açığa çıkan 16. bölüm

17 2 0
                                    

≠artemis den≠

Gözüm kimseyi görmüyordu. Silahımı yanıma almıştım. Önüme kim çıkıyorsa yok sayarak hızlıca çıkışa gittim.
Bir bisiklete bindim ve hızlıca geldiğimiz yere gittim. Bir şey olmalıydı mutlaka bir şey olmalıydı.
Dikkatli adımlarla ormana girdim her yere bakmaya çalıştım. Seranın vurulduğu yere gittim. Hayla kanı çimlerdeydi. Yine gözlerim doldu ama hızla sildim ve yakınlarına bakmaya çalıştım. Çokta uzak olmayan bir çalının üstünde istediğim şeyi buldum. Kanlı bir kumaş parçası. Siyahtı ve transparan. Bunu bir yerde gördüğüme eminim... ama nerede.

"Hatırla,Hatırla,Hatırla"
...

"LANET OLSUN HATIRLAYAMIYORUM!!"

Sinirim dinmiyordu gittikçe daha çok sinirleniyordum.
Elimde olan tüm herşeyi kullanmalıydım.
Elimde olmayanları da gerekirse yaratmalıydım.
Ne yapacağımı bilmiyordum. İçimdeki öfke sağlıklı düşünmemi engelliyordu.
Bizim krallığımızı da devreye sokmalıydım.
Kimseye görünmeden krallığa doğru gittim ve koşarak içeriye girdim.
Muhaffızlar benimle konuşmaya çalıştı ama onlarıda elimin tersiyle ittirdim ve hızla babamın odasına gittim.
Kapıdaki Muhaffızlar beni durdurdu.

"Efendim krallımız şu an çalışıyorlar."

"Sence umrumda mı!?"

"Ama efendim..."

Cümlesini bitmesini beklemeden hızla içeriye daldım arkamdan Muhaffızlar da içeriye girdiğinde babam şaşırdı.

"Efendim söyledik ama bizi dinlemediler..."

Babam elini kaldırdı ve çıkın işareti yaptı.
Muhaffızlar çıkıp kapıyı kapatılar.

"Sorun ne evlat?Söylediklerimi dinlemeyecek kadar."

"Baba sera vuruldu. Onu vuranı bulmanı istiyorum. Herkesi herşeyi kullan gören bilen ilgisi olan var mı sor. Bul bana onu."

"Sakın fevri bir şey yapma artemis. Bu kızı neden bu kadar önemsiyorsun?"

"Çünkü"

Yutkundum. Ne söyleyecektim. Cevap vermeliydim.veremedim.
Babam cevabını almış gibi başını salladı.

"Anladım."

Babama baktığımda devam etti.

"Ya sende bilmiyorsun yada..."

Devamını getirmedi.

"Tamam hallederim sanada haber gönderirim."

"Savaş fln çıkarmayacak mısın?"

Babam güldü

"Kimseye aşık olduğu için Savaş çıkarmam evlat. Annende benim babamın yani büyük babanın savaşta olduğu krallığın prensesiydi. Ama aynısını sera için söyleyemeyeceğim sözde kral buna hoş bakmaz."

"Teşekkür ederim... baba."

Babam kafasını salladı.

"Hadi git yanında ol"

Gülümsedim ve hızla çıktım. Annemin ve babamın böyle tanıştığını bilmiyordum. Ama bu hayla öfkemi dindirmedi.
Hızla diğer saraya gittim.
Ve krallın odasına girdim.
Kızı ameliyattayken hayla nasıl burda olabilirdi.

"Kral."

"Buldun mu?"

"Bulamadım efendim ama krallığımızı devreye soktum. Ve bir ip ucu buldum.
Transparan siyah bir kumaş parçası. Kanlı."

"Tamam götür test etsinler."

Ne bu rahatlık biraz bile değer vermiyor musun lan
Senin kızın orda canı ile savaş veriyor! sen burda oturuyorsun! İnsanın gözünde bir duygu endişe bile olmaz mı be!

Selam vermeden hızla odadan çıktım.
Sinirim daha çok artmıştı. Her an birisini vurabilirdim.
Hızlıca hastane kısmına gittim.
İlk gördüğüm hemşireye test etmesi için kumaşı verdim.
Ve hızla ameliyat hanenin önüne geldim.
Dikkatimi ilk çeken tuba olmuştu. Felixin göz altları şişmiş bir şekilde Tuba'nın omzunda uyuyordu. Tuba'nın kafasına onun kafasına yaslıydı uyuyor muydu bilmiyorum ama öyle gözüküyordu.
Kraliçe bir köşede hayla ağlıyordu. Muhaffızlar her yerdeydi.
Hayla gelen giden haber veren olmamıştı.
Bende bir yere oturdum ve beklemeye başladım.
Saatler geçti hayla bir haber yoktu.
Saatler geçtikçe acım katlandı. Büyüdü Büyüdü ve Büyüdü.
Göz yaşlarım istemsiz olarak akıyordu.
Engel olmak istemedim.
Bir süre sonra tuba uyandı ve felixin omzunda uyuduğunu fark etti. Hemen kızardı. Ona kızamadım. Her ne kadar felix bana alık demiş olsa da sert görüntüsü şu an yoktu küçük bir çocuk gibiydi. Kardeşimin böyle bir durumda olması ve ilk defa böyle olması tebessüm etmemi sağladı. Ne yapacağını şaşırmıştı. Bir süre sonra felix de uyandı ve fark edince onunda gözleri kocaman oldu ve yüzünü gizledi. Tubadan özür diledi. Tuba da sorun olmadığını söyledi. Sonra kafasını bana çevirdi ve beni görünce gözleri iyice kocaman yanakları kıp kırmızı oldu.
Sorun yok der gibi başımı salladım.
Tuba doğmadan önce ona iyi bir abi olacağıma söz vermiştim. Tuba bana karşı hep bir güven beslemiştir herşeyini anlatır.
Onu herşeyden çok seviyorum. Ve felixinde sera hakkında böyle hissettiğini düşünüyorum.
Felix tubanın baktığı yöne baktı ve beni fark etti şaşırdı ve ne yapacağını bilemedi.

"Ben..."

"Sorun yok."

Yutkundu ve bunu çok net gördüm.

"Haber var mı?"

"Hayır. Daha yok"

Gözlerinin dolduğunu gördüm.
Gözlerindeki korkuyu.

" o iyi olacak. Felix bana bak "

Bana doğru yüzünü çevirdi.

"O iyi olacak tamam mı?"

Derin bir nefes aldı ve başını salladı.
Ve içeriden hemşire çıktı.
Doğrudan bana doğru ilerledi.

"İstediğiniz sonuç çıktı. Kişinin fotorafı ve kimliği burada."

Bana kağıdı uzattı derin bir nefes aldım ve kağıdı aldım.

"Sağol."

Felix ayağa kalktı ve hemen yanıma geldi tuba da peşinden geldi.

"Kim."

Kağıdı açtım ve gördüğüm kişi şok olmama neden oldu herkes bana bakıyordu cevap bekliyorlardı.
Sinirden patlamak üzereydim
Aklıma bile gelmemişti!Bir yerden tanıdığımı biliyordum!
Onu mahvedeceğim!
"Kimmiş!?"

"O ...

yasak krallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin