Artemis koşarak saraydan çıktı. Onu nerede bulacağını gayet iyi biliyordu. Artemisin arkasından felixde koşarak çıktı. Tuba ne yapacağını bilmiyordu ama o ikisini durduramayacağını gayet iyi biliyordu. Artemis adamın kaldığı oteli biliyordu. Tam saraydan çıkacaktı ki felixi fark etti.
"Sen gelmiyorsun ufaklık!"
"Benim ablam. Yani geliyorum!"
"Bak silahlı olabilir seni tehlikeye atamam."
Felix pantolonunun arkasından uzun menzilli bir silah çıkardı.
"Tehlikede olan onlar."
"Ne dersem diyim durmayacaksın değil mi?"
"Hayır."
"Gidelim"
"Beni takip et bir fikrim var."
Artemis derin bir nefes aldı ve kafasını onaylar anlamda salladı. Felix onları garaja götürmüştü. Artemisin burdan haberi bile yoktu. Her türlü araç vardı. Felix hemen motorlara yöneldi ve siyah bir motora bindi.
"Umarım biliyorsundur."
Artemis gülümsedi ve siyan bir motora da o bindi ve çalıştırarak gaz verdi. Felix gülerek kask taktı ve çalıştırdı. Artemiste kask taktı. İkili hızla garajdan çıktı ve otele doğru yol aldılar. Otele vardıklarında artemis önce davrandı ve kasadaki personelin yanına gitti. Ve adamın fotoğrafını masaya koydu
"Bu adam nerede kalıyor!?"
Bunu size söyleyemem.
"Sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun!?"
"Prensim üzgünüm yapamam. Bu suç."
Artemis ve felix aynı anda silahlarını gösterdiler. Ve felix konuştu artemis pis pis güldü.
"Sanırım yeterince açık olamadık."
Adam pes ederek bilgisayardan adamı buldu. Artemis ve felix silahları yerine koydu.
"En üst kat tek bir oda var. Loca diyoruz. 300. Oda."
"Sağol dostum.
Artemis ve felix hızla merdivenlerden çıktılar. Ve odanın önüne geldiklerinde bakıştılar. Ikiside kapının kenarına yaslandı ve kapıyı çaldılar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok geçmeden kapı açıldı üstünde eşortman lar olan adam ikiliyi görünce şok geçirdi. Kapıyı kapatmaya çalıştı ama artemis eliyle kapıyı ittirdi ve ikiside içeriye girdi. Adam geri geri gitmeye çalıştı. Hızla telefona doğru koştu tuşları hızla çevirdi ve
"Alo ben-"
Dediği anda felix adamın ağzını kapattı ve artemis telefonu alarak konuştu.
"Rahatsız edilmek istemiyorum."
Artemis telefonu kapattı ve pis pis Adama doğru sırıttı. Kolların önünde bağladı felix'e baktı ve gülümsedi felix'de karşılık verdi. Artemisin gözü dönmüştü aç bir yırtıcı gibi adama baktı ve kollarını sıvadı. Adam kıpırdanmaya başladı ama felix kollarından daha sıkı tuttu. Artemis adamın suratına sert bir yumruk geçirdi Adam acıyla inledi. Felix adamı ayağa kaldırdı ve bacağına sert bir tekme attı. Adam yere dizlerinin üstüne çöktü. Nefretle artemise baktı. Dişlerini sıktı. Artemis adamın yüzüne eğildi.
"Neden yaptın bunu ne istedin seradan!?"
Adam artemisin suratına tükürdü artemis iyice sinirden köpürüyordu kolunun tersiyle yüzünü sildi.
"Sera ya değil sana yapmak istedim piç kurusu! Kaç yıldır bunu bekliyordum senin yüzünden herşey berbat oldu herşeyimi elimden aldılar!"
