kağıt kokusu

62 4 52
                                    

19 Mayıs 1919

İçeriden annesinin sesini duymasıyla odadaki gazeteleri ve dergileri apar topar toparlayıp yatağının altına doğru attı. Dün geceki konuşmaların ardından bunu annesinden bile saklaması gerektiğini düşünüyordu. Yeni aldığı gazeteler tıpkı matbaadan çıktıkları sıcak an gibi hissettirmişlerdi, sıcak bir kağıt kokusu vardı üstlerinde. Yunanca yazan başlığın ne anlama geldiğini tam bilmiyordu ancak matbaada duyduğu kadarıyla gazeteye Smyrna denmişti. Üzerindeki siyah mürekkebe dokundu, harflerin üzerinden ince parmağını tüy hafifliğinde geçirdi.

O an nasıl olduysa okuma cesaretini gösterdi Deniz,o sabah yeni çıkan gazeteleri akşama dek dağıtacak ve bu haberi yayacaktı lâkin neydi bu haber, görmek istedi.

19 Mayıs 1919;;

-

Yiğit,kurtuluş yolunda kararlı bir paşa bugün Samsun'a doğru yola çıktı. Özünde düzenli bir biçimde kurtuluşun savaşını başlatmak olduğu düşünülen bu hareket İngiliz birlikleri tarafından engellenmeye çalışılsa da henüz kesin bir karar yoktur. Meclise ve padişaha yollanan telgrafın içeriğinde vatana hıyanet ve......

-

Sadece bir kısmını okuduğu haber günah işlemiş gibi irkilmesine sebep oldu. Achillesin bahsettiği gazeteler demek bu nedenle mühimdi,bu bir isyanın kanıtıydı. Üstelik bu işi bulan ve Denizi de bu işe sokan kişi Ulaştı. O sırada aklına şüphe düştü. Bez poşete tüm gazete ve dergileri sıkıştırıp odasından çıktı hışımla.

Ayakkabılarını aceleci bir tavırla giydiğini gören annesi direkt çıkıştı. Zaten en ufak hareketi yetiyordu ortalığı yangın yeri yapmaya.

'Yine nereye gidersin Deniz? Otur evde, dolaşma diyorum sana.'

Savaşmayı düşünmüyordu Deniz,annesiyle anlaşamayacağını çok erken yaşta öğrenmişti ve pes etmişti.

'Yunan karargâhından çağrılmışım ana. Geçen gün Ulaşı haksız tuttular ya ondan herhâlde.'

Pek ikna olmuş gibi durmasa da daha fazla söylenmek yerine elindeki hamurla beraber masaya geçti kadın. Ekmekleri açmaya başladı Deniz çıkmadan. Ayakkabılarını giydiği gibi kapıyı çarparak çıktı Deniz ise. İlk önce Ulaşa gidip bunu soracaktı tabii,hemen anlatmayacaktı Achillese.

Birkaç ev ötelerindeki müstakile vardığında kapıyı birkaç kez art arda çaldı. Açılmasını beklerken yerinde duramıyordu,bacaklarını dizlerini oynatıp durdu. Kapı açıldığında yalnızca Melike Hanım göründü.

'Melike anam,Ulaş nerede? Acilen konuşmam lazım.'

'Bir soluklan oğlum,ne oldu?'

Sabırsız görünen Deniz kadının sakinliği karşısında ağlamaklı hissetti. Acilen konuşmalıydı,bu gazeteleri ya Ulaş dağıtmayı bırakacaktı ya da bir şekilde Deniz olanları Achillese anlatacaktı.

'Acil diyorum anam, kendisi ile konuşmam icap eder.'

Kadının da kaşları çatıldı,bu kadar heyecanlı ve gergin durması ona da stres vermişti. Elini kapıya doğru yaslayıp öne eğildi.

'Ulaş evde değildir Denizim. Samsun'a önemli bir iş için gitti.'

Melike Hanım ne olduğunu biliyorsa bile bilmiyor gibi yapmakta başarılıydı. Deniz dehşete düştü. Korktuğu her şey bir bir oluyordu sanki. Arkadaşını bu kaybedilen savaşta savaşırken görmek istemiyordu,onu kanlar içinde uzanırken düşünmek istemiyordu. Kendisine söylememiş olmasına daha da çok kızmıştı.

sanat tarihi ✿ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin