27. Bölüm

786 73 43
                                    

Karşımdaki manzaraya daha fazla dayanamayıp gözümü kapadım. Biz bile daha bu kadar samimi olamamışken onlar bir haftada can  ciğer kuzu sarması olmayı nasıl başarmışlardı.

Hayatımda ilk defa kıskançlık duygusunu tatmıştım. Abim değil miydi o, bende böyle davranılmayı hak etmemiş miydim?

Arabanın kapısının açılması ile Bertuğ'ya döndüm. Ben ne olduğunu fark edene kadar arabadan inmişti. Aceleyle bende ardından arabadan inmiştim.

Arafların peşinden ilerlerken Kerem ile göz göze gelmiştik. Beni görmesi ile olduğu yerde kalması bir olmuştu.

"Hayırdır oğlum niye durdun?" Araf'ın neşeli sesini duymamla bende duraksamıştım.

"Bizi gördü abicim." Araf, Bertuğ'nun sesini duyar duymaz bize dönmüştü.

"Sen ne yapıyorsun burada abi? sakinliğini korumaya çalışmıştı önce ama sonrasında öfkesine yenik düşmüş, sesini oldukça yükseltmişti. "NE BOK YİYORSUN BİZİM KARDEŞİMİZ HASTANELERDE SÜRÜNÜRKEN? SEN KEYİF Mİ ÇATIYORSUN? BU MU SENİN ABİLİĞİN? BÖYLE Mİ BIRAKTIM SANA KARDEŞLERİMİZİ?

Yanındaki kardeşlerinde gezindi gözleri. Ardından o güzel gülümsemesini bahşetti. "Benim kardeşlerim gayet sağlıklı." sonrasında bana baktı. "Kardeşlik duygularla değil kan bağıyla oluyormuş. Bunu anladım. Önceden de dediğim gibi herkes öz kardeşiyle." tek kelime etmemize izin vermeden kız kardeşinin belinden tutup restorana ilerlediler.

"Piç herif!" abimin tükürürcesine ettiği küfürle beraber ona baktım. "Görüyorsun dimi girdiği tripleri? Daha düne kadar onlar benim kardeşim değil diyordu. İki yüzlü orospu çocuğu." sakinleşmeye çalışarak arabaya doğru bir adım attı ama yine dayanamayıp konuşmaya devam etti. "Ya ne demek kardeşlik duyguyla olmuyor. Yıllardır kardeşim diyip bağrına bastığı bizdik amına koyim. Ne değişmiş olabilir?"

"Sevgi görmüştür belki abi." arabaya binip kemerimi taktım. Hemen arkamdan arabaya binen abimin sorgulayıcı bakışlarına maruz kaldım. "O ne demek abim? Biz sevmiyor muyduk? En çok onu sevdim lan. En çok ona değer verdim. Bencillikten başka bir şey değil yaptığı." kendi kemerini takıp arabayı çalıştırdı.

"Bilmiyorum abi. Ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi şaşırdım. Şuraya geldiğimden beri beni en çok kırıp döken o oldu. Deran veya Devran daha ağır sözler söylediler, daha çok dışladılar belki ama en azından hiç umut vermediler. Karanlıktaydım Araf bana yana bir kibrit uzattı sonrasında o kibrite üfleyende kendisi oldu... Doğrusu da budur belki. Arafsız yaşamak belki daha iyidir." sol eliyle elimi sıkı sıkı tuttu, elimi dudaklarına götürüp öptü.

"Haklısın bebeğim yine haklısın."

"Sende üzme kendini olur mu abi? Üzüleceksen de şu günleri atlattıktan sonra üzül. Sana ihtiyacımız var."

"Üzmem abim. Mutlu olmam için senin bir kere abi demen yeterli zaten. Çok şey yapma." ben de o da içten gelmeyerek gülümsedik. Birbirimizi kandırmaya çalıştık ama başaramadık.

2 saat sonra

Son zamanlarda en çok vakit geçirdiğim yerdeydim yine. Beyaz hastane duvarları üstüme geliyordu her zaman ki gibi. Abim Deran'ın yanına girmişti az önce. Ne kadar küs olsalarda abim için Deran hala o küçük erkek çocuğuydu. Suçsuz günahsız bir çocuk...

O geceden sonra içimde bir şeyler ölmüştü. Sebebi belki üçüzümün herhangi bir yaşam belirtisi vermemesiydi. Yada Araf'ın hayatımdan çıkışıydı.

Cebimden telefonumu çıkarıp hiç düşünmeden Alphan abimi aradım. Araf araya girince yıllardır canımı acıtan kişiyi unutmuştum.

"Efendim güzelim."

Uyursam Geçer Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin