≠1 ay sonra≠
Güneş batıyordu yaklaşık 1 aydır buradaydım.
Garip bir şekilde burayı seviyordum.
Tabiki ailemide özlüyordum ama
Burası bana gerçekten çok iyi geliyordu.
Özgürdüm.
Hava almak için balkona çıktım Kollarımı korkuluklara koydum
ve dışarıyı izlemeye başladım.
Ben derin düşüncelere dalmışken artemis yanıma geldi.
Kollarını önünde birleştirdi.-Nereye bakıyorsun?
-hiç bir yere. Sadece...
-sadece?
-boş ver.
-söyle. Lütfen.
-aklıma eskiler geldi sadece.
-eskiler derken?
Söyleyip söylememe arasında kaldım.
-Hadi ama çiçek bahçesi. Bana güvenmiyor musun yoksa?
Ona alaycı bir şekilde baktım.
-hadi ama anlat. Gidip kimseye söyleyecek değilim ya.
-biz eskiden çok mutluyduk.
Babamın beni gerçekten sevdiğini hissederdim. birlikte etkinliklere gider piknik yapar film izlerdik.
Ama o son yıllarda çok değişti.
Artık beni sevdiğini çok sık hissedemiyorum. Düşündüklerim haksızlık olabilir. Bunları düşündükçe kendime çok kızıyorum. Erkek kardeşimi daha çok seviyormuş gibi geliyor. Eski onu özlüyorum. Sürekli kraliyet işleriyle uğraşmayan onu.
Artık beni hep kırıyor hep üzüyor.
Sürekli ağlıyorum ama kimsenin haberi yok. Yaptığım herşey bir hataymış gibi hissediyorum. Ben bir hataymışım gibi...Bunları anlatırken gözlerimden yaşlar süzüldü.
-onu özledim...
Dedim ve artemise baktım. En başından beri beni dikkatlice dinliyordu.
Gözlerinde anlayamadığım bir ifade vardı. Beklemediğim bir anda beni kendine doğru çekti ve sıkıca sarıldı.
Bende ellerimi onun beline doladım ve kendimi tutmadım ağlamaya başladım.
İlk defa birinin yanında bu kadar şefaftım.-Ben çok üzgünüm... özür dilerim.
Bir şey diyemedim ve ellerimi onun beline daha sıkı dolayarak ağlamaya devam ettim.
Ağlamamın şiddeti hafiflediği zaman bana sarılmayı bıraktı ve yüzümü iki avcunun arasına aldı.
Gözyaşlarımı sildi.-Ağlama. Ağlamak sana yakışmıyor.
-bu yüzden burdan gitmeyi istemiyorum. Sen benim göz yaşlarımı gören ve anlayan tek kişisin. Bana her gün zorlu görevler vermeyen, kızmayan hatta sinir bozucu da olsa güldüren güldürmeye çalışan...
Artemisin de gözleri doldu daha 1 ay geçmişti ama Bunları söylemek bana yanlış gelmiyordu.
Belkide bu hislerim yanlıştı ama burası
Ve bu adam belkide bana "Ev" gibi hissetiriyordu...
■■■Bir süre sonra artemis ile korkuluklara dayanmış yıldızları izliyorduk.
Kimse konuşmuyordu.Artemis içeriye girdi gittiğini düşünmüştüm ama hemen geri geldi. Elinde örgü bir örtü vardı. Örtüyü nazikce omuzlarıma sardı ve ellerini önünde birleştirdi. Dışarıya bakmaya devam etti.
Başımı yavaşça omzuna yasladım.-Sera
-efendim?
Cevap vermedi bende ona doğru baktım gözlerimiz kilitlendi ve bana doğru yaklaştı.
Başıma küçük bir öpücük bıraktı ve farkına varınca gözlerini kocaman açtı.
Ve hemen önüne döndü.
Vücudum kas katı kesildi yanaklarıma ateş bastı.
Hemen bende önümü döndüm ve gece bu ana tanık oldu...■■■
Sabah uyandığımda odada kimse yoktu kalktım ve üstüme bir elbise giydim daha sonra yavaş ve sesiz adımlarla oturma salonuna indim ve bir kitap aldım rahat bir koltuğa oturdum ve okumaya başladım.
