sanrı

17 2 25
                                    

5 Haziran 1919

Achilles ile olan tartışmanın ardından sabah onu elbette odasında ve yatağında görmeyi beklemiyordu ama en azından tartışmalarından sonra bir adım atabileceğini düşünüyordu. Ufak bir jest tüm gün ruh halini etkileyebilirdi. Karşılaşmamış olmaları ise Ulaş noktasında iyiydi,aksi takdirde bir şekilde pot kırıp ona belli edebilirdi. Achillese aşık olan yanı ve ona kızgın olan yanı bir çatışmada gibiydiler. Ragnarok tarzında, büyük bir savaştı bu. Tanrı karşısında insanın yaşama olan saf isteği gibi,içtendi ve can yakıcıydı.

'Zeytin sevmiyorum demiştim Timaios. Neden soğuk sandviçe ekledin ki..' sızlanmaya benzer bir sesle mırıldandı. Uyandığı anda pembe askılı,uzun gece kıyafetiyle inivermişti mutfağa. Çok aç olduğunu ve acilen bir şeyler yemesi gerektiğini söylemişti ki bu normalde asla yapmayacağı türden fala yapışkan bir tavırdı çalışanlara karşı. Timaios eli ayağına dolanmış bir hâlde soğuk sandviç hazırlamıştı. Denizin beğendiği yeşil sebzeler,peynir,zeytin ve domates ile oluşturulmuş sandviçi beğenmediğini söylüyordu şimdi.

'Sizin için elimden geleni yaptım Deniz. İsterseniz onu bırakın yenisini hazırlayayım.' sesi nazik bir yerden çıkıyordu. Denizin moralinin bozuk olduğunu anlamıştı sanki,adam alttan alıyordu. Önündeki tabağı alıp tezgaha bıraktı. Yrni bir sandviç hazırladı hızlıcs. Bu sefer yalnızca onun seveceği şeyler koymuştu. 'Biraz daha limonata alabilir miyim?' Timaios tabağı indirdiği sırada bardağı tezgaha bıraktı. Fazla hiperaktif bir gün geçiriyordu. İçindeki sıkıntıdan kurtulmak için yediğinin kendisi de farkındaydı ama engel olamıyordu. Kocaman evde sürekli yalnızdı,Achilles zalim bir adamdı ve en kötüsü ise bu adama çok aşıktı. Arkadaşının ölümünü öylesine haber verir gibi söylediği için ona gücenmişti. Bu hiçbir şekilde kabul edilemezdi. Bir yandan da onun şefkatli yanını biliyordu. Kendisi için en iyi işleri yapmaya çalıştığını,hayatını kolayca devam ettirmesi için çabaladığını görüyordu.

Sandviçinden ufak bir ısırık aldı. Limonatasını tek yudumda bitirmişti ama sandviçten yalnızca üç ısırık alıp bırakmıştı. Hayatının kendi kontrolünde olmadığını hissetmek hoşuna gitmiyordu. Eskiden rahatça görüştüğü arkadaşıyla görüşemez olmuştu. Achilles ise ortalıkta yoktu,onu balolara tiyatrolara götüren Achilles sanki kaybolmuştu ortadan birkaç gün içerisinde. Önemli bir iş deyip duruyordu,o evde yokken bir ihtimal bakabileceğini düşündü Deniz. Kendisinin önüne geçen şeyin ne olduğunu bilmek istiyordu.

'Ellerine sağlık Timaios. Senden bir şey rica edeceğim.' evde bulunan tek çalışandı son zamanlarda. Temizlik yapan çalışanlar kısa bir süre gelip gidiyorlardı ama Timaios her daim evdeydi. Muhtemelen eski bir askerdi ya da Achillesin özel korumasıydı. Denize bunu düşündüren arada fark ettiği robotsu tavırlarından başka bir şey değildi. Mesela bıçağı hep aynı hızda aynı ölçüde indiriyordu,aniden biri yaklaştığında topuğu üzerinde hızlıca dönüyordu. Birden gelen seslere karşı olan hassasiyeti ise sadece bir mutfak çalışanı için fazlasıyla etkileyiciydi.

'Elbette.' yumuşak bir tondan konuşuyordu hep Deniz ile. Temkinli havası sanki o anda uçup gidiyor gibi geliyordu.

'Achilles benim için bir mektup bırakmıştı çalışma masasına. Lâkin sabah almak için odanın önüne gittiğimde kapınının kilitli oldu--'

'Üzgünüm Deniz,kilitli kapılar kilitli kalmaları için kilitleniyor bu evde. Size yardım edebileceğim başka bir şey olursa çekinmeden isteyin lütfen.' kırık türkçesine rağmen hızlı ve keskin konuşmuştu. Ürkütücü bir hava gelmişti üzerine.

'Tabii.. Akşam Achillesin kendisinden alayım o hâlde.' başka çaresi yoktu,odanın kapısından giremiyorsa dışarıdan içeriye bir yol bulacaktı. Odanın camını kırıp hırsız girmiş gibi davranmayı bile düşünmüştü ama bugün bu soruyu sormuşken fqzla dikkst çekerdi. Bunun yerine aklında çok başka bir plan vardı. Akşam Achilles odaya girdiğinde peşinden gidecekti.

sanat tarihi ✿ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin