24. Bölüm

1.7K 151 207
                                    

yorum sınırı: 150 oy sınırı:120
asla sınır geçilmiyor ama inatla yazıyorum.

Yazarın Anlatımıyla Atabey Konağı

Kerem son 2 aydır olduğu gibi odasında bulunan terasta oturmuş kitap okuyordu. Hiçbir şey yapası yoktu. Kendini başka evrenlerde, başka bedenlerde rahatlatıyordu. Aksi halde birine patlaması an meselesiydi. Kızgındı, üzgündü ve her yaptığı eylemden çok pişmandı. Şımarık bir çocuk gibi davranmıştı bu zamana kadar. Alev'i çok sevmişti; kendinden küçük olduğunu, kuzeni olduğunu umursamadan aşık olmuştu ona. Böyle sonlanmasını istememişti.

Kendini yeterince suçluyordu lakin başkasının onu suçlamasına dayanamazdı. Ama bilmiyordu suçlanmaktan kaçarken suçsuz birinin vicdan azabından yerle bir olduğunu. Kerem kaçmıştı, Asrın ise arkada kalarak yargısız infaza uğramıştı.

Kerem'in derdini tek bilen Mirhat'tı. Kardeşinin başı yanmasın diye Alev'in otopsisi ile oynamıştı. Kardeşleri için kendini ateşe atmaktan çekinmezdi. Kardeşleri ve Defne için kendini ateşe atmaktan çekinmezdi.

Devin'in odasına kurulmuş odanın sahibinin gelmesini bekliyordu Mirhat. Onu sorguya çekmesi gereken bir konu vardı.

Kapının açılması ile Mirhat yerinde dikleşti. Işık açılır açılmaz Devin odasında abisini görmeyi beklemediğinden korkmuştu.

"Ay Mirhat ödüm koptu. Kafayı mı yedin? Niye karanlıkta oturuyorsun?" elindeki çantasını yatağının üstüne attı.

"Kim bu sevgilin? Ne zaman tanışıyoruz?" Devin öksürerek sesini temizledi.

"Kızmak yok ama tamam mı?" Mirhat bir şey demeden kardeşinin alnından öptü. Bu her daim onun yanında duracağının belirtisiydi.

"Seymen." Mirhat kaşlarını hızla çatmıştı. Kardeşlerinin Yamanoğlu ailesine olan bu sevdasını anlamlandıramıyordu.

"La havle." ayağa kalkıp odada bir volta attı. "Kızım o ne alaka? Dünyada erkek mi yok?"

"Benim için yok. O çok zeki. Beni etkilemeyi öyle bir başardı ki. Büyülendim sanki. Ben hiç böyle hissetmemiştim."

"O adam manyak. Beyninin içinde neler dönüyor kim bilir? Korkulacak cinsten biri Seymen." bu ilişki aklına yatmamıştı. Devin'i üzmemek için şuan üstüne gitmiyordu. Ama bu işin derinine inmeden bırakmazdı.

"Mirhat lütfen öyle bakma. Senin desteğin olmadan ben çok eksik kalırım." Kardeşini kendine çekti. Kollarını Devin'e sardı.

"Ne yaparsan yap umurumda değil. Ben senin yanından asla ayrılmam. Yaptığının yanlış olduğunu söylerim ama senden vazgeçmem. Kızarım ama üzmem." başından öptü uzunca o sırada kot pantolonun cebindeki telefonu çalmaya başladı. Devin'den ayrılıp telefonunu çıkardı. Arayan kişiden ciddi manada sıkılmıştı. Telefonu açıp kulağına götürdü.

"Ne kadar istiyorsun?"

"Para için aramadım. Başka bir mevzu var. Bana da Cihan Bey söyledi." oturduğu yerden kalktı Mirhat.

"Söyle."

"Alphan Denizler, 5 yl önce yurttan ayrılan bir öğrenci yakından biliyorsun ki. Miran'ı arıyor. Ve henüz yeni mezun bir avukat olmasına rağmen eli her yere uzanıyor. Miran'ı bulması an meselesi."

"Saçmalama Adnan. Engelle onu. Miran deşifre olamaz." diye bağırdı Mirhat. Korktuğu şey başına gelmişti.

"Mehmet Erol Haznedar'dan yardım alıyor. O adamın karanlık yüzünü herkes bilmez. Kaşınma Ömer Mirhat."

Uyursam Geçer Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin