yasak krallık

12. bölüm

"Gidelim mi artık?"
"Nereye?"
"Babam bizi bekliyorduk. Ve şey bundan kimsenin haberi olmasın olur mu?"
"Tabiki.kesinlikle katılıyorum"

Ondan uzaklaştım ve gülümsedim.

"Bu malzemeleri almayacak mıyız?"
"Gerek yok buraya giren çıkan olmaz daha sonra yine geleceğim."
"Peki gidelim o zaman"

Elini bana doğru uzattı. Güldüm ve yanından geçerek bahçeden çıktım.

"Peki öyle olsun"

Artemis beni takip ederken sonunda sarayın önüne geldik babam orada bizi bekliyordu duruşumu düzeltim ve Reverans yaptım.

"Baba"
"Bu gün size ben eşlik edeceğim alana geçelim."

Kafamı hafifçe salladım ve artemise işaret yapıp alana götürdüm.
Büyük bir parkurumuz vardı. İçinde bir sürü şey vardı bu gün yorucu olacaktı.

"Giyinme odasından kendi bedenine göre birşeyler al ve giyin bende geleceğim 10 dk sonra burada buluşalım."

Bir şey demesini beklemeden kadın soyunma odasına gittim çünkü birisi görecek diye anlayacak diye ödüm kopuyordu. soyunma odasına girdiğim zaman oradan bol siyah bir eşortman  üstünede askılı beyaz bir tshirt giydim
ayağıma rahat bir ayakabı giydikten sonra
saçlarımı ikiye ayırıp ördüm ve soyunma odasından çıktım  artemis karşımda duruyordu.  üstünde beyaz bir tshirt altındada siyah eşortman vardı.

"harika pişti olduk"

göz devirdim.artemis gülümseyerek yanıma geldi ve belimi sardı.

"bence çift gibi gözüküyoruz"

dedi çapkın çapkın
gözlerim kocaman oldu ve uzaklaştım.

"birisi görecek halı markası. uzak dur benden."
"görseler ne olacak. hem bana sapık gibi davranma rica ediyorum."
"ne mi olacak? bir düşüneyim... buldum savaş mesela"

artemis göz devirdi ve yanıma geldi. yaklaştı.

" bir kere öpsem hiç bir şey olmaz bence hem kimsede yok"

artemisi göğüsünden iterek uzaklaştırdım

"olmaz dedim babam her an gelebilir."

artemis küçük bir çocuk gibi kollarını önünde bağladı ve dudaklarını büzerek kafasını eğdi.

"ah hadi ama cidden mi? kaç yaşındasın sen 3 falan mı?"
tam o sırada babam geldi ve artemis duruşunu düzeltti.
"bu gün hem pakur yapacaksınız hemde sarayın işlerini halledeceksiniz. mesela odun kesecek ve temizlik yapacaksınız. yada herkese istediği yemeği yapacak ağaç budayacaksınız."
"ne? baba cidden mi? her şey olur ama ağaç budayıp temizlik yapamam. buranın ne kadar geniş olduğunun farkında mısın sen?"
"Yapmak zorundasın yoksa bir itirazın mı var?"
"evet itirazım var. valla otururum buraya kalkmam. ağlarım bile."

Artemis güldü ve ekledi

"oturup kalkmamak ve ağlamak mı kaç yaşındasın sen 3 falan mı?"

artemis güldü ve babamda gülümsedi.
pislik benim lafımı bana kullanıyordu.

"aman iyi be."

babam artemisin omzuna dokunarak parkurun kenarına geçti ve başlamamız için işaret verdi. ikimizde parkurun başına geçtik. babam hazır ol işareti yaptığında ikimizde yerimizi aldık derin bir nefes aldım ve babamdan başla  işareretini bekledim. babam sonunda işreti verince hızla koşmaya başladım ve gittikçe yukselen 3 engelin üstünden atladım. artemise bakmıyordum ama önümde göremiyordum yani ya arkamda yada yanımdaydı.
engelden atlamadan sonra kumlu araziye geldik ve uzun bir sürünme parkuruna vardık.
hızla yere uzandım ve kendimi iterek parkuru geçmeye başladım bazen  canım acıyordu fakat önüme geçen artemisi görmem bana güç verdi ve dahada hızlandım.
sonunda sürünme parkuru bittiği zaman hızla ayağa kalktım ve babam düdüğü çaldı bununun anlamı su molasıydı.
yanıma baktığımda artemisle aynı anda bitirdiğimizi gördüm ve ayağımı sertçe yere vurdum.
artemisin bana bakıp güldüğünü gördüm.
bir hizmetli bize su getirdiğinde artemis tek yudumda hepsini içti be ise sadece yarısına kadar içe bildim.hizmetli sularımızı aldığında  yeniden başladık.
hızla giderken bu sefer büyük bir duvarla karşılaştık. ince bir duvar değildi pek. ilk önce artemise daha sonra babama baktım.