"Günaydın hyung yüzünde güller açıyor gene." alaylı alaylı gülerek söylemişti bunu Jeongin. Haftanın ilk gününe her zamankinden daha berbat girmişlerdi.
"Çok mutluyum şu sıralar ondandır."
"Bir sorun mu var cidden?" diye sordu Hyunjin.
"Cumartesi sabahı canım hyungum tarafından ekildim."
"Chan hyung seni baya göt ediyor bu aralar."
"Hyunjin!"
"Kızma hemen ya doğru değil mi? Açıkcası Chan hyungun bu kadar uzatacağını tahmin etmezdim."
"Bende etmezdim." diye söze karıştı Jeongin.
"Changbin hyung ve Felix'e ne oldu? Çok garipler bu ara." Seungmin itinayla konuyu kendi üzerinden çekmeyi başardı.
"Changbin hyung Felix'i fark etmediği için trip yiyor muhtemelen çünkü Felix bize de bir şey söylemedi."
"Sizde hep bir problem var zaten. Siz ikiniz ve Changbin hyung kesinlikle algılama problemi yaşıyorsunuz."
"O ne demek bebek ekmek?"
"Açık değil mi? Seungmin hyung kendine o kadar odaklandı ki Chan hyungu göremedi aynı şekilde sende Hyunjin hyung. Şimdi de Changbin hyung Felix hyungun hislerini görmezden geliyor. Eminim iğne ucuna sığmayacak kadar aptalca ve gereksiz bir şeye kafasını takmıştır."
"Changbin hyung fark etti ve görmezden geliyor öyle mi?" diye sordu Seungmin.
"Görmemesi imkansız ama kafasının neye takıldığını anlayamıyorum. Gereksiz yere işleri zora sokuyor."
Hyunjin Jeongin'in yanaklarını sıkıp dudaklarını büzdü.
"Benim minik ekmeğim ne kadar akıllı akıllı konuşuyo öyle. Ne kadar tatlı şuna bak!" eğildi ve küçüğünü dudağına küçük bir öpücük bıraktı.
Jeongin ise kızararak kafasını çevirdi."Dışarıda yapma diyorum şunu! Bir gören olacak."
"Olmaz merak etme."
"Siz artık çıkıyorsunuz değil mi?"
"Evet. Şanslıyım ki bebeğim senin kart hyungun gibi işi uzatmadı direkt kabul etti."
"Kimden bahsediyorsun Hyunjin?" tam lafının üstüne gelmişti Chan. Hyunjin bu sefer dayaktan kaçamayacağından emindi.
"Minho hyungtan bahsediyorum tabii ki başka kimden bahsedeceğim."
"Neyimden bahsediyorsun?"
Jeongin acıyarak bakıyordu sevgilisine. Onu kurtarması gerektiğini hissetti.
"Hyunjin hyung benimle gelir misin çok önemli bir işim çıktı." lafını bitirirken hyungunun kolundan tuttuğu gibi sürükledi."Kimden bahsediyordu?" Seungmin'e yönelip sordu Chan.
"Sen, Minho hyung ve Changbin hyungdan."
"Üçümüzden de dayak yemek istiyor anlaşılan." Minho cidden sinirli görünüyordu.
"Alt tarafı kartlaşmış dedi kötü bir şey söylemedi." Seungmin resmen ateşe körükle gidiyordu.
"Channie hyung benimle gelebilir misin biraz?"
"Tamam. Minho sen geç ben ilgilenip gelirim fazla uzun sürmez."
Minho kafasıyla onayladı. Chan'ın itirazsız şekilde kabul etmesi Seungmin'i şaşırtmıştı. Sabah dalgınlığı olsa gerek diye düşündü ve bu dalgınlıktan biraz daha yararlanmaya karar verdi. Lavabonun önünden geçerken Chan'ı birden içeri çekti ve kabine itti ardından kendisi de girip kapıyı kilitledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Bez // ChanMin
FanfictionAilesinin evlilik baskısından kurtulmak isteyen Chan Seungmin'den yardım ister ve sarı bez kendini Chan'ın annesinin kafasında bulur. //yarı texting//