Seray'ı sedyeye yatırıp hızlı ameliyathaneye götürdüler. Dizlerimin üstüne çöktüm. Ellerimde canımdan daha çok sevdiğim kadının kanı vardı...
O içeride yaşam mücadelesi veriyordu ve Benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Çaresizdim.≠tuba dan≠
Saray'da dolaşan dedikoduları duydum. Sera vurulmuş,abim berbat haldeymiş ve Felix görünce birden gözden kaybolmuş.
Hızlı adımlarla Abimin yanına gittim elleri hala kanlıydı. Gözleri Kan gibi kırmızıydı. resmen çökmüştü hızlıca yanına gittim , sıkıca sarıldım , kafasını omzuma koyması ile yeniden ağlamaya başladı."Shh geçti... geçti sorun yok"
"Kaybedemem... söyle ona gitmesin. Tuba söyle gitmesin..."
" gitmeyecek. seni bırakmaz....ama seni böyle görmesi git ellerini yıka duş al ve düzgün giyin yoksa çok daha kötü olur uyandığında seni böyle görürse çok üzülür. "
"Bırakamam. Onu burda Bırakamam ya yine bir şey olursa. Ya onu yine koruyamazsam."
"Olmayacak. Muhafızlar,kral,kraliçe herkes burada. Hadi git..."
Abim zar zor ayağa kalktı gidip gitmemek arasında kaldı ama sonra ellerini yumruk yaptı ve arkasını dönerek zar zor gitti.
Abim gidince yakında Duran muhafaza sordum."Felix nerede?"
Muhaffız tereddüt etti ama sonra eğilerek gizlice fısıldadı.
"İkinci katta 8. Kolidor sonundaki aynanın arkası."
"Aynanın arkası?"
Cevap yok. harika .neden felix'i sordum bilmiyorum ama tek güçlü kalabilen kişi olarak bunu yapmam gerektiğini hissettim. sorumluluğu Ben almış gibiydim herkes berbat durumdaydı herkes sanki orada değilmiş ruhları vücutlarından uzaklaşmış gibi davranıyorlardı.
Ayağa kalktım ve söylenen yere doğru gittim. karşımda kocaman bir ayna vardı. aynaya doğru gittim birkaç denemeden sonra elimle biraz bastırdım ve bıraktım aynı yavaşça açıldı uzun bir merdiven vardı, aşağıya doğru iniyordu hafif bir ışık sızıyordu fakat aşağıyı görebileceğim kadar değildi. merdivenlerden indim. merdivenlerin sonunda uzun bir koridor vardı loş sarı ve kahverengi tonlarındaydı, karanlıktı Ama koridorun sonundaki tek bir pencere ile aydınlanıyordu pencere kocamandı sarı loş ışık içinden sızıyordu Pencerenin önünde Felix oturuyordu hızlı adımlarda yanına gittim oturmak için olan bir yeri vardı o geniş alanda oturuyordu dışarıya bakıyordu sanki orada olduğumu fark etmemiş gibiydi.
Ayak ucuna oturdum ve elimi dizine koydum hala bana bakmıyordu ama orada olduğumu fark etmiş gibi irkildi sonra kendini yeniden toparladı bana bakması için biraz daha yaklaştım fakat yine başarılı olamadım bu sefer elimle çenesini tutup kendime çevirdim ağlıyordu Gözlerinin altı şişmişti ve hala sessiz sessiz ağlıyordu elimle gözyaşlarını sildim bir an duraksadım sonra onu kendime çektim ve sıkıca sarıldım O da duraksadı ama sonra teslim oldu Ellerini hızlıca belime sardı kafasını omzuma koydu Ve ağlamaya başladı deli gibi ağlıyordu. Ellerim saçlarını ve sırtını okşadı."Sorun yok. O iyi olacak."
"Ya ordan çıkmazsa?"
Dedi ağlayarak.
"Çıkacak."
Felix'in saçlarını okşadım daha bir kere konuşmuştuk ama buna ihtiyacı vardı kimseye ihtiyacı varken öylece bırakamazsınız.
" Felix Hadi gel ablanın yanına gidelim Eminim sen orada olunca daha mutlu olur Senin varlığını hisseder "
Sarılmayı bıraktı ve geri çekildi gözlerini silerek kafasını salladı Küçük bir çocuğa benziyordu ona nazikçe gülümsedim.
"Teşekkür ederim..."
"Herzaman
Dedim kolunu sıvazlayarak. Ayağa kalktım ve elimi uzattım elime baktıktan sonra elimi tuttu ve kalktı. Birden yeniden sarıldı. Bu sefer ben şaşırmıştım ama karşılık verdim.
"O iyi olacak"
"O iyi olacak"
"onu bu kadar sevdiğini bilmiyordum"
"Onu herşeyden çok seviyorum"
Sırtınız sıvazladım biraz öyle kaldık ve sonra uzaklaştık. Felix'in yanaklarından yaşlar süzülüyordu hala elimi yanağına koydum ve gözyaşlarını sildim.
"Hadi gidelim"
"Gidelim."
Yanağındaki elimi tuttu ve okşadı sonra indirerek elimi kavradı.kalbim çok hızlı attı,Ellerim terledi ve vücuduma sıcaklık bastı. Felix'in onayı ile yürümeye başladık. aynadan çıktık ve felic tek eliyle Aynayı kapattı ve hızla sera'nın yanına geri gittik. hala ameliyattan çıkmamıştı. gelen giden haber veren de yoktu. felix'in omzuna dokundum ve oturmasını İşaret ettim. İkimiz de oturduk ve beklemeye başladık felix'in dizleri titriyordu gözleri dolanmıştı elimin bacağına koydum destek vermek için uzun bir süre haber gelmedi.
≠Artemis den≠
Odaya girdiğimde hala Ellerim titriyordu. Korkuyordum. O ölürse Ben de ölürüm. Aklıma Tuğba'nın söyledikleri Geldi temizlenmeliydim. Sera iyileşmek için gelmemi bekliyor.
Duşa doğru gittim. üstümdekileri yere attım.duşa girdim derin bir nefes aldım ve soğuk suyu açtım. Soğuk su vücuduma temas edince irikildim. Gözlerimi açtım ve ellerimdeki kanı iyice yıkadım bir elimiz siyah duvara yasladım destek alarak kendime geldim.
"Geçecek Geçecek. Sorun yok. İyi olacak. igleşecek."
Elime biraz şampuan aldım ve hızlı saçımı köpürtüp duralım daha fazla durmak istemedim hızlıca çıktım. Üstüme hemen havluyu sardım ve odaya gittim.
Dolaptan hızlıca bir şeyler aldım. sinir yine başıma vurmuştu. O kadar sinirliydim ki ne yapacağımı bilmiyordum. seranın yanına gitmeliydim ama Bunu yapanı da bulmalıydım.
Son nefesimi verecek olsam bile ona bunu yapanı bulacağım...
Dayan güzelim ilk önce bunu halledeceğim hemen geleceğim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yasak krallık
RomanceBaşka bir dünya Başka bir evrende geçen bu hikaye sizi eglendirecek ve sürükleyecek bir şans verin derim