ahoy ahoy nerelere geldik anam bacım💜✨
şimdi bu bölüm daha uzun😎💪ehe yaptık canım bir şeyler🫠
anam ağladı düzenleyene kadar 🥱
acaba diyorum
oy mu verseniz
yorum mu yapsanız
ha bacımsular💮💮
yorum bekliyoruuum👅
ağzına sıçtığımın uygulaması bölümü yükletmiyor
ne olur olmaz diye başka yerde yazıyorum
bir türlü yükletmedi
çok sinirliyim
28 mart 2023
Bir türlü ambalajını açamadığım pipeti, sinirle yan tarafa attım. Sinirimi bozuyordu, karşımda öylece varlığımdan habersiz konuşması kesinlikle sinirimi bozuyordu. Kim taehyung, adını bilmediğim gri saçlı gençle konuşuyor, bazen de gülümsüyordu. Adını bilmediğim ama benimle aynı yaşlarda görünen çocuk, gri boyalı saçları ve çilleri ile yeteri kadar dikkat çekiyordu. Belli ki Kim Taehyung'ın da dikkatini çekmişti. Ne konuştukları hakkında hiç bir fikrim yoktu, kahvaltı da yanımıza da gelmemişti ama muzlu sütü hyungla göndermişti. Yemekten sonra onu aramaya çıkmıştım ve bir köşe de çocukla gülüşürken bulmuştum. Pislik herif. Beni koruyacağını söylediği günden beri 10 gün olmuştu, bizimle yemek yediği zamanlar artık karşıma değil yanıma oturuyordu, muzlu süte devam ediyordu. Bazen uyuduğum için kaçırdığım yemekleri ayırtarak koğuşa getiriyordu. Ve temasları. Çok büyük şeyler değildi ama temaslarımız artmıştı. Belimi, saçlarımı okşayan elleri, gözümün önüne gelen saçları çekip bir saniye kadar yanağımı okşaması. Eğer bir aradaysak artık kaçınılmaz oluyordu. Her şeyi fark eden ikili bir şey demek istese de Taehyung'ın ters tepki vermesinden çekindikleri için bir şey demiyorlardı, bende rahatsız olmadığım için sıkıntı yoktu. Rahatsız olmuyordum, olması gereken bir şeymiş gibi hissediyordum. Başta kafamı çok uzun süre kurcalasa da akışına bırakmıştım, her şey olacağına varacaktı nasıl olsa. Bazen onunla tanrıya inanmak hakkında tartışıyordum, başlarda bunun saçmalık aptal işi olduğunu söylese de iki üç gündür hiç bir tepki vermiyordu. Onun tepkisiz kalışı da benim işime gelmediği için artık uğraşmıyordum, sonuçta gıcık olmuyordu artık.Kafamı tekrardan sağ yanıma bıraktığım açamadığım ambalajlı pipete ve muzlu süte bakmış, uzunca oflamıştım. Aklıma gelen düşüncelerden kendime sinirlenmiş açamamıştım, belki de o çocuk da akıl hastanesine kapatılacaktı ve sürekli tanrıyla seviştiğini söyleyecekti. Tekrar düşündüklerimle uzunca nefes almış, kafamı dizlerime çevirmiştim. Yerde gördüğüm otlara ayağımla eziyet etmeye başladım. Ne kadar süre devam ettim bilmiyorum ama eziyetimi bölen bakış açıma giren pipeti batırılmış muzlu süt ve uzun esmer ellerdi. Kafamı çevirmeden muzlu sütü almış, içmeye başlamıştım. Anlaşılan varlığımı fark etmiş birileri. Sinirli sinirli içtiğim muzlu sütün boğazıma kaçmasına, beni öksürük krizine sürükleyen şey Kim Taehyung'dan beklemediğim gülme sesiydi.
Öksürüklerim dinmeyince sol elini yavaşça belime vurmaya başladı, bense hala az önce duyduğum sesteydim. Gülümsememişti, gülmüştü. Ama görememiştim, yine de duymuştum sonuçta. Beş dakika süren sakinleşme çabamın sonucun birbirimize dönük oturuyorduk. "Daha iyi misin?" Telaşlı sesinin yanı sıra hala belimde duran elinin verdiği gerginlikle sadece kafa sallamıştım. Etrafa bakındığım da gri saçlı çocuğu göremeyince, kendimi daha fazla tutamamış sormuştum. "Kimdi o?" başta dediğimi anlamasa da sonra dan neyi kastettiğimi anlayarak sırıtmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prison diaries |taekook|
Fanfiction"+çok kez teşekkür ettim tanrıya, seni bana verdiği için -ama taehyung sen tanrıya inanmazsın ki +seni benden almaması için inandım" § jungkook üvey annesini korumaya çalışırken babasının katili olmuş, yaklaşık iki yıldır bulunduğu hapishane düzenin...