DÜNÜM, BUGÜNÜM, YARINIM

95 4 0
                                    

Dilem yatağına uzanmış elindeki kınalarına bakarken suratında şapşal bir gülümseme vardı. Zelal kınam yakıldı bugün inanabiliyor musun?

Zelal de hülyalı bir şekilde hıı yakıldı dedi.

Dünya yansa umurumda olmaz artık.

Yansın diye cevapladı Zelal.

Dilem bir gariplik olduğunu hemen fark etti. Zelal'e baktığında hülyalı bir şekilde tavanı izleyip kendi kendine gülümsüyordu.

Eh yarın da marsa çıkıp düğünümüzü yaparız.

Yaparız... diye cevap alınca da, eh oradan da uzay mekiğimize atlar aya gider balayımızı yaparız.

En güzelini yaparsınız.

Dilem aniden fırlayarak anlat bakalım neler oluyor diyerek Zelal'i dürttü.

Zelal kendine gelince, ne oluyor be niye dürtüp duruyorsun. Delirdin mi kızım sen?

Sana ne oluyor önce onu anlat bakalım. Ne bu hülyalı haller seni dünyadan koparan nedir bakalım.

Ben buradayım hiçbir şey de olduğu yoktur.

Tabi canım dünya yansın dedin sonra düğünü marsta yaptık ki en son aya balayına gönderiyordun bizi. Ha bir de uzay mekiğimiz vardı. Şimdi ya anlat doğruca yada ben öğrenmenin yolunu bulurum.

Zelal kendi söylediklerine bakınca ne kadar daldığını fark etti. Aklı o anda gezinirken kendi yanlış cevap veriyordu.

Seni dinliyorum Zelal...

Zelal utana sıkıla Hakan ile üst terasta yaşanılan her şeyi tek nefeste anlattı.

Dilem ise ağzı bir karış açık dinliyordu. Duyduklarını Zelal'den de Hakan'dan da beklemiyordu.

Ee bir şey demeyecek misin? Dilo.

Ohaa... Ben şok yaşıyorum. Tamam ikinize de gazı verdik ama bu şekilde tam gaz bir hareket beklemiyorduk.

Gaz derken şu benim ailemin uygun görüp evleneceğim çocuktan mı bahsediyoruz. Yoksa şu otelde Hakanıma yaranmaya çalışan cilveli kızdan mı Dilem ağam.

Hakanıma mı? derken Dilemin gözleri parlıyordu. Ne ara Hakanım oldu uyuz Hakan.

Lafı çevirme Dilem. Şimdi anlat bakalım bana. Bütün bunları yaparken ne planlıyordunuz.

Neyi olacak güzel arkadaşım sizin saadetinizi. Birbirinizi seviyorsunuz, biz de biraz yaklaştırdım dedik. Hani görüyorum ki kötü de yapmamışız.

Sonunda beklenen adam gelmiş. Kadın da elini tutmuş onu bırakmamış.

Evet, biraz işgüzarlık yaptınız ama sonu çok güzel oldu. Aslında belki de size teşekkür etmemiz gerekiyordur.

Çünkü biliyorum ki bize kalsa yıllarca birbirimize açılamazdık.

Bunu sonunda anlamanıza sevindim. Ahraz da ben de çok sıkılmıştık bu durumdan. İki inatçı keçisiniz ne desek anlamak istemediniz.

Ama birbirinizi kaybetme korkusu işe yaradı. Bu bizim artık son planımızdı işe yaramazsa yanlış düşünüyoruz deyip peşinizi bırakacaktık.

İyi ki de bırakmamış ve bu planı yapmışsınız.

Bak, bak neler de dermiş benim kardeşim. Seviyormuş uyuz Hakanı.

Hem de çok ama sen yapma böyle çünkü utanıyorum.

Utanma güzel gözlüm sevmek güzel sevdiğinle aynı yolda buluşabiliyorsan. Şanslısın ki sevgin karşılıklı ya karşılıksız olsaydı.

AHLAT YEMİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin