Bölüm şarkımız (Çağan Şengül-Çok Yazık)
Keyifli okumalar dilerim🧋
Not: Bu bölümde belki yazım hataları görebilirsiniz çünkü yazdıktan sonra sadece 1 kez okuyup düzelttim. Eğer yazım hataları ile çok sık karşılaşırsanız kusuruma bakmayın🙏
Bu adam kimdi? Kağıtta yazan kişiler kimlerdi ve Ali'nin ismi neden bu beyaz kâğıtta yazıyordu? Aklımdaki bu sorular ile benden gittikçe uzaklaşan o kirli sakallı adama doğru seslenerek koşmaya başladım.
"şey... Bakar mısınız? Hey!" Bu bağırışımın üzerine kirli sakallı adam olduğu yerde durup yavaşça arkasına döndü ve kaşları çatık, somurtkan bir tavır ile bana bakmaya başladı.
Adamın yanına vardığımda soluk soluğa nefes alıyordum "Kusura... Bakmayın." Dedim nefes nefese ardından da "Bunu düşürdünüz." Dedim avucumun içindeki kağıdı göstererek.
Kısa boylu, kirli sakallı adam ufak bir telaşa kapılıp kağıdı avucumun içinden almak için yeltendiği sırada hızla elimi geri çekip avucunu sıkıca kapattım ve "Ah pardon. Bu kağıt size ait fakat bir şey merak ediyorum. " dedim şüpheyle.
Kirli sakallı adam öfkelenmeye başlayarak "Ver o kağıdı!" dedi emir verircesine.
"Sakin olun lütfen. Sadece bir şey merak ediyorum. Bu kâğıtta yazanları nerden tanıyorsunuz?" diye sordum.
Kirli saklı adam kaşlarını daha da çattı ve gözlerini kısarak bana baktı. "sen bu kâğıtta yazanları nerden tanıyorsun?" diye sordu soruma soruyla karşılık vererek.
Gülümsedim ve "Hepsini tanıdığım söylenemez. Ali sadece. " dedim ve hemen peşine ekledim "İsmini sizin düşürdüğünüz kâğıtta görünce merak ettim." Dedim. Kirli sakallı adam bu sözlerimin üzerine daha da bir ilgiyle bana yaklaşıp "Ali'nin nesi oluyorsun?" diye sordu merakla.
Bu adam kimdi ve Ali'yi nerden tanıyordu. Üstelik ısrarla ona Ali'yi nerden tanıdığını sormama rağmen sadece kendi sorularına yanıt alıyordu benimkileri yanıtsız bırakıyordu. Ali'nin bir yakını olmalıydı ama nasıl bir yakınlık. Belki de sadece bir arkadaşı, hayır hayır arkadaşı olamayacak kadar büyüktü bu adam. Peki kimdi?
Yutkundum ve "Ama ilk ben sordum öyle değil mi?" dedim sorusunun cevabından kaçarak.
Kirli sakallı adam daha sakin bir tavır ile "Birlikte iş yaptığım ortaklarımdan birisi sadece. " dediğinde şaşkınca kaşlarımı havaya kaldırım. Anlaşılan bu adam da asker olmalıydı. Belki de çok üst düzey bir ajan da olabilir ya da sivil bir asker? Bu yüzden sürekli soruma soruyla cevap veriyor ve bana şüpheyle bakıyordu tıpkı şu an bana baktığı gibi.
Kirli sakallı adam "Siz?" diye sordu.
Ne demeliydim? Ali'yi tanıyordu ve biz Ali ile bir yalan dünyasının İçindeydik. Bu adama ne demeliydim? Nasıl bir cevap vermeliyim?
"Eee ben... Eşi sayılırım." Dedim saçma bir cümle kullanarak. Sayılırım da neydi şimdi? Ayşegül yine saçmalıyorsun. Yalan söylemeyi neden beceremiyordum ben?
Kirli sakallı adam "Sayılırım derken? Ne demek istediniz?" dedi kaşları çatık bir halde.
Gülümsedim ve "Henüz nikâhımız kayılmadığı için öyle sökeydim ama yakında nikah kıyılacağı için sayılır dedim. Siz benim kusuruma bakmayın bazen saçmalayabiliyorum . " dedim mahcup bir tavır ile.
Kirli sakallı adam verdiğim cevap ile belli belirsiz gülümsedi ve "Ali'nin bir kız arkadaşı olduğunu bilmiyordum... Ben Timur." Deyip elini bana doğru tanışmak babında uzattı. Gülümseyerek elimi omzumun aşağısına koyup gülümsedim ve "Ben de Ayşegül... Biraz garip bir tanışma oldu." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Gördüm Rüyamda (Kitap Olmayı Hedefliyor)
Fiction générale(Kitabı çıkartmayı düşündüğüm için 16. Bölümden sonrası silinmiştir.) Kendi düğününden kaçıp hiç tanımadığı ukala, sorumsuz gibi görünen bir yabancının arabasına bindiğini sanan Ayşegül Yıldız aslında sorumsuz biri gibi görünse de Üsteğmen Ali Korkm...