışarıya çıktığımızda Ankara'nın merkezinde olduğumuz için her yer ışıl ışıldı.
"Anıtkabir'e ne zaman gideriz?"
Buraya her geldiğimde illaki gittiğim için bu seferde es geçmeyecektim. Kader, "Bilmem, ne zaman istersen. Ben gelmeden bir gün önce gittim." dedi. Gülümsedim.
"Yarın sınavından sonra gidelim, hem oraya da yakın."
Gülümseyerek onayladı.
"Olur olur, özlemişim zaten."
İçim içine sığmıyordu, onu düşündükçe. Kader ve sınıfı mezun olduklarında hep birlikte Atamızın huzuruna çıkmışlardı.
"İnsanın hiç görmediği birini bu kadar özlemesi ve sevmesi mükemmel bir şey değil mi?"
Başını salladı.
"Kahramanımız o bizim."
Sokaklarda gezdirdi bakışlarını.
"Hem ülkenin hemde biz kadınların kahramanı."
Konuşa konuşa bulduğumuz bir restoranta girdik, "Ev buraya yakın olduğundan sürekli gelirim." diyerek çok sevdiğini gösterdiği yerine oturdu. Garson yanımıza geldiğinde, Kader'i görür görmez sıcacık gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teslim Ol, ASKER!
Chick-Lit"Ne yapmaya çalışıyorsun!?" diye bağırdım. O, "Bir şey yapmaya çalışmıyorum." diyerek yanıma yaklaştı ama bu sefer temasta bulunmadı. Gözlerime bakmayı bırakmadı. "Yarın göreve gideceğim, sana bunu gitmeden söylemem gerekiyordu." Aynı anda yutkun...