Artemis sinirden kahkaha atmaya başladı adam anlamayarak artemis'e baktı Sonra Artemis birden durdu ve adamın yüzüne bakarak ard arda yüzüne Yumruklar geçirmeye başladı.Felix hala adamı tutuyordu arada tekme atıyordu felix'in de adamı öldüresiye dövmek istediği belliydi. Sırasını bekliyordu. Bir süre sonra artemis durdu ve diz çöktü.
"Eğer ona bir şey olsun ölsen bile seni diriltir aklına gelmeyecek şeyler yaparım. Öyle şeyler yaparım ki acıdan ölmeyi dilersin."
"Onu senden çok önemsiyorum! Sana ateş edecektim ona değil!"
Artemisin kendisini sıkmaktan çene hatları belli oluyordu. Adamın bir elini arkadan çekti ve sıkıca bileğinden tuttu. Felix adamın ağzını kapattı ve tek kolunu arkada tuttu. Artemis adamın bir parmağını tuttu.
"Bu elinle mi ateş ettin!?"
Adamın parmağını hiç düşünmeden çevirdi. Adam acıyla çığlıklar atıyor çırpınıyordu. Artemis tek tek tüm parmaklarını çevirdi. Felix adamı bıraktı ve adam yere düştü. Yerde acıdan ağlıyordu. Felix ard arda tekme atmaya başladı. Adamın üstüne çıktı ve suratına yumruklar atmaya başladı. Felixin koruduğu sakinliği bitmişti artemis ise onları izliyordu. Felix üstünden kalktı adamın saçlarından tutarak kafasını yere vurmaya başladı. Kanayana kadar devam etti. En sonunda bıraktı. Stresini alamamış olacak ki duvara bir tekme attı ve ellerini saçlarını geçirerek derin derin nefes aldı. Artemis iste hayla sakinleşememişti. Artemis elini beline atarak silahını çıkardı hiç düşünmeden adamın bacaklarından ve" ellerinden vurdu. Adam acıdan bayılmak üzereydi Bir de bu yetmiyormuş gibi Artemis adamın yanına giderek ayağıyla onu sırt üstü çevirdi. Ayağına iki bacağının arasına erkekliğinin üstüne koydu.
" bir daha ona zarar veremeyeceksin seni her şey için pişman edeceğim ve o uyanana kadar seni saklayacağım eğer o Bu olaydan dolayı en küçük Ağrı çeksin her seferinde sana bugün çektirdiğim acının'nın 5 katını yaşatacağım"
Artemis bunları söylerken her bir kelimenin üstüne bastırarak erkekliğine baskı uyguladı ayakkabısı ile yiyeceğiz de adamın gözleri yuvarlarından çıkacak gibiydi kırık parmaklarıyla çırpınıyor adeta Sudan Çıkmış balık gibi çırpınıyordu. Yalvarıyor ve yerde tepiniyordu ama artık dedikleri de anlaşılmıyordu her yerinden kanlar akıyordu. Felix bir köşede bunları büyük bir zevkle izliyordu Kendisi de daha fazlasını yapmak istiyordu fakat kendini sakinleştiriyordu Çünkü ablasına bir sözü vardı. Artemis Ayağının altındaki adam acı çektirirken felix'e baktı.
" Hadi gidelim. geri döndüğümüzde buraya bir adam yollatacağım ve seni aldıracağım buradan Eğer kımıldarsan seni bulurum ve aklın hayaline gelmeyecek şeyler yaparım Anladın mı? usludur küçük fino."
Felix ve Artemis ellerini kanları temizlediler ve odadan dışarıya çıktılar. kapıyı kapattılar. Odadan çıktıklarında Artemis felix'e doğru elini uzattı ve Felix de ona karşılık vererek eline vurdu. Ikilinin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
■■■
Ikili hızlıca otelden çıktılar ve Geldikleri gibi saraya geri döndüler. Hızlıca koşar adımlarla ameliyathanenin önüne gittiler fakat kimse yoktu. Artemis'i yine büyük bir korku kapladı İkisi de koşarak her yerde doktoru aradılar Ve sonunda buldular.