Bu kitabı daha önce görmemiştim ama çok beğenmiştim. Okuduğum kitap "Yitik kalp" isimli bir kitaptı. aurorashearth yazmıştı.
Uzun süre bu kitabı okumaya devam ettim. Hikayeye o kadar kaptırmışım ki kendimi artemis yanıma oturduğun da irkildim.-Günaydın.
-Günaydın.
Bir süre sesizlikten sonra artemis konuştu.
-bak ben dün geceyi yanlış anlamanı istemem.
-nasıl yani?
-ben seni öpmeyi değil yanlış anlama genel olarak öpmeyi seviyorum.
Şoka girdim. Ne diyor bu!?
-bende zaten senin öpmeni değil genel olarak öpülmeyi seviyorum. Yani izin verdiysem sende yanlış anlama diye söylüyorum.
Sinirden delirecektim.
Yüzünden belli oluyordu benim söylediğim le oda Şok olmuştu.Onun cevap vermesine zaman vermeden kitabımı da alıp odama gittim. Giderken gülüyordum qma odaya gittiğimde yüzüm sinirden kıpkırmızıydı.
Yarım saat boyunca odada dönüp durdum.
Yere yastığı atıp üstüne ciktim ve yumruklamaya başladım.
Tam sinirimi atmak için çığlık atacakken içeriye artemis girdi.Yüzünde büyük bir şok ifadesi vardı
-sera?
-Ne!?
-iyi misin sen?
-Evet iyiyim ne var?
-tiyatro provası var bana katılmak istermisin diye soracaktım ama pek müsait değilsin sanırım.
-tiyatro mu? Sen mi?
-niye ben yapamaz mıyım? Yoksa sevmez misin?
-bayılırım! Ne giymeliyim ve oyun ne?
-romeo ve juliet. Böyle gelebilirsin.
-tamam geliyorum.
■■■
Oyunun ortasındaydık ve sinirim biraz gitmişti. Yönetmen bizi ortaya çağırdı ve konuşmaya başladı.-Artemis seranın ellerini sıkıca tutmanı istiyorum. Bu sahneyi böyle oynayacağız.
-elini mi tutayım?
-evet. Sıkıca.
Artemisin sıkıca yutkunduğunu gördüm.
Diz çöktü ve ellerimi sıkıca tuttu. Ve oynamaya başladık.
Rol gereği biraz daha yaklaşmamız gerekiyorsu ve artemis ayağa kalkıp yakınıma geldi.
Aramızda çok az bir mesafe vardı.-Arte-
-romeo demelisin sera!
Kafamı salladım ve artemis donmuş gibiydi ellerimi sıkıyordu kaş göz işaretleri yaptım ama tepki vermedi.
-romeo...
Kımıldamadı ve ben iyice sinirlendim
-ROMEO SALAK MISIN!? YOKSA SALAK TAKLİTİ Mİ YAPIYORSUN!? SIKMASAN ELİMİ!!
Herkes şok olmuştu bunu beklemiyorlardı tabi.
Artemis hızlıca elimi bıraktı.-ben fark etmemişim üzgünüm. Odama gitsem iyi olur.
Artemis hızlıca salondan çıktı.
≠Artemis den≠
Hızlıca çıktım koşarak odama gittim ve kapımı kitleyip kendimimi yatağıma attım.
-Bana ne oluyor! Ne yapıyorum ben!?
Derin bir nefes aldım
-ne yapacağım ben seninle!?
Üstümde ne olduğunu umursamadım ve kafamı yastığa gömdüm bir süre sonra uykuya daldım.
(Merhabalar bu bölümün devamını yazacaktım fakat anca yarın devam edebilirim bu yüzden bu bölümü yayınlama kararı aldım sizi daha çok bekletmek istemedim yarın akşama doğru yeni bölümü atacağım. Bu akşam yada yarın bir yolculuğa çıkacağım vardığım zaman uzun bir bölüm yayınlayacağım. Okuduğunuz için teşekkür ederim benim için değerlisiniz gününüzün güzel geçmesi dileğiyle. )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yasak krallık
RomanceBaşka bir dünya Başka bir evrende geçen bu hikaye sizi eglendirecek ve sürükleyecek bir şans verin derim