4 Haziran 1919
Uzun zaman olmuştu,günleri saymayı bırakmıştı Deniz. Aslında günler o kadar hızlı geçmişti ki bir haftayı bile saymayı başaramamıştı. O gün Urlaya geldiklerinden beri hayatı bir tuhaftı. Cordelia ders vermeyi kabul etmişti. Son birkaç gündür öğle vakitlerinde geliyordu. Achilles hazırlattığı ufak moda odasında -aslında Cordelia oraya sınıf demeyi tercih ediyordu çünkü kendisini bir öğretmen olarak görüyordu- kıyafetler ve moda hakkında dersler yapıyorlardı. Urladaki evde genelde akşamları Achilles ile yemek yiyordu. Günün en sevdiği vakitleri o zaman oluyordu. Moda dersleri bile o kadar mutlu etmiyordu Denizi,Achillesi görünce ise yüzünde güller açıyordu. Evde kocaman bir yalnızlık vardı. Achilles masadan kalktıktan sonra kıyafetlerini çıkarıp duş için hamama giriyordu. Denize teklif bile etmiyor olması onu içten içe gücendirse de laf etmiyordu. Adamı sıkıştırıp yapmak istemediği işleri yapmaya zorlamak istemiyordu. Genelde yemeğin ardından beraber uyudukları ama Achillesin gecenin bir yarısına dek gelmediği yatağına geçiyordu Deniz. Hayatının karmaşık olmadığı dönemlerde yaptığı gibi gazete,dergi ya da bir şiir kitabı tutuyordu elinde. Edgar Allan Poe çevirilerini okuyordu,yalnız hissettiği tüm anlarda sanata tutunma gibi bir savunma geliştirmişti kendisi için. Achilles muhtemelen o uykuya daldıktan sonra gece çok geç bir vakiyte geliyordu ve Deniz tüm bu durumdan şikayetçi olsa bile tek kelime etmiyordu. Çünkü biliyordu adamın hoşuna gitmeyecek en ufak durumda kaçmaya hazır olduğunu.
'Achilles..' ayak seslerinin onun postallarından geldiğini anlayacak kadar heyecanla bekliyordu gelişini. Cordelia ile oluşturdukları elbiseyi dikiyordu. Tam dantel ve incileri yerleştirdiği kısımda geldiği için sonrasında devam etmek üzere bırakmıştı orayı öylece. Evin büyük kapısının önünde Achilles yanında da Cygnus beraber duruyorlardı. Durumun tuhaflığını görebiliyordu,bir sıkıntı vardı ama anlamak zordu Deniz açısından. Askeri işlerden uzak durması için resmen itiyordu Achilles onu.
Yanındaki Cygnusu umursamadan koşup sarıldı Achillesin boynuna. O da büyük ellerini Denizin beline doğru bıraktı. Cygnus bir an can sıkıntısıyla nefes verip yan tarafa döndüğünde ancak ayrılmışlardı.
'Yemek yedin mi?' düşünceli ve içten bir biçimde sordu sorusunu.
'Hayır bebeğim. Yemedim ama bugün geç yiyeceğiz,önemli işler var.'
Önemli işler dediği şeyin ne olduğunu tahmin etmek fazla zor sayılmazdı. İki elini arkasına doğru atıp kollarını belinin arkasında birleştirdi. İki yana sallanıyordu. 'Seninle yemek istiyordum. Önce işimi bitireyim öyleyse ben de.'
'Ne işi bakalım?' kaşları hafifçe havalanmıştı. Deniz ile alay ediyordu sanki. Kendisi yapsa bile başkası alay ettiği vakit korkunç bir öfke ile kaplanırdı ama.
'Cordelia ile tamamladım elbiseyi. İncileri ve dantelleri de bugün dikmeyi başarırsam Fransaya götüreceğini söyledi. Bir moda haftasında önemli bir modelin üzerinde olabilirmiş.' bu konu onu oldukça heyecanlandırmıştı. Hemencecik Achilles ile paylaşmış olması da olayın gerçek yüzünü ortaya koyuyordu.
'Güzelce devam et,biz de işimizin başına geçelim.' sert bir edayla söylerken göz ucuyla Cygnusa bakıyordu Achilles. Öfkesi neden tazeydi ya da neden Cygnus ile çalışıyordu hiç anlamıyordu Deniz.
Cygnus umursamaz ama incinmiş bir yüz ifadesi ile duruyordu. Deniz detayları görürdü ama ortam yoksa kurcalamazdı. Son bir kez daha uzanıp Achillese sarıldıktan sonra geri çekildi rahatça çalışma odasına geçsinler diye. Achillesin arkasından Cygnus yavaş yavaş ilerliyordu. Beraber üst kattaki çalışma odasına girdikten sonra kapıyı kapatmışlardı.Deniz kilit sesini duyduğundan emindi o anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sanat tarihi ✿ bxb
Romansa(+18) Şiddet,argo,zorbalık,küfür ve cinsellik içerir. °• Deniz vatansever değildi fakat Achilles onun aksine bir başkasının toprağını çalacak kadar vatanını seviyordu.