12. Bölüm: Prenses Dedik Şovalye Çıktı

266 231 2
                                    


Selam wattyler! Geçenlerde panomda sizlere sormuştum: "Bölüm mü stoklayım? Yoksa haftalık bir bölüm mü?" diye.

Haftalık bölüm atma taraftarı oldunuz. Bende gün olarak hafta ortasını seçtim.

Keyifli okumalar diliyorum sizlere:)

×××

Kavga başlasın!

Hepsi birden üstüme yürümeye başladı. Korkmuş gibi yapıp "Çocuklar, gerçekten bir kişiye karşı altı kişi ne kadar adaletli?" diye sordum. Tabii Ağsu durur mu? Gülerek "Bizim dolaşık korkak çıktı ha?" dedi. Durmuşlardı.

Görürsün kimmiş korkak.

Arkadan bir kız -İsmi İrem'di sanırım- "Madem adaletsiz, o halde tek tek dövüşmeye ne dersiniz?" dedi.

Vakit kaybetmeden "Bana fark etmez." dedim alayla.

Ağsu sinirini saklamaya çalışarak "İstediğiniz gibi takılın çocuklar." dedi. Bunun üzerine iki kişi yeniden yürümeye başladı.

"İki? Cidden Esila bunlar seni çıtkırıldım mı sanıyor?"

Bilemiyorum iç ses.

Teşekkürler baba! İyi ki kendimi koruma dersleri verdin bana.

Batu bana doğru yaklaştı ve sağ elini yumruk atmak için kaldırdı. Elini havada yakaladım ve ters çevirdim. Daha sonra dizinin arkasına bir tekme ve Batu yerde.

Gülerek "Kıvırcık Prenses 1, altılı çömezler sıfır." dedim.

Batu benden bunu beklemediği için hâlâ afallamış durumdaydı. Gerçi hepsi şaşırmıştı.

Arkamdan gelen sinirli bir nefes sesiyle hızla arkama döndüm.

İrem bana bir tekme savurdu. Kaval kemiğime denk gelmişti. Umursamadım ve bir adım atıp öne çıktım. Daha sonra ensesine elimi geçirdim ve saçlarını avucumun içine alıp hızlı bir şekilde çektim. Acıyla çığlık attı. Dizimi beline geçirdim ve İrem de yerde.

Abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim ve "İrem, öldün çık! Kıvırcık Prenses iki, altılı çömezler sıfır." dedim.

İrem'in attığı çığlık ile etrafımızda insanlar toplanmaya başlamıştı fakat sayıları bir elin parmağını geçmezdi.

Toplananların arasında bizim sınıftan Berfu'yu gördüm. Beni görünce koşarak ön bahçeye gitti. Ah hayır; bizimkilere haber uçuracaktı!

Hızla "Acele edin! Yoksa beni dövmeye... gerçi ben sizi dövüyorum ama olsun; her neyse zaman yok. Hepinizle başa çıkabilirim." diye bağırdım.

Ağsu alayla "Kendine fazla mı güveniyorsun dolaşık? Ne bu özgüven?" dedi. Duymazdan geldim.

Deniz bana doğru ilerlemeye başladı. Hızlanmak için bende ona doğru yürüdüm.

Sol kolunu havaya kaldırdı. Dikkat et Esila; solak. Elini havada yakaladım. Ne olduğunu anlamadan burnuma yumruk yedim. Bu sıvı his... kan.

Demek hem solak hem sağlak. Biraz zor olur ama olur.

Burnumu kolumun tersine sildim. Büyük ihtimalle kan yüzüme yayılmıştı. Hatırla Esila; az zararla kazanç.

Kolumu kaldırdım. Tam yumruk atacağım sırada kolumu kavradı ve çevirdi. Sırtım göğsüne yaslıydı. Harika!

Dizimi kırdım ve ayağımla kasıklarına bir tekme geçirdim. Acıyla iki büklüm olunca baş ve işaret parmağımla ensesini sıktım. Deniz bayıldı ve yerde.

Kıvırcık Prenses (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin