23

1.2K 200 124
                                    

Ama ikiside, onların fotoğraflarını çeken birinin olduğunu, ayrıca bu masum öpücüklerinin olduğu fotoğraflarının yayılacağını bilmiyorlardı..

🍓

Jisung en sonunda okula vardığında, gözleri direkt olarak arkadaşlarını aramaya koyulmuştu.

Oğlan arkadaşlarını göremeyince sınıfa doğru çıkarken, herkesin ona olan iğneleyici bakışlarını görmezden gelmeye çalışarak kendini kötü hissettiği için sınıfın yanındaki tuvalete gitmişti.

Elini yüzünü yıkadıktan sonra omuzunda hissettiği elle kafasını yana çevirdi üvey kardeş.

Yan sınıftan yeonjun'u görmesiyle duraksamış, ardından başı ile selam vermişti.

"Jisung, konuşmamız lazım"

Oğlan her zaman neşeli ve şakacı bir tavrı olan çocuğun bu ciddi tavrına karşı duraksamış, ellerini kurulayıp oğlana doğru dönmüştü.

"Kötü bir şey mi var?"

Yeonjun derin bir nefes aldığında, oğlan stres olmadan edememişti.

"Bu gün okulun ifşa sayfasında, bir fotoğraf yayımlandı. Şuanlık sadece bir kaç kişi görsede, bunun yayılacağına eminim. Sayfa sahibiyle konuştum ama inatla fotoğrafı kaldırmayacağını söylüyor"

"Peki, ne fotoğrafı bu?"

Çocuk elindeki telefondan resmi açtığında, jisung'a doğru çevirmiş, çocuğun yüzüne bakmıştı.

Jisung gördüğü şeyle şoka uğrasada, açıkçası o kadar endişelendiği söylenemezdi.

"Sayfa sahibinin kim olduğu bilinmiyor değil mi?"

Oğlan karşısındakine sorduğu soruyla cevabın olumsuz olduğunu anladığında, derin bir nefes vermiş, ardından kısaca teşekkür edip sıfına girmişti.

...

Öğle arası dörtlü her zamanki masada otururken, minho bazen o masaya doğru bakıyor, sevgilisine göz kırpıp önüne dönüyordu.

O sırada seungmin ikiliye bakarak iç çekiyor, ardından felix'in kulağına bir kaç şey fısıldıyordu.

"Ne konuşuyorsunuz fısır fısır"

Jeongin konuştuğunda, jisung bişey dememiş, minho'ya bakmaya devam etmişti.

"Jisung"

Seungmin'in oğlana seslenmesiyle, jisung duraksamış, ona seslenen kişiye tek kaşını kaldırarak bakmıştı.

"Minho'yla olan fotoğraflarınız, her yere yayılmış. Yani eğer bay Lee görürse.."

İşte oğlan bunu hiç akıl edememişti.
Annesi gördüğünde birşey demesede, bay Lee'nin nasıl karşılayacağı konusunda hiçbir fikri yoktu. Bu yüzden şimdiden stres olmaya başlamıştı.

Üvey kardeş hızla ayağa kalkıp minho'nun yanına gittiğinde, kantindeki tüm gözlerin onlarda olmasını umursamayarak kulağına onunla tuvalete gelmesi ile ilgili bir kaç şey fısıldadı.

Minho, sabahtan beri ona nedenini bilmediği garip bakışlar atan arkadaşlarının yanından uzaklaşıp, önündeki çocuğu takip etmeye başlamıştı.

Tuvalete girdiklerinde, jisung kapıyı kilitlemiş, titreyen elleriyle telefonunu çıkarmıştı.

Üvey abi ise oğlanın ne yaptığını anlamadığı için ona sorar bir şekilde tek kaşı havada bakıyordu.

Üvey kardeş telefonundan fotoğraflarının paylaşıldığı sayfayı açıp minho'ya gösterdiğinde, minho telefonu çocuğun elinden almış, uzun bir süre bakmıştı.

"Cidden bundan mı korktun? Jisung. İnsanların seni yargılamasından korkmamalısın bence, hayatta her zaman illaki bir konuda seni yar-"

"İnsanların yargılaması umurumda değil zaten, sadece..bay Lee bu fotoğrafı görürse ne olur?"

İşte şimdi minho'da endişelenmeye başlamış, oğlanın elinden aldığı telefonu sinirle sımsıkı kavramıştı.

"Bilmiyorum, ama bildiğim tek bir şey var, o da bu fotoğrafı sildirmemiz gerektiği"

"İfşa sayfası kime ait biliyor musun?"

Üvey abi başını olumsuz anlamda salladığında, oğlan derin bir iç çekmiş, ardından musluğu açıp elini yüzünü yıkamaya başlamıştı.

Çocuk sevgilisinin canının sıkkın olduğunu anladığında, yanına daha çok yaklaşmıştı.

Ardından oğlanı kendine çevirip duvara yaşlandığında, güven vermek istercesine elini oğlanın omuzuna koyup yüzünü yaklaştırmıştı.

"Merak etme, birşey olmayacak söz veriyorum"

Jisung, minho'ya en güzel gülümsemelerinden birini sunup kafasını salladığında, minho oğlana yaklaşıp dudağına küçük bir öpücük kondurmuştu.

Oğlan utanmasını gizlemek adına kafasını saklamaya çalıştığında, minho çocuğun burnundan bir makas almış, ardından yanaklarını öpmeye başlamıştı.

"Yahh, minho hyung yapmaa"

Minho oğlanı öpmeyi durdurup yüzüne baktığında, gülümsemiş, bu anın hiç bitmesini dilemişti..

...

İkili en sonunda eve geldiklerinde, evin kapısını tıklamamalarına rağmen bayan han kapıyı açmış, çocukları içeri alıp sessizce fısıldamıştı.

"Bu gün nedenini bilmiyorum ama babanız sizinle özel olarak konuşmak istiyor ve biraz sinirli gözüküyor, yani dikkatlice konuşun"

Jisung sesli bir şekilde yutkunduğunda, minho elini 'sorun yok' dercesine oğlanın sırtına koyup sıvazlamıştı.

Üvey abi ile üvey kardeş içeri geçtiğinde, adam jisung'a doğru yürümüş, ardından üvey oğluna sert bir tokat atmıştı..

Minho'nun sinirle gözleri büyürken, ikili adam herşeyi öğrendiğini anlamıştı...

...

Arkadaşlar instagram hesabım;

Yb için bu sefer oy sınırını düşüyorum,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yb için bu sefer oy sınırını düşüyorum,

Sınır; 50

Bana destek olan herkese çok teşekkür ederim 💗

Hepinizi çok seviyorum 🤭😽

Ece kaçar 😻

stepbrother - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin