16. Bölüm

3.4K 220 106
                                    

(Bertuğ'un Anlatımıyla)

Defne arkamdan konağa girdiğinde bütün herkesin gözü bize çevrilmişti.

Cidden bu kadar geri zekalı olduğumu mu düşünüyorlardı?

Kendi canıma kıyacak, yıllardır hasretini çektiğim bir kardeşimi bırakacak kadar aptal değildim.

Yani en azından bu adam 9 yıldır tıp okuyor uzman cerrah olmadan kendini öldürmez de demiyorlardı.

Kendi ailem diye söylemiyorum ama oldukça aptallardı.

Tabi Defne'm hariç o bir istisnaydı.

Onlara doğru yaklaştığımda Deran ayağa kalkmış bana yaklaşıyordu. Gözlerimi ondan ayırmadan gülümsediğimde o konuştu.

"O gün dediğini hatırlıyor musun yoksa hatırlatmama gerek var mı?" gözlerindeki nefretle karışık umursazlıkta vardı. Elindeki silahı bana uzattığında şaşırmıştım. Derin'den böyle bir şey beklerdim fakat Deran beni şaşırtmıştı.

Kardeşim bana bunu yapıyorsa elalem ne yapmaz be.

"Bu kadar mı nefret ediyorsun benden?" onu, beni umursadığı kadar umursuyordum. Deran'a fazlasını verince götü arşa çıkıyordu.

Gülerek silahı aldım. O sırada Enerler bir şeyler diyip yukarı çıkmışlardı. Onlara odaklanamamıştım.

Çünkü bu gerizekalı bana kurusıkı vermişti.

Anlamayacağımı mı sanmıştı? Babam hepimize küçüklüğümüzden beri silah kullanmayı ve püf noktalarını öğretmişti.

Bununda tek nedeni Tuğkan Atabey'di.

Çocukluğumu diken üzerinde yaşamamızın nedeni olduğu gibi ailemizin dağılmasının nedeni bir tek oydu.

Deran ile tekrardan gözgöze geldiğimizde elimdeki silahın emniyet mandalını açtım. Mandalın sesi ile herkesin gözü bana kilitlenmişti.

Ufak bir şakadan zarar gelmezdi.

Yani umarım.

Silahı başımın hizasında tutmaya başlayınca hepsi bir ağızdan konuşmaya başladı. Hatta Çağ benim daha yakışıklı olduğumu kabul etmişti.

Ah be keşke ses kaydı alsaydım.

Çağ ile aramızdaki dialoğun ardından abimin sesini duydum.

"Defne'nin önünde yapabilecek misin?" Defne'nin gözlerine bakıp gülümsedim.

O hissederdi yapmayacağımı.

Sadece tek bir cümle kurdum ona bakarak. "O her şeyin farkında."

Sıkıldım ya. Sadede gelelim artık.

"Sizi seviyorum canım ailem. Annem ve kardeşimin ardından aynı şekilde size veda ediyorum." bence gayet yeterli bir veda.

Tetiğe bastığımda kulağımın dibinde ağır bir ses duydum.

Birde Defne'nin çığlığını.

Abi demişti.

Bana demişti.

"Tık. Aaa kurusıkımıymış bu. Hiçte fark etmemiştim oysa ki." silahı hala başımın hizasından indirmemiştim.

"Allah senin belanı versin Bertuğ. İnşallah uzmanlık sınavlarından geçemezsin Allah'ın cezası." Çağ'ın saydırmalarına göz devirdim.

Abim susup sadece duygusuzca bakıyordu. "Abi?"

"Sen zekiysen bizde zekiyiz. Keşke beni bu kadar hafife almasaydın."

Uyursam Geçer Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin