Jisung yine jeongin'e sarıldığında minho jisung'u kolundan çekerek sürüklemeye başlamıştı.
Bu çocuğun gerezi neydi? Jisung harbi ve harbi bu çocuktan nefret ediyordu. Normalde olsa öyle saygı duyacağı biri değildi, ama üvey babasını çok seviyordu, onu kırmak ya da üzmek istemediğinden katlanıyordu hep bu çocuğa..
Minho jisung'un elini tutmuş çekiştirerek bir yöne doğru giderken jisung gördüğü bedenle küçük bir küfür mırıldandı.
"Siktir"
🍓
"Minho hyunggg bence yan taraftaki mağazaya gidelimmm"
Jisung aegyo yaptığında minho bir şey olduğunu anlamıştı. Bunu anlamamak için fazlasıyla saf olmak gerekirdi herhalde, değil mi?
"Üzgünüm, ama ben bu mağazaya gitmek istiyorum"
Jisung yukarıya doğru parmak uçlarında üvey abisinin yanaklarına yönelip yanağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu.
Minho olayın şokundan çıkamadığı için karşısındaki bedenin suratına odaklanmış, tek kaşını kaldırmış bir şekilde ona bakıyordu.
Üvey kardeş ise hoş bulduğu küçük kıkırtısını dışarı vermiş, onu dahada ikna etmeye çalışmıştı..
"Bana böyle şeylerle gel bebeğim"
Minho jisung'un boynuna küçük bir öpücük kondurup onun istediği mağazaya yönelmişti.
Oğlan sonunda o görmek istemediği kişiden yeterince uzaklaştığında ne ara tuttuğunu bilmediği nefesini dışarıya doğru verdi.
Minho'nun dokunuşlarından şuan tiksinmesi gerekirken, o dokunuşlardan etkilenmesi bir o kadar da canını yakmıyor değildi.
'Keşke her zaman böyle olsak' diye geçirdi içinden oğlan.
Üvey abi oldukları durumdan memnun iken, hâlâ neden üvey kardeşinin o mağazaya gitmek istemediğini sorguluyordu.
Gözlerini devirerek jisung'a baktığında onun parlak gözlerle kırmızı ve siyah çizgili bir sweatshirt'e baktığını gördü.
"Çok mu beğendin?"
Jisung gelen soruyla başını eğdiğinde, minho sweatin jisung'un boyuna göre olanını, ayrıca kendi boyuna göre olanını da alıp kasaya koştu.
Ödemeyi bitirip paket yaptırdığında neden oğlana karşı böyle davrandığını sorgulamadan edemedi. Sonuçta ondan nefret etmesi gerekiyordu değil mi?
Minho ihtimalleri göz önünde bulundururken aklına gelen ihtimalle kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çatmıştı.
Ondan hoşlanıyor olamazdı, değil mi? Sonuçta o kızlardan hoşlanıyordu. Ama şöyle bir düşününce ona göre bu çocuğun, kızlardan kat ve kat daha güzel bir vücudu, ayrıca kendine aşık edecek derece çekici bacakları vardı.
Minho, oğlandan etkilendiğini anladığında gözleri anında üvey kardeşine kaydı. Eğer birinden hoşlanıyorsa o kişinin tamamen herşeyiyle ona ait olmasını isterdi. Takıntılıydı.
İlk adımını bu akşam atmaya karar verdi, işini geç halletmekten her zaman nefret ederdi, bu düşüncelerinin ardından ise adımlarını üvey kardeşinin yanına doğru yönlendirdi.
"Ah, hyung ne ara geldin?"
Jisung dış dünyadan çıkmış bir şekilde konuşunca minho elini oğlanın saçına atıp karıştırmıştı.
"Hadi bakalım ufaklık, artık eve gitme vakti"
Oğlan hyung'unun aniden değişen bu tavırlarına anlam veremesede onaylayarak ona uzatılan eli tuttuğunda yürümeye başladı.
Arabaya bindikleri de minho bu sefer jisung'un arka koltuğa değil, ön koltuğa oturması için ona kaş göz yaptığında; jisung sorgulamadan kaşları havada bir şekilde ön koltuğa yerleşmişti.
Minho arabayı çalıştırmadan jisung'un gözlerinin içine bakarak, oğlanın bir elini avucunun içine alıp dudaklarına götürmüştü.
Jisung ise etkilendiğini belli etmemeye çalışmak için çaba göstermeye çalışırken, aniden eline değen sıcak dudaklarla duraksayıp bacağını çimdiklemişti.
Minho bir eliyle jisung'un elini tutarken boşta olan eliyle arabayı çalıştırıp tek elle arabayı sürmeye devam etmişti.
.
.
.
Eve geldiklerinde jisung odasına kapanmış, yanakları kızarmış bir şekilde bu gün olanları düşünmeye başlamıştı.
Minho'dan fazlasıyla etkilenmesi hiç etik değildi.
"Jisungie odama gel seninle filim izleyelim!"
Üvey abisinin konuşmasıyla saniyesinde kendisini odanın kapısında bulunca odaya girdi oğlan.
Gördüğü şeyle yutkunurken, bu gün o az sonra yatacağı yatakta ondan önce iki kızla minho'nun sevişmesi aklına geldiğinde yavaşça nevresimlerinin değişildiği yatağa doğru ilerleyip minho'nun yanına yerleşti.
Minho kucağındaki laptopu jisung'un da kucağına koyarak konumunu eşitlediğinde jisung'a baktı.
"Gay love filmi açsam sever misin?"
Minho şerefsizlik gülüşünü takınınca jisung yavaşça yüzünü ona doğru döndürdüğünde, üvey abisi biraz daha doğrulup oğlanın yüzü ile arasında santimler kala dudaklarını karşısındakinin dudaklarına bastırdığında, jisung ne olacağını bilmeden duraksamıştı.
Bu gece çok garip şeyler olacakmış gibi duruyordu...
Yb için 12 vote 👽👁️
Ece kaçar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stepbrother - minsung
Short Storyminho yıllardır -annesi ile babası boşandığı için- babasında kalan bir çocuktur. Jisung ise küçükken babasının annesi ve kendisini terk etmesiyle baba sevgisi görmemiş bir çocuktur. bir gün jisung'un annesi ile minho'nun babası tanışıp evlenmeye kar...