Biri Seni Sevsin İstedim ║ 𝘁𝗲𝘅𝘁𝗶𝗻𝗴

sensiz ben

Siz: sabah sınıfa girdiğimde henüz gelmediğinden onsuz bir şekilde sırasına oturmak bir miktar yabancı hissettirdi

Siz: o sırada benimkisiyle yerini değiştiren çocuk geldi, beni yerimden ettiği için üzgün olduğunu söyledi

Siz: hocayla gidip konuşacakmış

Siz: o an demek istedim ki lütfen sakin ol ve çeneni kapat sevgili sınıf arkadaşım, ömrümde olmadığım kadar bu oturduğum sırada mutluyum çünkü

Siz: ders başlayıp altı yedi dakika geçmişti ki Yavuz girdi sınıfa

Siz: geç kağıdını hocaya verip sırasına doğru adımlarken gözleri benimkilere değdi ve işte zaman yine hareket etmek nedir bilmez oldu

Siz: ikimiz de birbirimizden ayırmazken gözlerimizi yaklaştığı her bir adımda vücudumun kasılması kaçınılmaz oldu

Siz: yerimden kalkıp sırasına geçmesi için alan açtığımda tam yanımdan geçerken kulağıma doğru oldukça kısık bir sesle günaydın diye fısıldadı

Siz: tüylerim şimdi bile diken diken oluyor, o an geçmiş olsa da sanki bitmemiş hâlâ

Siz: nasıl böyle aşırı minimal hareketle bu kadar büyük etki uyandırabildi anlayamıyorum

Siz: derslerde ona bakmama çabam gerçekten takdire şayan, sanki pencereden dışarıyı izler gibi dümdüz ona bakmam dışında hiçbir problem yok

Siz: yine ben öyle "dışarıdaki kuşları" izlerken o, başını birden bana çevirip kısılmış gözlerini direkt benimkilere odakladı

Siz: dudağımı kıpırdatarak ne oldu diye sorduğumda aynen Ahsen, ne oldu diye sordu bana, ben anlamazca bakıyorken devam etti, ne oldu da dakikalardı bana bakıyorsun

Siz: beni fark etmişti, oysa aşırı kamufle bir halde izliyordum onu

Siz: dudağıma masumca bir gülümseme kondurmaktan kendimi alamazken sadece kuşları izliyordum dedim

Siz: Yavuz kuşlarını izliyorsun herhalde? dedi imalı imalı, cümlesiyle iyice kıvrılacak olan dudağımı bastıramazken yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmasına mani olamadım

Siz: bu halim mi onu gözlerini yüzümde dolaştırmaya itti kestiremiyorum ancak bir süre bakışları yüzümde dolaştı, dudağımdaki kıvrım ağır ağır düz hale geçerken sert bir yutkunuşun boğazımdan geçmesi kaçınılmaz oldu

Siz: aramızda az bir mesafe varken yüzümü inceliyordu ve bunu yaparken beni ne hale soktuğunun farkında değildi

Siz: Yavuz diye fısıldadım, dur artık dercesine, gerçekten ne yapıyordu o

Siz: fısıltımla birlikte gözlerime çıkan bakışları sanki ne yaptığının farkına yeni varıyormuş gibi hafifçe aralandı, kaşları çatılmaya meyletti, saniye geçmeden gözlerini bir anda kaçırıp elini yanağına yasladı ve böylece yüzünü görmemi engelledi

Siz: bir süre donakalmış vaziyette beklerken sonrasında aynı şekilde bende avucumu yanağıma yasladım, böylece yüzlerimiz ayrı yönlere bakar hale dönmüştü

Siz: kıpkırmızı kesildiğimi hissettim o an

Siz: beni bile utandırmıştı...