HER ŞEYE RAĞMEN

92 6 0
                                    

Günler Ahraz ve Dilem için ne kadar zorlayıcı olsa da geçiyordu bir şekilde. Ayrı yatakta uyusalar da aynı odada aynı çatı altındaydılar. Mutluluk elini uzatsa tutulacak kadar yakındı ikisi içinde. Ama bir o kadar da uzaktı.

Ahraz uyanmış yatakta melekler gibi uyuyan karısını izliyordu. Delisin falan ama çocuk kadar masumsun.

Keşke çocukluğun elinden alınmadan büyüme fırsatı bulabilseydin. Sana diyorum ya senden farklı da değilim be güzel kadın.

Kaçtığımda beklediğimde senmişsin meğer. Ölüm değil aşka adanan bir ruha ev sahipliği yapmış bedenim.

Senin için, beni sana yaklaştıran her şey için, ne kadar mutlu olsam da aynı sebeplerin sana acı vermesi beni parçalıyor.

Keşke acı çekmesen mutlu olsan, seni mutlu etmek için ruhumu, aşkımı hatta canımı bile feda ederdim be okyanus gözlüm.

Elimde olsa zamanı geriye alır tüm acılarını silerdim. Belki geleceğinde olamazdım ama mutlu olurdun be güzelim.

Dilem aniden gözlerini açıp göz göze geldiklerinde Ahraz hızla doğruldu. Ahhh diye tiz bir inilti koptu dudaklarından.

Dilem de aniden yataktan kalkarak yanına koştu. İyi misin? Bir şey mi oldu diyerek endişe içinde bakıyordu Ahraz'a.

Belim, belim acıdı.

Nasıl oldu bu.

Kanepede yattığımı unuttum aniden kalkınca da böyle oldu. Belim tutuldu galiba diyerek yavaşça ayağa kalktı.

Sen niye aniden kalkıyorsun ki!

Sen bir an gözlerini açınca.... diyerek sustu.

Normal olan bu insanlar uyanınca gözlerini açar. Sana bakmamın sebebi de bana seslendin sandım o yüzden.

Seni korkutacak bir şey mi oldu? Yoksa alışamadın mı bana, neredeyse bir ay oldu konağa yerleşeli. Bir aydır aynı odada uyuyup uyanıyoruz.

Yok hayatım sana alışamamak değil uyku sersemliği ve dikkatsizlik işte. Beni biliyorsun, hayatıma girdiğinden beri panik halinde yaşıyorum.

Tamam o zaman sen şöyle yatağa geç uzan ben de kahvaltını buraya getireyim. Dinlenirsin geçer, geçmezse de bir hastaneye gideriz.

Olur canım dediğin gibi yaparız.

Dilem üzerine sabahlığını alarak odadan çıktı. Düşünceli deli söylediklerini duydum diye korkudan kendini sakatladı diye söylenerek indi.

Hacer hanım Ahraz ve benim için kahvaltılık bir tepsi hazırlar mısınız?

Tabi gelin ağam ama avluda kahvaltı yapmayacak mısınız? Havva hanım...

Sorarsa odalarında yapmak istemiş canları dersin Hacer hanım. Söyle bugün odayı toparlamaya gelmesinler Ahraz dinlenecek de.

Tamam gelin ağam diyerek hızlıca tepsiyi hazırlayıp verdi. İsterseniz kızlar çıkarsın siz yorulmayın.

Alt tarafı bir tepsi taşıyacağım incinmem herhalde.

Siz bilirsiniz gelin ağam, afiyet olsun.

Dilem hafifçe gülümseyerek tepsiyi alıp merdivenlere yöneldi.

Bu durumu gören Beyhan arkasından mutfağa girdi. Hayırdır abla Dilem kahvaltıyı neden odaya götürdü bir şey mi oldu?

Yok kızım bugün odada kahvaltı etmek istemişler sadece. Ama odayı toparlamaya da gelmesinler Ahraz dinlenecek dedi.

AHLAT YEMİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin