Kıvırcık Prenses (Askıda)

9.Bölüm: Suçlu

Yeni bölüm geldii! İyi okumalar wattyler.

×××

Gözlerimi bir hasta yatağında açtım. Sanırım hastanedeydim. Başımda şiddetli bir ağrı vardı ve Başım bandajlıydı. Neler olduğunu idrak edemiyordum. Kapı açıldı ve içeriye bir doktor girdi.

"Nasılsınız küçük hanım?" dedi. Halsiz bir sesle "Başım çok fazla ağrıyor. Neden hastanedeyim?" dedim. Doktor kafasını sallayıp elindeki kağıda birkaç not aldı. "İsminizi hatırlıyor musunuz?" dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp "Esila." dedim. "Kaç yaşındasın?" diye sordu bu sefer. "On altı." diye yanıtladım. "Neden bana sorular soruyor sunuz? Hiç birşey anlamıyorum. Bana durumu anlatır mısınız?" diye sordum. Başını olumlu anlamda salladım ve konuşmaya başladı. "İki arkadaşın kavga ediyormuş. Sen onları araya girip ayırmaya çalışırken yere düşüp kafanı vurdun. Seni buraya getirdiler hatırlıyor musun?" dedi. Başımı olumsuz anlamda salladım. "En son neyi hatırlıyorsun?" dedi. "Kaldırım kenarında Enis'le oturup Gülşah ablayı bekliyorduk." dedim. Elindeki kağıda birkaç not daha aldı daha sonra "Merak etme. Şimdi dinlen. Uyanınca konuşuruz." dedi ve odadan çıktı.

(Enis'in anlatımıyla)

Doktor odadan çıkar çıkmaz yanına gittim. Bu Doğukan denen insan müsfettesi de doktorun yanına ilerledi. Hemen Esila'nın durumunu sordum. Doktor anlatmaya başladı "Esila şu an kimliğini ve yaşını biliyor ancak son olanları hatırlamıyor. Durumu iyi merak etmeyin." dedi. "Peki onu görebilir miyim?" diye sordum. Doktor başını olumlu anlamda sallayıp "Sadece on dakika, bir kişi girsin. Dinlenmeye ihtiyacı var." dedi. Kapıya doğru ilerlemeye başladım. Doğukan'da geliyordu. Kapının önünde durup içeri girmesini engelledim. "Sen kendini ne zannediyorsun? Doktor bir kişi dedi ve o kişi ben olacağım. Sevgilisi olarak!" dedim. Yine pis pis sırıttı ve "Biricik aşkımı görmem gerek. Üzgünüm Enis." dedi ve dudaklarını büzdü.

"Sinirlenme Enis. Sinirlenme. Özellikle yapıyor ona izin verme."

Derin bir nefes aldım ve hafifçe onu itekledim. "Ağzını denk al. Sevgilisi var ve o kişi benim. Şimdi toz ol yoksa sakin kalmayı başaramayacağım." dedim ve cevabını dinlemeden içeri girdim.

Esila'nın kafasında bandaj, kolunda serum ve bakışlarında anlamamışlık vardı. Beni görünce "Enis, neden buradasın?" diye sordu. Beni hatırlıyordu. Telaşla "Beni hatırlıyor musun?" diye sordum. "Evet. Sen sınıf arkadaşımsın..." dedi. Hatırlamıyor muydu? Kafam karışmışken konuşmaya devam etti. "Yüzünün halini görmen lazım. Merak etme son olanları hatırlamıyorum ancak sevgilim olduğunu hatırlıyorum." dedi. Derin bir oh çektim ve konuşmaya başladım "Neleri hatırlıyorsun?" Düşünmeye başladı. Biraz düşündükten sonra "En son kaldırım kenarında oturmuştuk ve Gülşah ablayı bekliyorduk." dedi. Hafifçe kafamı salladım.

O sırada içeri Doğukan girdi. Sinirli gözlerle ona baktım. O ise beni görmezden gelip Esila'yla konuşmaya başladı. "Nasılsın Esila. Seni merak ettim." dedi. Esila gözlerini devirip "İyiyim, sağol." dedi. Doğukan alınmış gibi yaparak "Küs müyüz yoksa? Ben sana ne yaptım ki? Herşey şu kişinin kabadayı tavrı yüzünden oldu. Biraz medeniyet ya." dedi.

Sinirimi bastırmak için yumruklarımı sıktım. Esila bir anda gözlerini sıkmaya başladı. Telaşla yanına koştum. Doğukan "İyi misin?" diye sordu. Esila konuşmuyordu. Titremeye başladı. Doğukan'a "Ne bekliyorsun? Doktor çağırsana!" diye bağırdım Doğukan koşarak odadan çıktı. Başımı tekrardan Esila'ya çevirdim hala titriyordu.

İçeri bir doktor ve bir hemşire girdi. Hemşire beni dışarı çıkartırken Esila'nın gözünden yaş geldiğini gördüm. Daha sonra çığlık atmaya başladı. Hemşire beni dışarı çıkardıktan sonra içeri girdi.

(Esila'nın anlatımıyla)

Vücudumu kontrol edemiyordum. İsteğim dışı haraket ediyordu. Önce başıma giren ağrıyla gözlerimi kapadım sonra titremeye başladım. Acıdan ve kasılmalarımdan dolayı ağlamaya ve çığlık atmaya başladım. Ve en önemlisi tüm bunlar Enis'in gözü önünde gerçekleşti. Şimdi kim bilir ne yapıyordur.

Doktor açık olan damar yoluma bir ilaç ekledi ve sakinleşmeye başladım. Tek diyebildiğim "Başım... çok ağrıyor." oldu. Başka birşey söyleyemeden kendimi uykuya bıraktım.

✨️👑✨️

Uyandığımda başımda Enis bekliyordu. Kendini suçladığı her halinden belliydi. Uyandığımı fark edince yanıma geldi ve elimi tutup öptü. Üzgün gözlerine daha fazla dayanamadım "Senin suçun değil. Doğukan seni kışkırttı. Merak etme ben iyiyim." dedim. Üzgün gözlerle beni izlemeye devam ederek "Sana birşey olacak diye çok korktum. Olanları hatırlıyor musun?" dedi. Başımı salladım ve "Uyanınca her şeyi hatırladım." dedim. Başını salladı. İçeri doktor girdi.

"Kendini nasıl hissediyorsun Esila?" diye sordu. "İyiyim. Her seyi hatırlıyorum." dedim. Doktor başını salladı ve birkaç not aldı. Daha sonra gelip beni muayene etti. "İyi görünüyorsun. Birkaç tahlil yapalım sonuçlarına göre taburcu olabilirsin." dedi. Başımı salladım. Daha sonra içeri Gülşah abla girdi.

"Esila, bu polisler seninle konuşacak. Normalde bizim gitmemiz gerekiyordu ancak senin durumundan ötürü buraya geldiler." dedi. Başımla onayladım. Polisler içerideki herkesi dışarı çıkardı.

"Esila ailenin bir düşmanı var mıydı?" diye sordu bir polis memuru. Başımı hayır anlamında salladım ve "Bildiğim kadarıyla yok." dedim. Memur başını salladı ve "Bak Esila, annenin ölümü... planlıydı. Evinize giren hırsız öyle alelade biri değil. Büyük bir suç örgütünün adamı. Babanla ilgili bir şey biliyor musun?" dedi. "Hayır. Birşey bulursanız lütfen beni haberdar edin." dedim. Adam başını sallayıp odadan çıktı. Bende bunları düşünürken uyuyakaldım.

×××

Bölüm nasıldı?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere