Seungmin elinde bir koli çilekli sütle alelacele eve döndü. Chan kapının dibine oturmuş sahibini bekleyen köpek gibi ona bakıyordu.
Anahtarla kapıyı açmaya çalışırken konuştu, "Sana ayağa kalk demiştim Channie. Hastalanacaksın."
Hava gerçekten serindi, insanın içini titreten cinsten. İçeri girip kapıyı kapattığı an arkasından ona sarılan bedenle irkildi. Dönüp sevgilisini sıkıca sardı, ciddi bir şey olduğu açıktı.
"Hadi Channie içeri gidelim. Sen bana her şeyi anlat tamam mı?"
"Tamam."
Hyungu şuanda küçük bir çocuk gibiydi onun gözünde. Kendisinden daha büyük bir cüsseye sahip olmasına rağmen bebek gibi dudak büzüyordu. Seungmin ona pijamalarından verip koltuğa oturttu.
Bir süredir oturuyorlardı ama Chan tek kelime bile etmemişti. Seungmin'in konuşma başlatma denemeleri de başarısız olmuştu çünkü çıt çıkarmıyordu resmen. Sonunda büyüğünü konuşturmak için üstüne gitmesi gerektiğini anladı.
"Ne zaman anlatmaya başlayacaksın Chan hyung?"
"Chan hyung... " fısıltıyla tekrarladı bunu Chan.
"Senin için Chan hyung olarak kalamazdım değil mi? İyi ki daha fazlası olduk.""Böyle davranmayı bırakta anlat hemen. Çok garipsin."
"Bir şey olduğu yok."
"Anlatmak istemiyorsan anlarım."
"İstemiyorum sanırım."
"Ne yapmak istiyorsun?"
"İçmek ve sessizce oturmak. Bir de seni öpmek istiyorum."
Seungmin gülüp büyüğünün yanına gitti ve tatlı bir öpücük verdi. Net bir şekilde anlatmak istemediğini söylüyordu bu yüzden ısrar edemezdi, etmekte istemiyordu zaten. Zamanı gelince Chan'ın ona ne olduğunu anlatacağını biliyordu.
Tam Chan'ın dediği gibi yapmışlardı. Sessizce oturup içmiş ve Seungmin'i bol bol öpmüştü.
"Cidden hiç soru sormadın."
"Israr etmemeliyim diye düşündüm."
"Bir şey söyleyeyim mi?"
"Söyle."
"Şuan ne istediğimi bilmiyorum. Biraz ısrar etmelisin sanırım."
Chan'ın her halükarda bu kadar net olması ve isteklerini belli etmesi sevimli olduğu kadar enteresan bir özellikti. Seungmin'in çok hoşuna gidiyor hatta biraz şapşalca olduğunu düşünüyordu. Kıkırdadı ve cevapladı.
"Tamam. Chan ısrar ediyorum lütfen anlat her şeyi!"
"Anlatamam, ısrar etme."
"Yalvarırım anlat."
"Yok olmaz, anlatmam ısrar etme artık."
"Anlatmazsan... Gidiyorum o zaman." lafını bitirip ayaklandı Seungmin.
"Nereye?"
"Uzaklara gidiyorum hyung. Sen anlatana kadar dönmeyeceğim." dedi ve dramatik şekilde yürümeye başladı. Arada ağlıyormuş gibi sesler çıkarıp titriyordu ve bu fazla gerçekçi olmuştu.
"Seungmin gerçekten ağlıyor musun yoksa dalga mı geçiyorsun?"
Ağlıyordu. Chan kadar olmasa da içmişti ve sanırım alkolün etkisi rolünü daha gerçekçi yapmasını sağlıyordu.
"Galiba biraz. Ama gerçekten ağlamak istiyorum hyung."
"Delirdin mi? Neden ağlamak istiyorsun ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Bez // ChanMin
FanficAilesinin evlilik baskısından kurtulmak isteyen Chan Seungmin'den yardım ister ve sarı bez kendini Chan'ın annesinin kafasında bulur. //yarı texting//